Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin, 2021 yılının Ocak-Haziran ayları arasında 167 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi.
Tekin, bölgedeki firmaların moda, endüstriyel tasarım ve inovasyon kapasitelerini artırması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde sürdürülebilir üretim ve ihracat için çalışmaları yoğunlaştırdıklarını ifade etti.
Son aylarda ham madde maliyetlerindeki artışlar, döviz kurundaki dalgalanmalar, Covid-19 virüsünün varyantları, navlun fiyatlarındaki yükseliş ve konteyner bulamama sorununun diğer sektörlerde olduğu gibi hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü de negatif yönde etkilediğini kaydeden Tekin, “2021 yılının ilk yarısında 167 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Ocak-Haziran döneminde 21 bin 40 ton ürünü ihraç pazarlarında değerlendiren Birliğimiz, en fazla bayan dış giyim, diğer hazır eşya ve bay dış giyim ihraç etti.
Bayan dış giyim 76,7 milyon dolar değer ile birinci, diğer hazır eşya 25,5 milyon dolar değer ile ikinci, bay dış giyim 24,7 milyon dolar değer üçüncü sırada yer aldı. Söz konusu dönemde AHKİB olarak en yüksek ihracat artışını suni-sentetik yatak kıyafetlerinde yakaladık. Suni-sentetik yatak kıyafetleri ihracatımız yüzde 5 bin 418’lik rekor artışla 1,6 milyon dolara ulaştı” dedi.
"Modaya yön veren İspanya’da yüzde 72 artış sağladık"
AHKİB’in Ocak-Haziran ayları arasındaki ihracatını ülkelere göre değerlendiren Tekin, uluslararası moda topluluğunun merkezi olan İspanya’nın bu dönemde en büyük pazar olduğunu ve bu ülkede yüzde 72 artış sağladıklarını vurguladı.
Tekin, şöyle devam etti:
“2021’in ilk yarısındaki ihracatımızda yüzde 29 pay ve 48,1 milyon dolar değer ile İspanya birinci, yüzde 17 pay ve 27,9 milyon dolar değer ile Almanya ikinci, yüzde 11 pay ve 18,6 milyon dolar değer ile Hollanda üçüncü sırada yer aldı. AHKİB olarak yılın ilk 6 ayında ihracat hacminde en yüksek performansı yüzde 2 bin 88 artış ve 4,6 milyon dolar değer ile Bulgaristan pazarında elde ettik.
Bu ülkeyi yüzde 292 artış ve 7,5 milyon dolar değer ile Polonya, yüzde 163 artış ve 3,2 milyon dolar değer ile İtalya izledi. Hedef pazarlarımızın başında gelen Birleşik Devletler’e yönelik yüzde 28 artış ve 5,6 milyon dolarlık ihracat performansımızı da anlamlı buluyorum.”
"TİM Marka Konseyi’nin kurulması çok önemli bir hamle"
Uluslararası ticaretin yönünü tayin eden pek çok faktör olsa da markalaşmanın öne çıktığına dikkati çeken Tekin, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin markalı ihracatı ve ihracattaki katma değeri artırmak amacıyla kurduğu TİM Marka Konseyi’nin ihracat birim değerini 2 doların üzerine çıkarma hedefinde çok önemli bir hamle olduğunu dile getirdi.
TİM Başkanı İsmail Gülle ve Marka Konseyi’nde yer alan güçlü firmaların yöneticilerini tebrik eden Tekin, “TİM Marka Konseyi’nin gerçekleştireceği çalışmalardan en fazla tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüzün faydalanacağına inanıyorum. AHKİB olarak bizlerin de önceliği markalaşma ve pazar çeşitliliğidir. Bölgemizde KOBİ ölçeğindeki firmalarımızın gelişip dünya pazarlarında hak ettikleri yeri almaları için güncel gelişmelerden hızlıca haberdar olmalarına ve devlet desteklerinden daha etkin yararlanmalarına kadar vermiş olduğumuz hizmetleri artırarak devam ettiriyoruz” diye konuştu.
"Sürdürülebilirlik tercih değil artık zorunluluk haline geldi"
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün gündemindeki en önemli konulardan birinin de sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm olduğunu anlatan Tekin, şunları kaydetti:
“İhracatımızın yüzde 71’ini gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği, sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye karbonsuz bir ekonomi modelini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bu kapsamda sürdürülebilirlik sektörümüz için bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiş durumdadır.
Sürdürülebilir bir yapıya sahip olma hedeflerine yönelik üyelerimizin kurumsal ve çevresel alanda dönüşüm sağlayabilmesi için bir dizi çalışma planlıyoruz.
Hazır giyim ve konfeksiyon firmalarımızın faaliyet süreçlerinin çevresel etkilerinin belirlenmesi, emisyonların uluslararası standartlara göre raporlanması, enerji etüdü uygulamalarıyla enerji verimliliğinin artırılması gibi konularda çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.
Ancak burada özel sektör olarak sadece bizim çabalarımız yeterli olmayacaktır. Kamu özel sektör işbirliğini mutlaka hayata geçirmemiz ve kamunun gücünü yanımızda hissetmemiz gerekiyor. Bu işleri ve süreçleri daha hızlı tamamlamamızı sağlayacaktır.”