Siyasiler, oda başkanlarının gözlerine bakardı; ne konuşacaklarına karar vermek için,
Şimdi Oda Başkanları siyasilerin gözüne bakıyor.
Yakında Ticaret Odası seçimi var. Soru şu: Seçim olmazsa ne fark ederdi? Ya da kimin oluşu neyi değiştirecek? Soruyu genişletelim: Kimin başkan olmasıyla hangi esnafın hayatı değişecek? Veya kimin seçilmesiyle, Adana kazanacak veya kaybedecek?
Bu soruların tek bir cevabı var: Hiç.
Evet, cevap, “Hiç”, çünkü “Hiçten hiç çıkar, geriye hiç kalır”
Adana Ticaret Odası, Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyete kalan en değerli miraslardan biridir. Kurum olarak, Adana’nın göz bebeğidir. Eleştirim odanın kurumsal kimliğine değil, bu kimliğin layıkıyla yönetilmediği ile ilgilidir.
ODALARIN KURULUŞ AMACI
Yasaya göre kuruluş amacı: “Üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak; mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak, gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbiri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere mesleki disiplin, ahlak ve dayanışmayı korumak…” (5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile
Odaların Yönetimi bu amaçların gereğini yapıyorlar mı? Şimdi kısaca ona bakalım:
GİDEN KURUMLAR
En tazesinden başlayayım. Havaalanının bir şehrin ekonomisine katkısı açık... Bu kurumun Adana’dan gitmesinin plastik toplayanlara bile zararı var. Havaalanı gitmesin diye, odamız ne yaptı? Ne yapıyor? Veya bir şey yapacak mı? Başkan adaylarının bu konudaki görüşü ne? (Sayın Nurettin Çelmeoğlu tek başına, bütün odalardan daha sert mücadele veriyor.)
Radyo evi, DDY Bakım istasyonu vs, giderken ne yaptılar? 160 Km’den uzun kıyı şeridini neden değerlendiremediler de, Adana’yı yaz mevsiminde ölü bir şehir olmaktan kurtaramadılar.
2000’li yıllara kadar, hükümet bir karar alırken Adana’yı temsil edenlerin, (Milletvekili, Belediye Başkanı, Oda temsilcileri vs) ağzına bakardı. Onlara rağmen bir karar alamazdı. Şimdi temsilciler siyasilerin gözüne bakıyor. Ondan sonra hep birlikte şehrimizin gerilemesine bakıyoruz.
Şehrin atmosferinde şöyle bir düşünce egemen: Oda temsilcileri asla kendi üyelerini siyasilere karşı koruma gücüne sahip değiller. Neden mi? örnekleyelim:
ESNAF KIYMA MAKİNESİ: AVM
Bir AVM’nin açılışı demek yakın çevresinde yüzlerce esnafın kapanması demektir. Bir zincir market, yakın çevresinde 70’e yakın küçük işletmenin kapatması demek. Şehrin ekonomisini bu derece felç eden zincir marketlere karşı, odalar ne yapmaktadır?
Esnaf para veriyor, odanın bütçesi şişiyor, Odalar, esnafını, zincir market ve AVM’lere karşı koruyamıyor.
Odaların kuruluş amaçlarının ilki: “Üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak…” Bu gün üyelerin en temel ihtiyaçlarından biri AVM ve zincir marketlere kurban edilmekten kurtulmaktır. Odalarından talepleri budur. Yoksa ölmektedirler. Sayın odalar, bu sorundur ve çözmek, hem göreviniz hem de bu üyeye borcunuzdur.
Görünürde yasalarımızda KOBİ’leri korumayı güvenceye almıştır. Ama pratikte, 1.200.000’den fazla üyesi olan TOBB, üyelerinin kurban edilmesine göz yummuştur.
Aklıma gelenler;
*Oda yöneticileri, çözüme ihtiyaç duymayacak kadar sorunların farkında değiller. (Bilgisiz)
*Sorunların farkındalar, çözmek istemiyorlar. (Kötü niyet. Kesinlikle kabul etmiyorum)
*Sorunları biliyorlar, çözmek istiyorlar ve çözemiyorlar (Güçsüzlük)
*Hem biliyorlar, hem çözmek istiyorlar hem de cesaret edemiyorlar (Siyasi baskı)
Belki siz nedenleri çoğaltabilirsiniz.
Bunu değiştirmeyecekseniz, kimin başkan oluşu Esnaf için ne fark edecek?
*
2. Bölümde: Bankalara kurban edilen esnaflar, Oda Bütçesi ve Yeni Bina…
*Bu yazı, Sedat Memili'nin Facebook sayfasından alınmıştır.