Ödüle Muhtaç, Ödül Geceleri
Sivil toplum kuruluşları çeşitli vesilelerle zaman zaman ödül geceleri tertip etmeleri toplumda kanıksanmış bir durumdur. Bunu niye yaparlar?
- Kurumsallaşma yolunda bir adım ve basamak olarak gördükleri için,
- Markalaşma sürecinde önemli bir merhale saydıkları için,
- Reklam ve pazarlama konusunda bir strateji olarak düşündükleri için,
- Sosyalleşmek, kitlelere ulaşmak ve tanınırlığını önemsedikleri için,
- Ait oldukları ortam ve platformda söz sahibi olmayı arzuladıkları için,
- Prestij ve itibar olarak belli bir noktaya gelmek için yaparlar.
Bu listeyi siz sonsuza kadar uzatabilirsiniz dolayısı ile kuruluş amaçları doğrultusunda kendilerine alan açmak son derece önemlidir. Üyelerinin haklarını korumak, onların gelişimine katkıda bulunmak ve birlikte olmaktan dolayı oluşacak sinerjiyi pozitif olarak kullanarak büyümek de bu stratejinin bir parçasıdır.
İşte burada toplumda iz bırakacak ve dikkat çekecek faaliyetler devreye girmektedir. Büyük bir sadakat ve aidiyetle bağlı olan üyelerin dışında toplumda da olumlu algı oluşturmak son derece önemlidir. Günümüz algı çağı olduğu için bunun ihmal edilmesi beka açısından düşünülemez. Birçok STK bu tür algıları sonsuza taşımak ve hafızalara kazımak adına her bahaneyi bir gece ile taçlandırmak isterler. Bu ödül veya anma gecelerinin klasik bir formatı vardır. Program üç aşağı, beş yukarı benzer olmakla birlikte tek fark mekân ve katılımcılar açısından farklılık göstermektedir. Çok ünlü ve popüler olmanız durumunda geceniz Tv’ler de canlı olarak da yayınlanır. Basın ve medya günlerce katılımcılar ve moda üzerinden yayınlar yaparlar. Böylece magazin dünyasına da bolca malzeme verilmiş olur.
Bu tür ödül gecelerinin olmazsa olmazı ise plaket ve teşekkür belgeleridir. Bol keseden herkese çeşitli gerekçeler uydurularak bolca belge verilir. Hiç kimse de bu konuda kafa yormadığı için bu devran bu şekilde sürüp gitmektedir. Burada tek kazanan vardır, o da promosyon yapan kurum ve firmalardır. Ayrıca matbu olarak basılan ve sadece isim bölümü boş olan teşekkür belgeleri de yine kuliste hazır bulundurulur. Konuklar arasında bulunan kişiler tek tek taranarak aman gönül koymasın diyerek ayaküstü ismi yazılarak takdim edilir. Böylelikle mesele halledilmiş diye düşünseniz de “o aldı, bu almadı” diyerek polemiklerin sonu gelmeyecektir. Bir de ödüle konu kişilerin önceden ifşa edilmesi büyünün bozulmasına sebep olduğu için olumsuz algılansa da ödül alacakların hazır bulunmasını garanti etmek adına bu yola tevessül edilmektedir. Bunun dışındakilerin, “biz fügüranmıyız!” diye boykot etme riski ortaya çıksa da bunun orta yolu bir türlü bulunamaz.
Sonuç olarak; ödüle muhtaç, ödül geceleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tertip edilecektir. Bizler artı ve eksilerini meseleye objektif bakarak bir duyarlılık oluşturmaya çalışsak da su akıp, yolunu bulacaktır. Bütün bunları benimde kurucu üyesi olduğum Yazşader’in (Yazarlar ve Şairler Dayanışma Derneği) Onur Ödülleri Gecesinde yaptığım gözleme dayalı olarak genelleme yaparak yazdım.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.