Altın, dolar, borsa, ev, araba: 2024'te en çok hangisi kazandıracak?

2023'te rekor değer artışları yaşayan yatırım araçlarının 2024'teki geleceğini uzman isimler değerlendirdi. Yüksek faiz döneminde küçük yatırımcının ince eleyip sıkı dokuması gerecek.

Duvar'dan Fatih Saygın'ın haberi - Yeni yılın ilk günü yatırımcılar yeni tasarruflarını değerlendirmek için araştırmalara başladı. Son 3 yılda yüksek enflasyonla katlanan dolar ve euro'nun, üst üste ralliler yapan borsanın ve ihtiyaçtan çıkıp yatırım aracına dönüşen gayrimenkul alımlarının ekonomide yüksek faizli yeni bir döneme girilmesiyle kazanç noktasında eski cazibelerine koruyabilip koruyamayacağı tartışılıyor.

2023'TE ALTIN, DOLAR, EURO 2 KATINA YAKLAŞTI

2023 yılında en çok kazandıran yatırım araçlarından biri altın olmuştu. Yıla 1096 TL'lik fiyattan başlayan gram altın 1957 liraya yükseldi. 2023'e 18,69 TL'den başlayan dolar 29,49'a ulaşırken Euro ise 20 liradan başladığı yılı 32,58'den kapattı. Son günlerin tartışılan ekonomi unsurlarından Borsa İstanbul 100 endeksi ise 5 bin 412 TL'den başladığı yılda inişli çıkışlı bir performans sergileyerek 7 bin 475 TL seviyelerinden seneyi sonlandırdı. Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre ülke genelinde sene başında 18 bin 682 TL olan konutun metrekaresi ise son olarak açıklanan Ekim ayı verilerinde 30 bin 35 TL'ye kadar yükseldi.

Küçük yatırımcı için 2024 yılında hangi seçenekleri daha kârlı olabileceğini uzman isimlere sorduk. Düşük faizli ortamda tek bir yatırımla kolay kazançlar elde etme döneminin sonlandığını noktasında uzlaşan ekonomistler yeni yılda iyi takip ederek portföy oluşturmanın daha mantıklı olacağını düşünüyor.

ParaMedya Genel Yayın Yönetmeni Remzi Özdemir, Merkez Bankası'nın 2021 Eylül ayında 'nas' para programı ile yaptığı faiz indirimlerinden sonra Türkiye'de tarihte görülmemiş bir servet transferi yaşandığını belirtti. Küçük yatırımcıların bir kısmının düşük faiz geliri sebebiyle paralarını bankalar yerine araba ve ev gibi gayrimenkullere, bir kısmının ise borsa ve altına yöneldiğini söyledi.

Türkiye'de ekonomide yeni bir dönem başladığını kaydeden Özdemir, "Bu yeni dönem ortodoks politikaların başlangıcıdır. Yani artık enflasyonu düşürmek için siyasi iktidar tüm dünyanın yaptığı gibi faizleri yükseltti. Şu anda faizler 42 buçuk seviyesinde ancak 45'e kadar yükseltilmesi bekleniyor. Yüzde 45 faiz oranı tüm yatırım araçlarının gözden geçirilmesi anlamına gelecek. Kimse kısa vadede faizlerin düşmesini beklememeli" dedi.

REMZİ ÖZDEMİR: 2024'TE KONUTA ULAŞILAMAYACAK

Merkez Bankası'nın yüzde 40 faiz seviyesinde para politikasını son çeyreğe kadar sürdürmesini beklediğini ifade eden Özdemir, "Bu özellikle konut satışlarının daha da düşmesi anlamına gelir. Çünkü ipotekli satışlar Merkez Bankası'nın Haziran ayında başlattığı faiz artışıyla birlikte düşmeye başladı. İpotekli satışlar dediğimiz banka kredisiyle olan satışlar hızla düşüyor ve bu sürecek. 2024 yılında da vatandaşlar konuta ulaşamayacak" diye konuştu.

'DOLARIN DURUMU YABANCI SERMAYEYE BAĞLI'

Özdemir, 2024 için kazançlı bulduğu yatırım araçları konusunda da şu fikirleri belirtti:

"Faizin bir süre daha bu seviyede kalacağını düşünürsek en cazip yatırımın TL mevduat faizi olduğunu görüyoruz. Doların durumu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in seçim sonrası Türkiye'ye getirmeyi öngördüğü yabancı sermayenin gelmesine bağlı. Eğer seçimden sonra belirsizliği kalkmasıyla birlikte Türkiye'ye yabancı sermaye girerse bu defa dövizde ciddi anlamda bir kontrol mekanizması sağlanır ve TL cazibesini korur. Ancak seçim sonrası beklenen sermaye gelmezse dövizde ciddi bir atak yaşanabilir. Bu belirsizlik de uzun süredir Londra'daki araştırma uzmanlarının sık sık gündeme getirdiği Türk Lirası'nın adil değeri yani kaç dolar edeceğidir. Bu adil değer de enflasyonla ortaya çıkıyor ve şu anda 1 dolar 38 TL olarak hesaplanıyor. Fakat Bakan Şimşek arayışında sonuç bulabilirse 2024 sonu dolar 42-43 lira seviyesinde ancak olabilir."

