Türk siyasetini derinden etkileyen, travmaları hala süren, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin 61. yılının, Adana siyaset ve bürokrasi hayatına etkilerini araştıran kucuksaat.com kurucusu Taner Talaş, okuyucuları için derledi.
DARBEYİ DÜNYAYA DUYURAN "ADANA MİLLETVEKİLİ"
Milli Birlik Komitesi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm yurtta idareye el koyduğunu, devam eden süreçte Türk siyasetinin önemli liderlerinden biri olacak olan Albay Alparslan Türkeş, radyodan okuduğu darbe bildirisiyle tüm Türkiye'ye duyurmuş oldu. Türkeş, içinde bulunduğu Milli Birlik Komitesi ile sorun yaşayınca komiteden çıkarılmış, daha sonra siyasete atılmış ve Adana Milletvekili olarak TBMM'de yer almıştı.
1960 YILINDA TBMM’DE ADANA MİLLETVEKİLLERİ / 11. DÖNEM 1957 SEÇİMLERİ
11 Eylül 1957’de verilen bir önerge üzerine, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verilmiş, muhalefet arasındaki güç birliğini engellemek amacıyla seçim kanunu değiştirilmiş ve ittifakların önüne geçilmiştir. O yıllardaki seçim kanunu herhangi bir şehirde en fazla oyu alan partinin tüm milletvekillerini kazanması sonucunu doğurmuştur.
1957 GENEL SEÇİMLERİNDE ADANA’DA SEÇİM SONUÇLARI
Adana’da kayıtlı 298 bin 849 seçmenden 228 bin 37’si sandık başına gitmiştir. Onuncu dönem Seyhan Milletvekillerinin verdiği önerge ile 25 Ocak 1956 tarih 6644 numaralı kanunla Seyhan Vilayetinin adının Adana olarak değiştirilmesi kabul edilmiş, böylece 23 yıl sonra Adana ismi vilayet olarak yeniden kullanılmaya başlanmıştır. Seçime katılım yüzde 76.3 olarak gerçekleşmiştir. 16 milletvekilliği için yapılan seçimde;
- CHP 125.040 (%55.1)
- DP 96.197 (%42.4)
- CMP 4.897 (%2.2)
- HP 695 (%0.3) oy alarak, seçim sonuçlanmıştır.
Seçim kanunu gereği tüm milletvekilliklerini CHP almıştır.
DARBE ESNASINDA TBMM’DE ADANA MİLLETVEKİLLERİ
- Nevzat Arman (Gazeteci Ayşe Arman'ın dedesi)
- Suphi Baykam (Ressam Bedri Baykam'ın babası)
- Kazım Bozdoğan
- Hamza Eroğlu
- Kasım Gülek
- Ahmet Karamüftüoğlu
- Saim Karaömerlioğlu
- Melih Küçüktepepınar
- Ali Menteşoğlu
- Yılmaz Mete
- Hamdi Öner
- Kemal Sarıibrahimoğlu
- Kemal Satır
- Rıza Tekeli
- Turgut Yeğenağa
Milletvekillerinin tamamı muhalefet partisi olan CHP’ye mensup oldukları için o günkü Adana milletvekillerinden herhangi bir tutuklamaya muhatap olan olmamıştır.
Soldan sağa: Adana Valisi Turan Kapanlı (şapkasıyla halkı selamlıyor) - Adana Kolordu Komutanı General Ekrem Babacan - Adana Belediye Başkanı Ali Sepici - 5 Ocak 1960
TUTUKLANANLAR
ADANA BELEDİYE BAŞKANI ALİ SEPİCİ
Darbenin hemen ardından Adana Belediye Başkanı olarak DP’den seçilen Ali Sepici tutuklanmış, Yassı Ada’ya gönderilmiştir.
Yapılan tahkikat sonucu tutuklu kalmasına gerek görülmemiş, takriben 6 ay sürenin sonunda salıverilmiş ve devam eden mahkeme sürecinde beraat etmiştir. Darbe sonrası yapılan ilk seçimlerde yeniden belediye başkanlığını kazanmıştır.
