Önce küçük bir anı…
2004 yılı yine böyle tam bu günler… O zamanlar bir grup arkadaşla birlikte sözcülüğünü benim yaptığım kısa adı ASEKOM olan Adana Seçilmişleri İzleme Komitesi kurmuştuk.
Adaylar, bizlere neden aday olduklarını, kazanırlarsa neler yapacaklarını anlatıyorlar, biz de onların taahhütlerini kayıt altına alıyorduk.
MAALESEF ÖZTÜRK’Ü TEBRİK ETTİM
O zamanlar Seyhan İlçesi CHP’nin fethedilemez bir kalesi olarak yorumlanmaktaydı.
AK parti 2002 Genel Seçimlerinde tek başına iktidar olmuş, yerel yönetimlere yüklenmişti.
Seyhan için bir kaygı yoktu, ne de olsa CHP’nin kalesiydi.(!)
Şubat… Hava soğuk, önümüzdeki ay seçim… Mestan Hamamı önünde (Kulağı çınlasın – Çınlamasa da olur) AK parti’nin Adayı Azim Öztürk’ü gördüm. Öksüz gibi tek başına dolaşıyordu. Zaten kimse tanımıyordu. Selamlaştık. Aramızda şu konuşma geçti:
“Yahu Hocam, sen koca bir profesörsün. Siyasete atılmak hakkınız ama yahu Seyhan’dan AK Parti’nin kazanacağına gerçekten inanıyor musunuz?”
“Evet inanıyorum” dedi.
“Hocam, hayalinize böyle sıkı sarılmanızı takdir ettim…” derken sözümü kesti:
“Sedat Bey. Ben Başkan olacağım ve seçimden iki hafta sonra sizi makamımda Belediye Başkanı sıfatımla kahve ikram edeceğim…”
Güldüm tabi, biraz da samimiyetle dalga geçtim.
Ne mi oldu?
Seçimden on beş gün sonra belediye başkanı olarak bana makamında kahve ikram etti ve ben de onu TEBRİK ETTİM.”
Neden mi bu sonuç oldu. Kısaca söyleyeyim.
KISA BİR GEZİNTİ
Seyhan İlçe olarak 1989 yılında kurulmuştur. İlk kurulduğu yıl Yalçın Akyol, her yüz kişiden kırkının oyunu alarak ik belediye başkanı olmuştur.
Sonra Merhum Ahmet Cevdet Yağ, hem iktidarın hem de biraz da (Yalçın Akyol’un önceden estirdiği) Güney Mahalleleri rüzgârıyla belediye başkanı seçilmiştir. Halktan aldığı oy, sadece ve sadece 100 kişide 23 kişidir. Her 100 kişiden 77’si hayır istemiyoruz demiştir.
Uzatmayım… Şimdi Dikkat…
Yıldıray Arıkan, DSP rüzgarını da alarak yine %23 oranını aşamadan seçilmiştir.
İşte geldik Azim Öztürk’e…
Azim Öztürk,, AK Parti’nin o taze iktidarın o heyecanlı ve hırslı rüzgarını da arkasına alarak ancak ve ancak %36 oy almıştır.
Esasında eğer CHP – SHP tarihi bir hata yaparak, ayrı ayrı seçime girmemiş olsaydı Sayın Öztürk,, başkanlığı rüyasında görürdü.
AK Parti kazanmamış, CHP – SHP ayrılığı kaybetmiştir.
Sonraki seçimde, CHP %25 oy almış, AK Parti’de %26 ile başkanlığı kazanmıştır. Artık yorum sizin…
Sonra Sayın Zeydan Karalar, AK Parti’den Seyhan’ı söküp almış ve sıra Sayın Akif Kemal Akay’a gelmiştir. (Bu arada, AK parti oyunu arttıramamış, Sayın karalar CHP oylarını 6 puan arttırarak Seyhan’a başkan olmuştur)
ADANA, TÜRKİYE’DİR…
Piyer Loti; Adana Türkiye’dir demiştir. Gerçekten de, Adana bir Kastamonu, bir Sinop gibi değil, tam da hareketli coğrafyaların ortasındadır. Adana diye kastedilen bölgenin merkezi de Seyhan’dır.
Seyhan’ın ortak partisi “Ekmek ve İnsan”dır. Hangi partiden olursanız olun, Seyhan Halkının ortak değeri insan ve ekmektir. Çünkü bu küçücük alanda Seyhan, bütün Ortadoğu ve Mezopotamya’nın etnik kökenlerinin yurt edindiği bir ilçedir. Burada, insanı ön planda tutan, birleştiren kazanır.
