Adanalı olmak, eğitimle kazanılan bir özellik değil, doğuştan gelen bir ruhtur.
Bu ruhun Adana coğrafyasında doğmuş olması da gerekmez.
Çünkü Adanalılık ruhu yerel değil evrenseldir...
Adanalılık güler yüzdür, samimiyettir sıcaklıktır...
Adanalılık, yazın gölgesinde serinlediği ağaca kışın üşümesin diye kazak örmektir.
Dileğimizi yerine getirmemiş olsa bile, renkli çaputlar bağlamamıza izin vererek, dileğimizi dinleyen ağacı kışın üşütmemektir, Adanalı olmanın adı.
Eli öpülesi bir ruh yüceliğini yaşam biçimi yapmaktır Adanalılık...
Adanalılık, bir günde beş kişinin canını almak değil,
Bir günde bir ağacın beş dalına kuşların barınacağı yünden yuva yapmaktır...
Sokak köpeklerine verilen selamı insanlığa girişin ilk basamağı saymaktır.
Adanalılık, kendini inciten "Ramo" gibi dizileri bile hoş görerek, onlara yardımcı olmanın adıdır.
Adanalılık çelik, Ramo gibi incitici diziler çekiçtir...
Çekiç indikçe çelik güçlenir...
Not: Bu fotoğrafı Adana Fatih Mahallesi'nde evin yolu üzerindeki bir evin önünden çektim.