'ALTIN İÇİN CAZİP DÖNEM BAŞLIYOR'

"Altının yönü yukarı. Altın için iç piyasaya değil ons altın fiyatına bakmak gerekiyor. altın bugüne kadar ABD'nin faiz artışı ve parasal genişlemeden çıkması nedeniyle düştü. Fakat şu anda ABD şu anda faiz artırımının sonuna geldi. Altın için cazip dönem başlıyor. Nitekim ons altının 2 bin doların üzerinde tutunması da bunu gösteriyor. 2024'te altının şansı çok yüksek."

'BORSA'DA YÖN SEÇİMDEN SONRA BELLİ OLUR'

"Borsada seçime kadar yatay, bir aşağı bir yukarı trend devam eder. Borsaya para girişi yok. Özellikle halka arzlarla birlikte ciddi bir para çıkışı oldu. Seçimden sonra yabancı sermayenin gelmesi halinde yeniden bir ralli olabilir."

'EV FİYATLARINDA BALON VAR'

"Ev fiyatları düşük faiz nedeniyle manipüle edildi. Yani aşırı talep fiyatların adeta balon gibi şişmesine neden oldu. Türkiye'de uzun süredir fiyatlarda balon olup olmadığı tartışılıyor, vet var. Çünkü sadece Türkiye'de değil faizin düşük olduğu dünyanın tüm ülkelerinde konut piyasasında manipülatif hareketler olur. Bizde de oldu ancak bu ilk 3 ayda reel anlamda yani enflasyon karşısında daha az artarak düşecek, yılın ikinci çeyreğinden itibaren fiyatlar gerçek anlamda düşmeye başlayacak. Bu nedenle konut alımı için 2024'ün 9'uncu ayına kadar beklemek mantıklı geliyor bana."

'OTOMOBİL FİYATLARINDA ESKİ HAREKETLENME OLMAZ'

"Otomobil piyasasında olay çok farklı olacak. Çünkü hem faiz hem de TL'nin getirisinin yüksek olması nedeniyle otomobil piyasasında o geçmiş yıllardaki hareketi beklemiyorum. Tam tersi otomobil firmalarının satış yapabilmesi için kendi finansman şirketleri aracılığıyla faizsiz kredi verip otomobil satışını teşvik etmesi beklenebilir. Çünkü negatif faiz dönemi yavaş yavaş kapanıyor. Yatırım aracı olarak düşünene değil ihtiyaç sahiplerine ulaşmak isteyen otomobil şirketleri sıfır ve sıfıra yakın faizlerle kampanyalar yapacaktır. Bu kampanyaların yeni yıldan itibaren başlamasını bekliyorum."

ÖMER RIFAT GENCAL: MEVDUAT FAİZLERİ MANTIKLI

Ekonomi ve Finans Piyasaları Uzmanı Ömer Rıfat Gencal da 2024'te herkesin kendi risk grubuna göre bir yatırım portföyü oluşturmasının önemine vurgu yaptı. Türkiye'de genç nüfuslu bir ülke olarak orta derece risk profilli yatırımcın ağırlıkta olduğunu belirten Gencal, mevduat faizlerinin mevcut faiz ortamında mantıklı olduğunu kaydetti.

Orta ve uzun vade yatırımlarda özellikle ilk çeyrekte İMKB'de hisse fonları vasıtasıyla yatırım yapılmasının mantıklı olacağını düşünen Gencal, "Portföylerde eskiden ağırlıklı olarak dolar tutuluyordu ama bu yıl için ilk çeyrek için yüzde 20-25 civarında dolar tutmayı tercih ederdim. Yüzde 5'lik bir kısmın da altın olması gerektiğini düşünürüm. Bu portföy dengeli bir portföydür" dedi.

'TAHVİL FAİZLERİ TAKİP EDİLMELİ'

Gencal tahminlerini şöyle sürdürdü:
"Uzun vadeli tahvil faizlerinde şu anda bir katma değer görmüyorum. Çünkü Hazine önümüzdeki dönemde deprem dahil olmak üzere bir sürü noktada yurt içinde borçlanmaya gidecek. Borç çevirme oranı muhtemelen yine yüzde 100'ün üzerinde olacaktır. Böyle bir ortamda tahvil faizlerini yakından takip edip 10 yıllık tahviller için bileşik bazdaki 27-28 aralığına, 5 yıllık tahvillerde 30-32 aralığına geldiğinde tahvil bono fonlarına girilebilir."

