Sardunyam
Penceremin önünde can çiçeğim
yazın kavrulup kuruyan yaprakları
karışsa da yanık ağıtlara
çıplak dalları
efsunlu ezgilerin tınısında
kışı yeşil entarisiyle karşıladı
Rüzgarla kırılıp
düştüğü yerden yeniden yeşeren dalları
tomurcuklandı baharda
gün doğumundan devşirerek renkleri
ekledi halis munis bakışlarına
yeni bir güne başlamanın sevinciyle
selamlar dağıttı yerime dünyaya
çünkü ben bir sardunya olamadım hâlâ
Umutlarım ufalandıkça
beklentilerim umut kırıklarına bulandı
düştüğü yerde kurudukça dallarım
umarsızlıklar içinde
acı sarı çığlıklara dolandım
ömrün bahçesinde tamken
gönlü yaslı yarım kaldım
Şimdi bir köküm var
hayata tutunan
iki de dalım
dallarım can damarlarım
iyi ki varlar
sen de iyi ki varsın
yorgun ruhumun sığınağı
sardunyam
sen beni anladın
Umudun güz durağında
Direnci övünçleyen
bahar düşkünü yüreğim
üşüyüp ürperse de
kara kehanet yüklü söylencelere
biliyor ve inanıyorum ki
çok değil az bir zaman sonra
gülen günlerim de olacak benim
Süslenip giyineceğim
pembe çiçekli entarimi
donanmış iki dalımla
gönençle yaşayacağım erinci
direncimin kaynağı
şiirimin ecesi
sardunyam sen gibi