Seyhan Belediye Başkanı Sayın Akif Kemal Akay 1 Yıllık icraatlarını açıkladı.
Muhteşem icraatın bende oluşturduğu çağrışımı paylaşacağım.
BOYANAN AĞAÇ VE BİNALAR
Yıllık raporu okurken, aklıma askerliğim geldi. Çok disiplinli bir başçavuşumuz vardı. Bölükte ondan habersiz, dal bile bahar ayında yeşeremezdi. Her üç beş ayda bir, askerlerin eline kireç kovası ve fırça tutuşturur, askeri disiplin ile ağaç gövdelerini bir insan boyunda kireçle boyatırdı. Öteki grup da karargâh binası başta olmak üzere, depo, yemekhane, koğuş vb. binaları harıl harıl boyardı...
Dışarıdan bakılınca bölüğümüz çok temiz görünürdü. (Ama yine de O boyalı koğuşlar içinde yatan askerlerin gözyaşları dinmezdi)
Özellikle Tugay Komutanımız, “Bu denli temiz olan bölüğün kayıtları da temizdir” diyerek, kayıt kuyudat denetimlerini es geçerdi.
Seyhan Belediyesinin, yıllık faaliyetleri arasında boya imalathanesi kurulup, kamu binalarının güzelce boyandığını görünce aklıma bunlar geldi.
Seyhan İlçesinin birçok mahallesinde sefaletle boğuşan halkımızın, servis araçlarına bindirilip, boyalı kamu binaları gösterilerek, acılarının dindirilmesini öneriyorum.
YÜZYILIN PRPJESİ: DİKİŞ ATÖLYESİ
Aslında sadece bu değil: Biz başçavuşumuzu çok severdik. Birliğim acemi birliği idi. Dönem de 12 Eylül. Ülkemin dört bir yanından çeşitli sınıf ve eğitim düzeyi farklı ve değişik yapılarda insanlar gelirdi. Gelen acemilere “Melbusat Torbası” vermek lazım. Gelin görün ki, bazı kişiler elbiselere sığmaz, bazıları da elbise içinde kaybolurdu. (Hayret sıfatlar gibi…)
Depo çavuşu aynı anda herkesi memnun edemezdi. Dönem 12 Eylül dönemi olunca ellerinden öpülesi başçavuşumuz Kenan Evren gibi el koydu. Nasıl ki Kenan Evren Türkiye’nin kötü gidişini durdurmak için olaya el koyduysa, başçavuşumuzda, elbise olayına el koydu.
Acemiler arasından mesleği terzi olanları buldu ve bir terzi atölyesi kurarak, askerlerin kıyafet sorununu şıp diye çözdü. Ben de elbise içinde kaybolup “Temel Reis” gibi görünenlerdendim. Sonradan Ayhan Işık gibi olmuştum.
Şükürler olsun, Seyhan Belediyesi de personelin kıyafet sorununu çözerek Adana’ya büyük bir hizmet yapmış oldu.
PERSONEL HUZURA KAVUŞTU
Artık belediye personelleri arasında: “Şimdi kim beni ispiyon edecek?”,
“Acaba beni işten çıkartacaklar mı?” Amirlerinin her çağırışında yüreği güp güp atarak;
“Acaba kovuldum mu?” Veya;
“Beni nerelere sürecekler?” korkusuyla huzuru kaçan belediye personeli kalmadı.
Hepsi çok mutlu; çünkü kamu binaları boyalı kıyafetleri belediye tarafından üretiliyor.
Her gün kovulma veya açığa alınma korku ve tedirginliği ile korkarak işe giden personelin huzursuzluğu bir anda, kıyafet ile ortadan kalktı.
Yaşasın Akif Kemal Akay!
Yaşasın, bu uygulamanın neferleri!
Ellerinize kollarınıza sağlık!
Biz, gıcır gıcır elbiselerle kışlada dolaşırdık. İzin zamanı parasızlıktan memleketine gidemeyen Âdem bile, boyalı koğuşları görünce derdini unuturdu.
İnanmazsınız, dikimevi kurulduktan sonra boyalı koğuşlar arasında yanık yanık gurbet kokan türkülerin yerini “oynama şıkıdım… şıkıdım” ezgileri aldı.
DAVRANIŞ TALİMATNAMELERİ
Sadece bir sorun vardı.
Kışlada mevcut, televizyon nasıl açılacaktı? Soba nasıl yakılacaktı? Karargah, akşamları nasıl kapatılacaktı? Koğuş lambaları nasıl söndürülecekti?
Bizim başçavuş, bu konuya da dahiyane bir çözüm getirdi.
Bir sabah uyandık ki, her taraf asetat içerisine alınmış talimatlarla donatılmıştı…
“Televizyon Açma Talimatı…” Altında maddeler sıralanmıştı
- Önce fiş prize takılır
- Sağ elin dört parmağı yumulur ve sadece işaret parmağı dik olarak televizyon düğmesine…
İşte öyle devam eden talimatname ile televizyon açılırdı.
Boya, dikimhane falan derken aklıma bunlar geldi…
Elbette askeri sistemde mutlaka her şeyin bir anlamı vardı.
Ama belediye sisteminde, (Boya ve dikimhane) bunun anlamını ve önceliğini anlayamadım.
Yıllık faaliyet raporu hiçbir şey yapılmadığının ve dağın fare doğurduğunun bir itirafı niteliğinde…
Arası bir yıl geçmiş, muhtarlarla görüşülüp sorunları not alınıyormuş…
Ayrıca diğer STK’larla da görüşmeler sürüyormuş…
Sayın Akay’ın – Benim de hayran olduğum – Kent Yönetim Planına ne oldu bir türlü akıl sır erdiremiyorum.
KOOPERATİF
Bu faaliyetler içerisinde kooperatif kurma ve yaygınlaştırma işini ayrı tutuyor ve alkışlıyorum.
Gelecek için olağanüstü güzel işler başaracak bu sistemin önünün daha çok açılmasını diliyorum. Umarım, bu konuların mimari olanların da önü, saçma sapan talimatlarla kesilmez.
MERAK EDİYORUM
Bu kentin CHP Milletvekillerini tanıyor ve çabalarını takdir ediyorum. Her konu ile yakından ilgililer ve vatandaşların yanındalar.
Seyhan Belediyesi’ndeki faaliyetlerin Adana’da CHP’nin önünü kapattığını görmüyorlar mı?