Av. Yusuf Özer, Yeni Seçim Yasası'nın TBMM'de görüşülmesinden önce seçim kurullarında kıdem kriteri yerine kura sisteminin getirilmesi durumunda doğabilecek sorunları işaret ederek "Bu yanlıştan dönüleceğini ümit ediyorum" dedi.
Av. Yusuf Özer'in açıklaması şöyle:
Yeni seçim yasası bu hafta TBMM'de görüşülecek. Umarım, İl ve ilçe seçim kurullarının kura ile belirlenmesi YANLIŞLIĞINDAN vazgeçilir.
Seçim kurullarında görev yapmış birisi olarak söylüyorum;
• 'En kıdemli' kriteri 1950 yılından bu yana kusursuz uygulanan ve bu konuda bir tartışma, bir karmaşa oluşturmayan; sade, işlevsel ve objektif bir kriter.
• 'En kıdemli' kriteri yerine 'kura' yöntemini gerektirecek bir GEREKÇE sunulamamıştır.
• AYM, HSK, Yargıtay ve Danıştay gibi yargının tüm hiyerarşisinde 'EN KIDEMLİ' düzenlemesi geçerlidir.
• Değişiklik istenen 5. Ve 6. Maddelerde dahi, ' 1. Sınıf hâkim yoksa en kıdemli hâkim' denilerek hem madde içinde bir çelişki oluşturulmakta hem de en doğru yöntem olarak yine ' En Kıdemli' kriterine başvurulmaktadır.
• 'Kura' sistemi; yeni atamalarda ve eşitlik halinde son çare olarak başvurulan bir yöntemdir. Objektif bir kriter varsa 'Kura' gibi şansa dayalı bir yöntemin benimsenmesi akla, mantığa, adalete ve hukuk tekniğine aykırıdır.
• 'Kura' sistemi, Adalet komisyonlarına ek bir yük getireceği, kura çekme işlemlerinde birçok hata ve itirazlara mahal vereceği ve ADALET İNANCINI ZEDELEYECEĞİ için de uygun bir yöntem değildir.
• 'En Kıdemli' Hâkim genelde mesleğin zirvesinde olduğu için, dış baskılardan etkilenme ihtimali de en az olan kişidir.
• 'Kura' düzenlemesi yargı sistemi içinde yıllardır oturmuş olan meslek büyüklerine, 'Kıdem'e saygı ilkesini de zedeleyecektir.
Sonuç olarak; Bu düzenlemenin bilmediğimiz gizli bir amacı yoksa tüm bu yanlışları göze alama pahasına neden 'kura' sistemine geçelim?
TBMM Genel Kurulu’nda bu YANLIŞTAN DÖNÜLECEĞİNİ ümit ediyorum.