10. DÖNEM MİLLETVEKİLİ NURULLAH İHSAN TOLON
1954 seçimlerinde DP Seyhan milletvekilliğine seçilen Tolon, 25 Mayıs 1951’de Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın genel sekreterliği görevini yürütmüştü. Türkiye Jokey Kulübü’nün yapılanmasında önemli emekleri bulunan ve birçok devlet kademesinde üst düzey görevler ifa eden Tolon da darbe sonrası tutuklanmış, Anayasayı ihlal davasından yargılanmıştır.
Yüksek Adalet Divanı tarafından 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış, cezaevindeyken çıkarılan aftan yararlanarak serbest kalmıştır. 1905 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Tolon, 1 Ağustos 1986’da vefat etmiştir.
DP ADANA İL BAŞKANI MAHMUT KARABUCAK
Yurt genelinde DP il ve ilçe başkanları tutuklamaya tabi tutulurken, DP Adana İl Başkanı Mahmut Karabucak tutuklanmamıştır. O dönem Vatandaş Gazetesi’nin de imtiyaz sahibi olan Karabucak, kendi ifadesi ile günlerce tutuklanmayı beklemiş hatta Kolordu’ya gidip teslim olmuştur. Ancak kendisi ile ilgili bir emir olmadığı için salıverilmiştir.
DP ADANA MİLLETVEKİLİYKEN, KAYSERİ VALİLİĞİNE GEÇİP TUTUKLANAN AHMET KINIK
1954 seçimlerinde DP Seyhan milletvekili seçilmiş, 12 Ekim 1957 tarihinde milletvekilliğinden istifa edip Kayseri valiliğine geçmiştir. Kınık Kayseri valisi olduğu dönemde, Cumhuriyet tarihinin önemli olaylarından ve 27 Mayıs’a giden sürecin provokatif eylemlerinden birisi olarak bilinen CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün Kayseri’ye girişinin engellenmesi emrini veren vali olarak tarihe geçmiştir.
Yassıada’daki 19 davadan biri olan “Kayseri Olayları Davası” isimli davadan yargılanıyor, İsmet İnönü’nün seyahat özgürlüğünü kısıtlamakla suçlanıyor. Anayasayı ihlal etmekle suçlanan DP’lilerin bu suçuna fer’i (ikinci dereceden) iştirak ettiği kanaatine varılıyor ve diğer davalar gibi Kayseri Olayları Davası da Anayasayı İhlal Davası ile birleştiriliyor. Sonuçta Anayasayı İhlal suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 146/3. maddesinden 4 yıl 2 ay hapse, kamu hizmetlerinden ömür boyu mahrumiyetine ve 1 yıl 4 ay 20 gün Ankara’da emniyet nezaretinde tutulmasına karar veriliyor..
Milletvekilliği yaptığı dönemde Seyhan vilayetinin isminin Adana olarak değiştirilmesi önergesine imza atan vekillerden birisidir.
Yusuf Ayhan - Adana Emniyet Müdürü Zülfü Ağar - Osmaniyeli Yusuf Çenet - Çiftçi Şevket Kapılı (Cezaevinden)
ADANA EMNİYET MÜDÜRÜ ZÜLFÜ AĞAR
Türk siyasetinde emniyet bürokrasisinde ismi her zaman tartışmaların odağında yer alan Mehmet Ağar’ın babası olan Adana Emniyet Müdürü Zülfü Ağar, 27 Mayıs 1960 yılında vuku bulan ihtilalde geçici süre tutuklanmış daha sonra serbest bırakılmıştır.
Yassı Ada yargılamalarında da sanık olarak yer almamıştır.
ADANA ATO VE ASO BAŞKANI ÖMER BAŞEĞMEZ
Ömer Başeğmez, Ticaretle uğraştı, fabrika işletti. Adana Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptı. (1952-1960), Adana’da yayınlanan Demokrat Gazetesi’nin sahibi olarak hizmet verdi.
