Cumhuriyet tarihinin önemli duraklarından, Milli Mücadele'nin başlangıcı sayılan, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 105. yılında, meselenin mikro tarihçilik tarafını inceleme geleneğini sürdürüp, konu içerisindeki Adana unsurlarını ortaya çıkarma geleneğini, 19 Mayıs 1919 çerçevesinde devam ettiriyorum.
ATATÜRK’LE SAMSUN’A KİMLER ÇIKTI?
Milli mücadele tarihi üzerine çalışan uzmanlar maalesef bu konuda uzun yıllar araştırmalarındaki noksanlıklar yüzünden yanlış bilgiler verdiler. Nihayetinde konuya daha titiz eğilen tarihçiler Atatürk’le beraber Samsun’a çıkan kişilerin kimler ve kaç kişi olduğunu ortaya çıkardılar.
Bu bilgiler ışığında;
Toplam 48 kişi Atatürkle birlikte Samsun’a hareket etmiş, bunlardan Atatürk dahil 23’ü karargah mensupları, 25 kişi de er ve erbaşlardan oluşmuştur.
Burada konunun hazin bir tarafını da söylemeden geçmeyeyim.
Maalesef tarih yazımında güçlülerin yazımı ön plana çıktığı için bugün Atatürk’le birlikte Samsun’a çıkan kurmay kadrodan 23 kişiyle alakalı her türlü bilgiye sahip iken, onunla birlikte Samsun’a çıkan 25 kişiden oluşan er ve erbaşlarla alakalı ciddi bilgilere sahip değiliz.Bu konu hala araştırmayı bekler durur.
ATATÜRK’LE SAMSUN’A ÇIKAN ADANALI SUBAY
19 Mayıs 1919 tarihinde Bandırma vapuru ile yapılan 3 günlük yolculuk sonunda ,Atatürk’le Samsun’a çıkan ve Atatürk’ün kurmay heyetinde yer alan kişler arasında tek bir kişi Adanalıdır.
Atatürk’ün çok yakın arkadaşıda olan bu kişi Kurmay Subay olan Mehmet Arif beydir.
Daha sonra beslediği ayı yüzünden ismi Ayıcı Arif beye çıkan bu seçkin subay; Kolordu Komutanlığı yapmış, Pozantı kuşatmasına katılmış, kırmızı şeritli istiklal madalyası sahibi, 2. Mecliste Eskişehir milletvekili olarak görev yapmak gibi nice önemli görevlerde bulunmuş, ele avuca sığmayan, sıra dışı bir kişiliğe sahip bir şahsiyettir.
Daha önce “Adana’dan Portreler Galerisi”isimli eserimizde uzunca biyografisini verdiğim bu seçkin subay;
1926 yılında Atatürk’e suikast davası olarak bilinen İzmir suikasti davasında yargılanmış, suçlu bulunarak idamına karar verilerek infazı gerçekleştirilmiştir.
Asılacağı dakikaya kadar kendisinin af edileceğine, Mustafa Kemal Paşa’nın müdahale edeceğine inanmış, asılmaya giderken de bu sözleri orada bulunalara ifade etmiş ancak asılmaktan kurtulamamıştır.
"Adana'dan Portreler Galerisi" isimli çalışmamda Mehmet Arif Bey'in biyografisine şöyle yer vermiştim;
AYICI ARİF KİMDİR?
Mehmet Arif BEY (AYICI)
1983 - 1926
Asker – Siyasetçi
Karakeçili aşiretinden Yusuf Ziya Bey’in oğludur. Ayıcı lakabı, İnegöl yakınlarındaki Boğazova ormanlarında bulduğu yavru ayıyı yanına alıp tırnaklarını ve dişlerini çektirdikten sonra bu ayıyı uzun süre yanında tutmasından gelmektedir. Askerlik hayatı boyunca; 5. Tümen Kurmay Başkanlığı, Piyade Okulu, Doğu Orduları Geri Bölge Müfettişliği Kurmay Başkanı, 11. Tümen, 3. Grup, Başkomutan Sekreteri, 3. Kolordu Komutanlığı’nı komuta etti. Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na katıldı
10 Ocak 1902 tarihinde Harp Okulu’nu, 11 Ocak 1905 tarihinde de Harp Akademisi’ni bitirdi.
1909-1911 yılları arasında Almanya’da mesleki eğitim ve öğrenim gördü. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’na katıldı. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın kurmay ikinci başkanı olarak Bandırma Vapuru’yla Samsun’a çıkan 48 kişi arasında yer aldı. 1917 yılında “Anadolu İnkılabı ve Mücahedat-ı Milliye Hatırası” ismindeki kitabı kaleme aldı. Nisan 1920 tarihinde 11. Tümen komutanı oldu. Pozantı Kuşatması ve Düzce Ayaklanması’nın bastırılmasında görev aldı.
10 Ocak 1921 tarihinde Miralay rütbesine terfi etti. Birinci ve İkinci İnönü Muharebesi’ne katıldı. Temmuz 1921 tarihinde 3. Grup Komutanı olarak Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nde görev aldı. Ancak Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nde cephe emrini sebepsiz yere geciktirmek ve bu geciken emrin cephenin yarılmasına sebep olması gibi mühim hataları nedeniyle İsmet Paşa tarafından görevinden alınarak Başkomutanlık Genel Sekreterliği görevine getirildi. 14 Ocak 1922 tarihinde 3. Kolordu Komutanlığı’na atandı.
29 Haziran 1922 tarihinde bazı sebeplerden hakkında kanunî kovuşturma yapılmak üzere Ankara’ya getirildi ve açığa alındı. Savaştan sonra Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. 1923 yılında Eskişehir milletvekili olarak 2. TBMM’ye katıldı. Toplamda 1180 gün milletvekili olarak mecliste yer aldı.
1926 yılında Atatürk’e Suikast Davası olarak bilinen İzmir Suikastı davasında; Kazım Karabekir, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa gibi Milli Mücadele komutanlarının sanık olarak yargılandığı, İttihat Terakki hükümetlerinin Maliye Bakanı Cavit Bey, Miralay Rasim Bey, milletvekilleri Ziya Hurşit ve Ahmet Şükrü Bey gibi isimleriyle birlikte yargılanan Mehmet Arif Bey, mahkemece suçlu bulunarak İzmir’de idam edildi.