Seçmenin oy tercihinde, genellikle iki tür unsur belirleyici olarak öne çıkar;
1-Ekonomik tatmin
2-Manevi tatmin
Ekonomik yönden iyi durumda olanlar, bürokraside görev alanlar, müteahhitler, iş dünyası, devletten nemalananlar ve konfor alanı iyi olmaya devam edenlerin tatmin şekli "ekonomik tatmindir" . Bu kesim kazanımlarını korumak için oy tercihlerini iktidar yönünde kullanacaklardır.
Ancak daha önce oy tercihlerini, din, mezhep, cemaat, ideolojiler, davalar, taraftarlıklar ekseninde kullananlar ekonomik kriz sonrasında, büyük oranda; yanlış politik kararlara isyan edip, akla, evin feryadına, geçim sıkıntısının can yakıcı sonuçlarına, konfor kaybına bakarak kullanacaklardır.
Sayıları 10 milyona dayanan, çoğu niteliksiz göçmenlere tepki sadece muhalif kesimde değil, Cumhur ittifakını destekleyenlerinde önemli bir kesiminde şikâyet konusu.
Sosyal medyayı iyi kullananlar, okuyan, araştıran, gezenler, gelişmiş ülkelerin halklarının yaşam düzeylerini, hukuktaki uygulamalarını, eğitimdeki seviyelerini, liyakate verilen önemi, üretim ve markalaşmadaki ustalıklarını gördükçe " biz bu yaşam düzeyini neden hak etmiyoruz?” diye sormadan edemiyorlar.
İnanıyorum ki bu sorgulama ve özlem 2023 seçimlerinin kaderini belirleyecektir.
İlk kez oy kullanacak gençler, sosyal medya ve birçok kanaldan, gelişmiş ülkeleri çok iyi biliyorlar. Aslında biraz hayretle birazda kızgınlıkla:
•Neden biz bu seviyede değiliz?
•Biz gelişmiş toplum olmayı neden hak edemiyoruz?
•Neden Demokrasi, kurumlarıyla, özgürlükleriyle bizde gelişemiyor? Diye de soruyorlar. Hem de her platformda!
Bu sese kulak vermeyenler önümüzdeki seçimleri kaybedecekler.
Yeterli beslenme, devlet gelirlerinin adil paylaşımı, çağa uygun eğitim, evrensel hukuk, özgürlükler, özgür ve araştıran üniversite, her türlü üretimin desteklenmesi ( endüstriyel, tarım, entelektüel, inovatif) halkımızın en önemli beklentisidir.
Bunu göremiyor musunuz?
Ak Partinin en çok oy aldığı Kahramanmaraş’taki, Mahir Ünal, Büyükşehir belediye başkanı, il başkanı, ilce belediye başkanlarının yaşadığı tepki aslında anlatmak istediklerimin bir özeti. Bu türden tepeden bakan, 50 yıl önceki yokluklarla bugünün pahalılığını yarıştıran tavırlar kabul görmüyor. Sorunlarını dile getiren muhtara, vatandaşa hakaret eden siyaset 2022 yılının ruhunu anlamamıştır.
Vatandaşla eski icraatlar üzerinden konuşmak gün geçtikçe zorlaşıyor.
Manevi tatmin araçları olan;
Hamaset, abartı, dinsel, tarihsel odaklı konuşmalar artık sadece çok küçük bir kitleyi etkileyebiliyor.
Bu seçim dini, vatanı, ırkı, mezhebi öne çıkaranlar için zor geçecek gibi duruyor.
Son söz: Suriye'den, Afganistan'dan gelenlerin hedefine iyi bakın. Sır orada yatıyor. Aslında onlar Avrupa'ya gitmek istiyorlar. Asıl hedef ise gelişmişlik, adalet, özgürlükler ve refahtır.
Mutlu yaşayan birey, dinini de daha güzel yaşar.
Türk milleti de kendi vatanında mutlu yaşamak istiyor.
Çok şey mi istiyoruz?