DOLARDAN DÖNMEK İSTEMEYENLER YURTDIŞI FONLARINA GİREBİLİR'

"Dolardan dönmek istemeyenler için bankaların dolar mevduat oranları çok cazip değil, eurobondlar da cazip değil. Mümkünse yurtdışı varlıkların bulunduğu portföylere, fonlara girmek daha mantıklı olur. Özellikle faiz tarafında yatırım yapan yurtdışı fonlara girmek çok mantıklı olur. Uzun vadeli şirket bonosu alan bir takım fonları bulmaları mantıklı olur."

DR. MURAT KUBİLAY: DEVLET TAHVİLLERİ DAHA MAKUL HALE GELDİ

Ekonomist Dr. Murat Kubilay da iktidarın önceki dönemlerde piyasayı bozucu hamleleriyle varlık fiyatları arasında büyük orantısızlıklar ve dalgalanmalar yaşandığın bu sebeple tek bir varlığa yatırım yapılarak büyük kazançlar sağlanabildiğini belirtti. Son 6 ayda bir normalleşme sürecinin yaşandığını kaydeden Kubilay, son dönemde daha önce hiçbir cazibesi olmayan devlet tahvilleri daha makul hale geldiğini ifade etti.

'OTOMOBİLDE NORMALLEŞME SÜRÜYOR'

Normalleşme süreciyle çok ucuz olan hisse senetleri daha olağan bir fiyat düzeyine geldiğini kaydeden Kubilay, "Sürekli değerli tutulmaya çalışılan TL daha makul bir yere geldi. Dolar kuru neredeyse 30 liraya ulaştı. Otomobil fiyatlarında da yavaş yavaş normalleşme sürüyor. Burada sadece en çok ayrışan halen konutlardır. Neticesinde tek bir varlık sınıfının rahatlıkla dalgalanmasından para kazanmak ya da çok ucuz kalan bir varlığa yatırım yaparak para kazanmak kolay değil" dedi.

'HİSSE SENEDİ YATIRIMI İÇİN DOĞRU HİSSE SENEDİ BULUNMALI'

2024'ün ilk yarısında ekonomideki normalleşmenin sürmesini beklediğini belirten Dr. Kubilay, "Mevduat faizlerinin en azından yatırımcıların bir kesimi için ciddi bir cazibesi var. Hisse senedi riskini almak istemeyen, konut yada otomobil kadar değerli varlıklara para aktaracak kadar tasarrufları bulunmayan insanların artık paralarını daha çok dağıtacaklarını düşünüyorum. Yine de belli bir yatırımcı kesiminin ekonomi politikalarının sürdürülebileceğine inanmadıkları için döviz ve altına her zaman bir talebi olacaktır. Yani tek bir varlık sınıfının öne çıkmadığı bundan sonraki dönemde hisse senedine yatırım yapılacaksa bile doğru hisse senetlerinin bulunmasının gerektiği bir döneme girmiş olduk" değerlendirmesinde bulundu.

'ARABAYA RAĞBET AZALDI, KONUTTA ARZ YOK'

Kubilay, 2024 yatırımları için değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
"Otomobillerde arz artışı vergi yükünün de ciddi artışı yatırım aracı olarak değerlendirme rağbeti azaldı, önümüzdeki dönemde daha da azalacaktır. Ancak konutta aynısını söylemek kolay değil. Çünkü yabancılara satılan konutlar var, vatandaşı ihtiyacı olan değil, lüks konut yapımına aktarılan kaynaklar var, kayıt dışı paranın hatta belki suç unsuru ile elde edilen paranın değerlendirildiği alanlar var. Dolayısıyla bunlar konut piyasasındaki bazı segmentleri halen cazip kılmaya devam edebilir."

"Çalışanlara yönelik olan konutlarda ücretleri çok üst seviyede artırıldığı için bir dengeleme olması gerekir. Servet birikimi yapamamış orta gelirlilerin oldukça pahalılaşmış özellikle büyükşehirlerdeki konutlara rağbet göstermesi çok zor. Dolayısıyla o segmentteki konutlarda bir normalleşme izleyebiliriz. Tabii depremin etkisini de unutmamak gerekir. Önce Ukrayna-Rusya savaşı sonra deprem birçok bölgede zaten arzın geriden geldiği ortamda konut talebini çok artırdı."

GÜNDEM Haberleri

Zihinsel engelli çocuğa cinsel tacizden tutuklanan bekçinin aileye 500 bin lira teklif ettiği iddiası
Karaisalı’da garip durum: Naklen namaz uygulamasına geçildi
Başkent'te yaşayan Adanalılar buluşuyor