1957 genel seçimlerinde Adana’da CHP’nin kazanma ihtimalinin yüksek olduğunu görünce, DP’den Kayseri Milletvekili adayı oldu. TBMM’ye Kayseri Milletvekili olarak girdi.
Darbenin akabinde tutuklandı, Yassı Ada’da yargılandı. 4 yıl 2 ay ağır hapis cezası aldı. Cezaevindeyken çıkan afla salıverildi.
ADANA VALİSİ TURAN KAPANLI
Darbe esnasında Adana Valiliği görevini yürütmekte olan Turan Kapanlı, kısa süre tutuklu kalmasının ardından salıverildi. Herhangi bir yargılamaya tabi tutulmadı.
GAZETECİ YUSUF AYHAN
Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirliği başta olmak üzere gazeteciliğin her alanında görev yapmış olan Yusuf Ayhan, 1986 yılına kadar Türkiye’de yaşanan önemli olaylara tanıklık etmiş bir gazetecidir.
Darbe sonrası darbeyi telin eden, hükümete destek veren bir telgraf nedeniyle tutuklanmış, 6 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalmış ve beraat etmiştir.
SONRADAN ADANA MİLLETVEKİLİ OLAN GAZETECİ
Yassıada'da tutuklu olarak bulunan gazetecilerden Turhan Dilligil'in de ilerleyen tarihlerde Adana ile ilişkisi olmuştur.
27 Mayıs darbesi sonrası, tutuklanan gazeteciler arasında yer alan Turhan Dilligil, toplam 170 gün hapis yatmış, tahliye edildikten sonra gazeteciliğe devam etmiş ve siyasete atılmıştır.
1965 seçimlerinde Adalet Partisi'nden Adana milletvekili seçilmiş, 4 yıl boyunca TBMM'de Adana'yı temsil etmiştir.
TURHAN DİLLİGİL KİMDİR?
Turhan Dilligil, 1920 yılında Kafkasya'da doğdu. Ankara Lisesini bitirdi. Ankara Radyosu Temsil Kolu ve Çocuk Kulübü çalışmaları ile İzmir Şehir Tiyatrosunun kuruluşuna katıldı. Tiyatro adlı bir dergi (1946-50) çıkardı. İzmir’de çıkan Ege Güneşi gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Ankara’da İstiklâl, Türkiye İktisat ve Zafer gazetelerinin yazı işleri müdürlüklerinde bulundu.
Zafer gazetesinde yayımlanan bir yazısından dolayı tutuklandı (1960). Adalet gazetesini kurdu (1962). Adana milletvekili olarak TBMM’de (1965-69) bulundu. 1969’da ve 1970’te yılın gazetecisi seçildi. 1971 ve 1981’de haber ödülleri ve 1986’da Burhan Felek Ödülünü kazandı.
Turhan Dilligil, 26 Mart 1997 günü Ankara’da hayatını kaybetti. Dilligil için ertesi günü TBMM’de tören düzenlendi. Cenazesi, 28 Mart 1997 günü Kocatepe Camiinde kılınan öğlen namazı ardından kılınan namazdan sonra İstanbul’a götürülerek Karacaahmet Mezarlığında toprağa verildi.
YASSI ADA YARGILAMALARI TRİBÜNÜNDE YER ALAN ADANALI SİYASETÇİ
Olağanüstü bir mahkeme olan Yassı Ada yargılamaları sanıkların rencide edildiği, kalabalık gruplar tarafından takip edilen mahkeme salonlarında yapıldı. Mahkeme esnasında tribünlerde yer alan bir kişi de Aytaç Durak’tı. Durak o dönem İstanbul’da öğrenci olarak hayatını sürdürürken, solcu bir arkadaşının referansı ve yardımıyla Yassı Ada mahkemelerinin bir celsesine tribünlerden tanıklık etti. Bu durumu yazmış olduğu “Söyleyeceklerim Var” kitabında detayları ile anlattı.