Adana, Çukurova Üniversitesi ve gelecek?

Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü, Çukurova Üniversitesi ziyaretini kaleme aldı.

Adana her zaman farklıydı ama karın, kışın kenti esir aldığı İstanbul’dan sonra çok daha güzel geldi. Çukurova Üniversitesi de öyle. Her gelişinizde farklı bir sürpriz sizi bekliyor. Kampüs her zamanki gibi harikaydı. Yeni rektörle yeni bir heyecan gelmiş, kabına sığmayan iletişim fakültesi de heyecanını hiç kaybetmemiş…

Üniversitenin bugünlere gelmesinde çok büyük katılıkları olan ve hem üniversitede hem de kentte hemen herkesin saygıyla andığı Kurucu Rektör Rahmetli Mithat Özhan’ın adını taşıyan salonda bir kez daha öğrencilerle geleceği konuştuk. Aynı salonda daha önce de hem söyleşi hem de Genç Bakış için öğrencilerle, hocalarımızla defalarca bir araya gelmiştik. En ilginci başta Rektör Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş olmak üzere, pek çok hocamızın üniversiteye hazırlandıkları yıllardan bugüne yazılarımızı, yaptıklarımızı yakından takip ediyor olmalarıydı. Milliyet olarak eğitimde adeta kurumsal bir hafıza haline gelmenin gururunu yaşadık…

“Gazeteciler tarihin tanıklarıdır” denir, bizimki de öyle oldu. YÖK’ün kuruluş yıllarından bugüne başta yükseköğretim olmak üzere eğitimdeki tüm gelişmeleri çok yakından izliyor ve sizlerle paylaşıyoruz.

80’li yılların başında YÖK kurulduğunda 19 üniversitemiz vardı. Sonra 27 oldu. 45’e çıktığında “üniversite enflasyonu oluyor” diye tepkiler başladı. Üniversite sayısı 80’le telaffuz edilmeye başladığında “yüksek liseler” denildi. 200’ü aştığında ise üniversiteler ve üniversite diploması hiç olmadığı kadar sorgulanmaya başladı.

Peki üniversiteye olan ilgimiz azaldı mı?

Kesinlikle hayır.

2025 YKS başvuruları halen devam ediyor ve önceki yıllarda olduğu gibi yine üç milyonun üzerinde bir başvuru olursa hiç şaşırtıcı olmaz.

Nedeni çok ama en çok da gençleri motive edeceğimiz ya da yönlendireceğimiz başka bir seçeneğimizin olmaması. Önceki yıllarda sınava girenler, halen okuyanlar ya da mezun olanlar bir kez daha yarışa giriyor, farklı bir fakülteye girdiğinde ya da ikinci, üçüncü bir diploma aldığında şansının açılacağına inanıyor ama yine de değişen bir şey olmadığını araştırarak değil yaşayarak tecrübe ediyor. Çünkü böyle gelmiş, böyle gidiyor…

Sınav odaklı eğitimden, dünden bugüne üniversite adayından profesörüne, YÖK başkanından Cumhurbaşkanına, velilerden öğretmenlere, iş arayanlardan işverenlere 7’den 70’e hepimiz şikayetçiyiz ve görünen o ki değişen hiçbir şey yok! Olacağına yönelik en ufak bir işaret de görünmüyor. Bugünkü mesleklerin en az üçte ikisinin önümüzdeki 15, 20 yıllık süreçte yok olacağı ya da değişime uğrayacağı öngörülüyor. Onların yerine ya çok farklı alanlar ya da yeni ihtiyaçlar, yeni meslekler doğacak. Peki onları kim yetiştirecek? Elbette başta üniversiteler ve meslek liseleri olmak üzere eğitim kurumlarımız. Peki, onlar böylesi hazırlık içerisinde mi? Elbette yok değil ama sayıları o kadar az ki!..

Bu yüzden anaokulundan üniversiteye, zorunlu eğitimden yönlendirmeye, insan gücü planlamasından istihdam odaklı eğitime, eğitimin ve diplomanın itibarından mezun memnuniyetine kadar tüm bu ayrıntıları içine alan köklü bir eğitim reformu şart.

Bu reform Anayasa değişikliği ve seçimler kadar çok önemli bir konu ve beka meselesi! Peki bu durum ne kadar umurumuzda? Bunu ne siz sorun ne de ben anlatayım…

Öğrenciler ve Hocalarımızla sohbetimiz bu minvalde devam etti. Kabahatli değil, çözüm aramaya yönelikti ve gelinen ortak nokta, eğitimin, fabrika ayarlarından uzaklaşmadan çağın ve özellikle de geleceğe yönelik öngörülere göre yeniden düzenlenmesiydi…

Başka pek çok üniversitede, kurucu rektörler dahil eski rektörlere, yeni rektörler arasında diyalog ortamı yok gibi. Mezunlarla olan ilişkilerin çok iyi olduğu da söylenemez. Çukurova bu konuda da fark yaratan üniversitelerden biri. Bölgedeki anaç üniversitelerin en başında geliyor. Birçok üniversitenin kuruluşuna öncülük etti, öğretim ve yönetim kadrolarının önemli bir bölümü de Çukurova mezunu!…

Eski Rektörlerden Yalçın Kekeç, Mustafa Parlak ve Alparslan Türkeş Üniversitesi’nin bir önceki Rektörü Mehmet Tümay da söyleşiye katılanlar arasındaydı ve onlar da öğrenciler gibi değişimden yanaydı. Adana’nın güzellikleri, sokak lezzetlerini ve dikkat çeken diğer ayrıntıları da bir ara yine paylaşırız…

Özetin özeti: Daha önce de defalarca yazdım bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum. Yolunuzu bir şekilde Adana’ya düşürün ve kenti özellikle bilenlerle gezin, yaşayın. Baharda bir başka güzeldir, kaçırmayın…

GÜNDEM Haberleri

Adana'da ejder meyvesi buz tuttu
Adanalı çocukların kar sevinci
Seyhan'da kaykay heyecanı
Adana Millet Bahçesi'nin yapımında sona gelindi
Adana’da "don" çiftçiyi vurdu