18 yaşındaki gezgin Halil Kaptan, Adana'dan yola çıkıp, beş parasız önce Türkiye'yi sonra dünyayı gezdi. Çocukken yaşadığı istismarı sesi titreyerek anlatan Kaptan, her şeyi geride bırakarak kendine yeni bir yol çizdi. 'Evsiz Gezgin' olarak tanınan Halil Kaptan, sıra dışı hikayesini Gökhan Çınar'a anlattı.
Pek çok kişinin ilk defa adını duyduğu Halil Kaptan, hikayesiyle dikkatleri çekti. Evsiz olan Kaptan, dünyanın pek çok yerinde insanların evinde kalıyor. Önce Türkiye'yi sonra dünyayı dolaşan Kaptan'ın çocukluğu da ayrı bir dram!
ŞİDDETTEN VE İSTİSMARDAN KAÇTI
Sokaklarda çiçek satan Halil, 10 çocuklu bir ailenin yedinci çocuğu. Şiddetten ve istismardan kaçmak için de gezgin olan Kaptan, Adana'dan yola çıkarak dünyayı geziyor.
"Cebimde yok denecek parayla yola çıktım. Sokaklarda parklarda, insanların evinde kaldım. Tek yön bilet alıp Hindistan'a gittim. 13 ülke gezdikten sonra Türkiye'ye döndüm" diyen Kaptan, 'Türkiye gerçekten en güzeli' diye belirtmeden edemedi.
"BU İŞİ HİÇ PARAM YOKKEN YAPTIM"
18 yaşına basar basmaz yollara düşen Halil Kaptan, işin maddi yönü sorulduğunda, "Bu işi hiç param yokken yaptım. Çocukluğum zaten sokaklarda geçti. Bu yüzden benim için çok zor olmadı. Yolda çalıştım, günlük işlerde çalıştım, bileklik yapıp sattım."
Güvenlik sorusuna ise Kaptan, "Hiçbir tedbir almadım. Birine güvenmem benim için yeterli. Arabasına binerken güven veriyor. Sokakta büyüğüm için anlaması daha kolay." yanıtını verdi.
"1 AY ÇALIŞIP 6 AY DÜNYAYI GEZEBİLİYORLAR"
"Türkiye'yi çok seviyorum. Ama sistem tuhaf. Dünyayı görünce daha iyi anlıyorsun. Avrupalılar mesela, 1 ay çalışıp 6 ay dünyayı gezebiliyor. Bunu gördüm. Neden ben bileklik satarak geziyorum da, o bir ay çalışarak geziyor."
Türkiye'de gençlerin en büyük sorunu sorusuna, 'Emeklerinin karşılığını alamıyorlar' diyen Halil Kaptan, "Türkiye'den çok umutluyum. Ülkemiz dünyanın en güzel ülkesi! 4 mevsim yaşıyoruz, doğa güzelliklerimiz bitmiyor ve insanımız çok tatlı, çok iyi, yemeklerimiz ayrı güzel, tarihimiz çok..."
"BENİ ÇOCUĞU GİBİ SEVDİLER"
Endonezya'da çok fakir bir ailenin yanında iki ay kaldığını anlatan Kaptan, "Onlar beni çocuğu gibi sevdi, sevgiyi onlardan aldım. Sevgileriyle beni çok iyileştirdiler. Her yere birlikte gittik. Onlardan ayrılırken hüngür hüngür ağladım." dedi.
İSTİSMARI SESİ TİTREYEK ANLATTI
Çocukken yaşadığı istismarı sesi titreyek anlatan Kaplan,"Hava yağmurluydu, çiçek satıyordum. O sırada köpek seviyordum, bir araba yanaştı. 'Ellerim çok pis, gel benim kafem orada temizlenirsin, sana da yardımcı olurum' dedi. Ben de gittim paraya ihtiyacım vardı. Eve parasız gidersem sıkıntı oluyordu. Tuvalette elimi yıkarken içeriye girdi. Kapıyı kilitledi. Vücuduma dokunmaya başladı. Benim ağzım tutuldu. Korkuyorum, çok korkuyorum... Çıkmaya çalıştım ama bırakmadı. Çok korktum." diyerek o dehşet anları anlattı.
AİLESİNDEN UZAKLAŞMAK İÇİN YETİŞTİRME YURDUNA GİDİNCE...
Kendi isteğiyle yetiştirme yurduna giden Kaptan, "Annem her sene 'bu defa son' derdi. Bitsin diye daha çok çalışırdım. 16 yaşlarının başında annem yine İstanbul'a gidip çalışmam için zorlayınca polise gittim. Çiçek satarken avukatla tanışmıştım. Avukata dedim o da yardımcı oldu. Çocuk yurduna gittim. 2 hafta orada kaldım. Aileme öfkeli olduğum için onları görmek istemediğimi söyledim. Görevli ailemi çağırmış, ailemle konuştum. 'Özgür olmak istiyorum' dedim. Beni öylece başı boş bıraktılar. İstanbul'a geldim. Sokaklarda tek başına kaldım. Sonra çiçek satarken biriyle tanışmıştım. Onun yanına gittim bir ay onunla çalıştım. Orada da dayanamayıp, Türkiye turuna başladım." diyerek ilginç hikayesini anlattı.