Söylemem odur ki, Seyhan halkı şu mesajı vermiştir: “Seyhan’da bölünmelere son veren kazanır. Bölünmüşlüğü sevmiyor ve reddediyoruz. Seyhan halkı birleşme ve bütünleşmeden yanadır. Yurtseverlik hepimizin ortak değeridir.”
AKİF KEMAL AKAY
Akif Bey’i yıllardır tanırım. Adana’yı hücrelerine kadar bilen köklü bir aileden gelir. Çukurova Tıp Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapmıştır. Adana’da sağlık alanında devrim niteliğinde bir girişim olan BİR – LAB Laboratuarının kurucularından olmuştur.
Bu laboratuar ile Sayın Akay’ın yüz yüze gelmediği insan kalmamıştır. Her yer ve her kesimden… Kendisi daima çözüm masasında…
Yolu buraya düşmeyen Adanalı sayısı pek azdır. Bu ilişkilerin yanı sıra Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı olarak faaliyetleri hala devam etmektedir.
Amacım özgeçmişini uzun uzadıya yazmak değildir. Bir düğme ile özgeçmişine herkes ulaşabilir. Amacım, daha ilk yıllardan itibaren, çözümleyici, uzlaştırıcı ve birleştirici yapısından söz etmektir.
Köklü bir CHP’lidir, Köklü bir Atatürkçüdür ve bu yüzden köklü bir birleştirici ve uzlaştırıcıdır.
2019 yılında Seyhan Belediye Başkanı olduğu zaman bu ilçede yaşayan her yüz kişiden yaklaşık altmışının oyunu almıştır. Bu Seyhan tarihinin rekorudur.
Akif Bey’in CHP’li olduğunu Atatürk ilkelerinden ödün vermediğini herkes bilir. Ama herkesin bildiği bir gerçek daha var: Sayın Akay, yetkilerini, insanlığın ortak değerleri için kullanır.
Hizmet verirken, siyasi görüş, etnik köken vs farkı gözetmez.
Bunu defalarca kanıtlamıştır. En büyük kanıtı da şudur.
Seyhan İlçesinin yerel seçim tarihinde aldığı % 58 oy oranına hiç kimse yetişememiştir. İktidarı arkasına alarak seçilen ANAP ve AK Parti adayları bu oy oranın yarısına bile ulaşamamıştır.
Ve Seyhan gönül ve anlayışlarda kurulan ittifakların kalesidir.
GÖNÜLLER VE ANLAYIŞLARDA İTTİFAK
Akif Bey, Seyhan gibi demografisi çeşitli olan bir bölgenin doğal birleştiricisidir. Bu konuda ittifak, perde gerisinde, kapalı kapılar ardında değil, tam tersine tabanda, halk tarafından yapılmıştır. Parti görüşlerinde tartışan halk, Akay’ın belediye başkanlığı konusunda ittifak halindedir. İttifak imzalarda değil, gönüllerde ve anlayışlarda kurulmuştur.
Açık olarak ifade ediyorum Sayın Akay, her partinin saygı duyduğu serbest giriş kartıdır.
İnsanı ve ekmeği temel alan anlayışta partiler üstüdür.
Belediyenin reklamını yaparak, şu kadar kültür merkezi yaptı, mezbelelik olan yerleri sonsuza kadar insanlığa kazandırdı, şu… şu… şu… Konularda müzeler açtı. Halk, artık, yıkıntı halindeki binaların fabrika artıklarının önünden değil, kültür merkezleri ve sanat evlerinin önünden geçiyor, yeşil alan ve parkları çocuklarla dolup taşıyor demeyeceğim… Açın sosyal medyada hepsini görebilirsiniz.
Bunca birleştirici bir güce ve karaktere sahip ve Seyhan’da bunca kalıcı eserler veren bir insanın yeniden aday gösterilmemesi Seyhan halkına haksızlık olur.
Zaten yeteri kadar önseçim yapmayan CHP yönetimi için bu bir sınav olacaktır.
KISSADAN HİSSE
Sayın Akay aday yapılmayacaksa çok ama çok büyük bir ayıbının olması gerekir. Eğer öyle bir ayıp varsa da bunu açıklamak genel merkezin. Önce Seyhan halkına sonra da kamuoyuna sorumluluk gereğidir.
Yani ya yeniden aday olarak ilan edilmesi ya da neden aday yapılmadığı şeffaf olarak açıklanmalıdır.