Müslüman milletlerin akîbeti cehalet, fakirlik, savaşlar ve sömürü mü olmalıydı? 

Aziz İslam Peygamberi Hz. Muhammed AS sonrasında makas değiştiren islâm yönetim biçimlerinin, mensuplarını getirdiği nokta maalesef iç açıcı değil.

Bilgi, akıl, adalet, meşveret (danışarak yönetme), üretimi teşvik etmek yerine, gösterişli yatırımlar, inşaat sektörünü başat yatırım alanı seçen özellikle ülkemiz, dışarıya bağımlılığın etkisiyle enflasyon /pahalılık illetinden bir türlü kurtulamıyor.

KARNEMİZ
İslam milletlerinin yaşadığı tüm coğrafyalarda durum pek farklı değil. Eğitim, hukuk, liyakat, adil paylaşım Zayıf; saraylar, haksızlıklar, liyakatsizlikler, sömürü, baskı ve özgürlüklerin kısılması Pekiyi!

GAZZE SINAVI
1948 den beri Filistin toprakları işgal ediliyor ve insanlar öldürülüyordu. Bu durum ABD'nin ve batı ülkelerinin de işine geliyordu. Zira bölgenin sömürüsü için iyi bir üs'tü israil.

Üstüne üstlük, Gazze doğalgazı dengeleri tam sarstı. Doğu Akdeniz'deki Filistin'e ait doğalgaz yatakları ABD, İngiltere ve İsrail tarafından çıkarılmaya başlandı. Bunun uluslararası hukukta  karşılığı yoktu. Bunun için  Gazze'nin tamamen alınması gerekiyordu. Bütün dünya gibi Filistin de bu kirli planı ve hırsızlığı yakından biliyordu. Hamas bu planı bozmak için 7 ekimde Aksâ Tufanı adını verdiği savaşı başlattı.

Sonuçta beklenmedik bir direnişle karşılaşıldı. Acımadan siviller öldürüldü. Çocuk, kadın, yaşlı genç demeden katledildi, şehirler ağır bombardımanlarla yıkıldı.

Sonuç alınamıyor, Hamas ve direniş güçleri tüm gücüyle direniyordu. İşin içine Yemen 'in girmesiyle İsrail ticareti büyük yara aldı. İran, Lübnan, Suriye, Irak az da olsa savaşa dahil olmuşlardı.

SAVAŞ SÜRERSE
7 ekimde başlayan Filistin-İsrail savaşı devam ederse petrol ve doğalgaz fiyatlarının daha da yukarı tırmanması sürpriz olmayacaktır.

Bunun ülkemize yansıması zaten canımızı yakan yüksek fiyatların daha da yükselmesi olacaktır. İşin içine bir de İran-Israil savaşı girerse felaket boyutlarında tıkanma, üretimde azalmalar ve fiyatlarda görülmemiş çılgınlıklar yaşanabilir.

İsrail'in amacı Gazze'yi tamamen alıp, 2 milyon insanı Sina çölüne sürmekti. Mısır bu plana hazırlık yapmıştı bile. Herşey Gazze doğalgazını rahatça çalıp Avrupa'ya satmak içindi. Zaten Suriye savaşının ana nedeni de bu değilmiydi?

Gazze'de akan kan, aslında dünyanın canını yakmaya başlayacak, ancak o zaman ülkeler, ilkesizce İsrail'e verdiği destekerini çekebilecek ve İsrail'i barışa zorlayacaklar.

İsrail, Refah Sınır bölgesindeki 2 milyon Gazze'liyi Sina çölüne sürüp, Gazze'de yeni bir kent kurma hayalinden vazgeçmek istemiyor.

Bu hem Gazze'den çaldıkları doğu Akdeniz doğalgazından vazgeçmek istemedikleri için hem de Gazze yakınına inşa etmek istedikleri Ben Gurion Kanalı'nın inşaatı ve güvenliği için gerekliydi.

Gözlerini öyle bir karartmışlar ki gerekirse 2 milyon Gazze'liyi Refah'ta bombalayarak öldürmeyi bile göze almışlar. 

Netenyahu ve ailesinin yolsuzlukları, yanlış ve şaibeli işleri  ortaya çıkacak diye sürdürülen bu saçma hayallerle süslü soykırım, maalesef zor duracak gibi. Çünkü Netenyahu'nun başarması halinde ABD, İngiltere ve bir çoğu bu savaşı destekleyen ülkeler iştahla savaşın sonucunda gerçekleşmesi beklenen servetlere kavuşma hayali kuruyor.

ASIL SORU: İSRAİL KAYBEDERSE?
İsrail kaybederse, Arap diktatörleri de kaybedecek. Çoğu, siyonist finans kurumlarına, boğazına kadar borçlu tüm halkı müslüman olan ülkeler kaybedecek. Asıl kaygı bu.

Ancak İsrail'in kazanması çok zor. Amerika ve İngiltere'ye rağmen bile zor. Hatta islam dünyası yönetimlerine rağmen bile çok zor. Zira dünya halkları ve bilinçli müslümanların ayağa kalkmaları, ciddi tepkiler ve boykotlar bu savaşın sona ermesi gerektiği yönünde güçlü bir kamuoyu oluşturdu.

Savaşın mutlaka sona ermesi gerekir. Bunun için dünyanın canının somut olarak yanması gerekiyor.

O süreç, İran-İsrail gerginliği sonrası petrol ve doğalgaz fiyatlarının hareketlenmesi ile  başladı gibi...

Zafer, onurlu olanların, hakka inananların olacak.