Atilla Taş’ın yargılandığı davada mütalaa açıklandı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Atilla Taş adına avukatı Sevgi Kalan Güvercin katıldı.
Duruşmada esasa ilişkin görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, tüm dosya kapsamı ve Yargıtayın bozma ilamı dikkate alındığında, sanığın örgütle organik bağ kurduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, eylemlerinin “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçu kapsamına girdiğini belirtti.
Mütalaada, sanığın kullandığı Twitter hesabı üzerinden 3 Temmuz 2014’te bir paylaşım, 15 Temmuz 2014’te ise yaptığı iki ayrı paylaşıma o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği kaydedildi.
Sanığın Twitter hesabından 5 Ocak 2015’te “İŞİD birini kaçırırsa kimse korkmasın! MİT hemen alır gelir, ne de olsa yabancı sayılmazlar birbirlerine?” şeklinde tweet attığı belirtilen mütalaada, sanığın bu paylaşımının ise “devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçunu oluşturduğu bildirildi.
Mütalaada, sanığın “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı zincirleme şekilde alenen hakaret” ve “devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama” suçlarından 1 yıl 11 ay 15 günden 6 yıl 1 aya kadar hapsi istendi.
Taş’ın avukatının mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre istemesi üzerine duruşma ertelendi.
DAVA SÜRECİ
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin, “örgüt üyeliği” ve “darbeye teşebbüs” suçlarından 20’si tutuklu 29 sanığın yargılandığı davayı, 8 Mart 2018’de karara bağlamıştı.
Firari sanıklar Bülent Ceyhan, Said Sefa ile Emre Soncan hakkındaki davanın bu dosyadan ayrılmasına karar veren mahkeme, tutuksuz sanık Muhterem Tanık’ın beraatini kararlaştırmıştı.
Atilla Taş’ın da aralarında olduğu 13 sanığın “Anayasayı ihlal” suçundan beraatine karar veren heyet, Atilla Taş’ın, “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, aynı suçtan sanık Murat Aksoy’un da 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetmiş ve bu sanıklara adli kontrol tedbiri uygulamıştı.
Mahkeme heyeti, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 11 sanığı 6 yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırırken, 12 sanığa da 7 yıl 6’şar ay hapis cezası vermişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, davaya ilişkin istinaf başvurularını 24 Ekim 2018’de karara bağlamış, usul ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığından yerel mahkemenin kararını onamıştı.
İstinaf kararına yapılan itirazı değerlendiren Yargıtay 16. Ceza Dairesi 6 Mart 2020’deki kararında, Atilla Taş’ın da aralarında olduğu 6’sı tutuklu 8 sanık hakkındaki hükmü farklı nedenlerle bozmuş, diğer sanıklar yönünden de kısmen bozma ve onama kararı vermişti.
Bozma hükmünün ardından tahliye taleplerini değerlendiren İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Mart 2020’de tutuklu 6 sanığın tahliyesini kararlaştırmıştı. Mahkeme heyeti, yapılan ilk celsede 8 sanıkla ilgili bozma kararına uyulmasına yönelik hüküm kurmuştu.
Mahkeme heyeti, sanık Atilla Taş’ın dava dosyasının diğer sanıklarla birlikte görülmesini gerektirecek bir yönünün bulunmadığına karar vermiş, hakkındaki “cumhurbaşkanına hakaret” suçu yönünden Adalet Bakanlığından yargılama izni cevabının beklenmesi ve diğer sanıklarla ilgili delillerin toplanmış olması nedeniyle dosyasının ayrılmasına hükmetmişti. (AA)