SEDAT MEMİLİ

Aylardır seçimle yattık, seçimle kalktık. Siyasi çekişme ya da yarışmayı bir kenara bırakıp, insanların, diğer insanları yönetme hırsı üzerine birkaç şey söylemek istiyorum…

Sigmund Freud, davranışlarımızın kökenini “cinsellik” belirler der; Kalk Marks, ekonomik nedenlere, Emil Durkheim, toplumsal olaylara bağlar. Nobel ödüllü matematikçi ve felsefeci Bertrant Russel ise davranışlarımıza yön veren en büyük faktörün “İktidar Hırsı” olduğunu ileri sürer.

Bu tartışmaları filozoflara ve ardıllarına bırakalım. “Yönetme Hırsı”a bir bakalım. Bizi yönetmek isteyen kimlermiş, meslekleri ve tahsil durumları ne imiş?  Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir kenara bırakıp, Milletvekillerini seçimlerime kabaca bakalım.

ÖNCE SAYILAR

14 Mayıs 2023 seçimlerine Türkiye genelinde 24 parti katılmıştır. Bu partileri sayacak (ben dahil) bir aday yoktur. Zaten, her aday parti olarak, kendisine en yakın rakibi ile uğraşır, diğerlerine bakmaz bile.

Seçime katılan partiler, kimi ittifak içinde kimi de kendi adlarına seçime katılmışlardır. Bazı partiler, bazı şehirlerde seçime katılmamışlardır.

Her partinin, kaç seçim çevresine katıldığı YSK sitesinde var. Ben de bu listeye ek olarak, her partinin kaç adayla seçime katıldığını ekledim.

Alfabetik sıraya göre partilerin adları, katıldıkları seçim çevresi ve gösterilen aday sayısı:

SEÇİME KATILAN                              KATILDIĞI  MV. ADAYI

PARTİNİN ADI                                      SEÇİM ÇEV. SAYISI

--------------------------------------           ------------         ----------

1. Adalet Birlik Partisi                       47                   389                 

2. Adalet Partisi                                 67                   418

3. Adalet ve Kalkınma Partisi            87                   600

4. Anavatan Partisi                            63                    417

5. Büyük Birlik Partisi                       87                    600     

6. Cumhuriyet Halk Partisi               80                    579

7. Genç Parti                                      72                    497

8. Güç Birliği Partisi                          59                    420

 9. Hak ve Özgürlükler Partisi           87                    600

10. Halkın Kurtuluş Partisi                87                    600

11. İyi Partinin                                   78                    563

12. Memleket Partisi                          87                    600

13. Millet Partisi                                87                    600

14. Milliyetçi Hareket Partisi             87                    600

15. Milli Yol Partisi                           49                    395

16. Sol Parti                                       87                    600

17. Türkiye İşçi Partisi                       54                    399

18. Türkiye Komünist Hareketi         87                    600

19. Türkiye Komünist Partisi             87                    600

20. Vatan Partisi                                87                    600

21. Yeniden Refah Partisi                 87,                   600

22. Yenilik Partisi                              74                    493

23. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi     87                    600

24. Zafer Partisi                                 75                    546

                                                           ----------           -------

            TOPLAM                               1849                12916

Demokrasiye Gizlenmiş Monarşi…

Günümüz geçerli yasalara göre halkımızı parlamentoda 600 milletvekili temsil eder. Başkanlık sistemi ile meclisin varlığı “Noter”e dönüştürülmüştür. Çoğunluğu elde eden partilerin milletvekilleri, Cumhurbaşkanının ağzından çıkacak sözleri kanunlaştırmak için orada dururlar.

Parlamentoya girmek için yaklaşık 50 Bin Aday adayı başvurmuştur.

Seçimlere kimlerin katılacağı, önce Parti Genel başkanı, sonra da partinin en üst organınca belirlenir. Bu kurumlar hangi ölçüleri esas kabul ederler, bu kul ile Allah arasında ayrıntıdır. Biz bilemeyiz. (Bence siz de öğrenmeye hevesli olmayın)

Böylelikle Parti genel başkanlarının kabul ettiği, üst kurulda birkaç kişinin onayladığı isimler “Aday” olarak seçime katılmaya hak kazanırlar.

Halkımızın kendini yönetecek olanları seçme gibi bir lüksü yoktur; seçilenleri onaylamak gibi vatandaşlık görevleri vardır. Seçimler söz konusu ise tek parti dönemi daha demokratikti

Biz bunu demokrasinin gereği der avunuruz ama esası “Demokrasiye Gizlenmiş Monarşi”dir.

ADAYLARIN EĞİTİM DURUMU

Bizi yönetmeye can atan 12.916 adaya biraz daha yakından bakalım. Adayların:

İlkokul Mezunu olanların sayısı         : 1383              % 10.70

Orta öğretim (orta – Lise) mezunu    : 5234              % 40.53

Yüksek okul mezunu                         : 6299’dur.      % 48.77

Bizi yönetmeye talip 100 Kişiden 10’u ilkokul, 40’ı da orta öğretim mezunu.

Yüksek okulu bitirenler 100 kişiden 48’idir.

Peki diploma şart mıdır? Şart olmadığını gördük.

Hatta bazen diplomanın çok zararlı olduğunu da gördük. Örnek veriyorum: Bir prof: Tufan sırasında Hz. Nuh’un çocuklarını cep telefonu ile aradığını söylemiştir. Bu ileri zekâlının diploması olmasaydı Prof. olamazdı.

Başka bir Profesör de üstelik rektör, sporcu kızların soyunma odasındaki tabelaları “giyinme odası” olarak değiştirmiş ve bu da neredeyse Nobel’e aday gösterilecek şekilde alkışlanmıştı. (Bu profesörleri yazarken, kendini bilime adamış gurur kaynağımız olan Profesörlerin tamamını tenzih ediyorum)

Samimi söylüyorum diplomayı şart görmüyorum, hele üniversitelerimizin ticarethaneye dönüştürüldüğü bu dönemde… Ama bu insanların okuma alışkanlıklarını, tiyatro, sinema veya resim, müzik gibi sanat dallarına olan ilgilerini çok merak ediyorum.  

YA SERBEST YA EMEKLİ YA DA İŞSİZ…

Bizi yönetmeye talip yaklaşık 13 Bin adayın, mesleklerini incelemeye çalıştım. İlginç sonuçlar çıktı. Adaylarımızı mesleklerine göre sıraya dizdim, en çok hangi meslek çıktı dersiniz? Söyleyeyim, “Serbest” ya da “Serbest Meslek”, 2.350 Kişi… Emekli ise 995…

Daha açık ifade ile her 100 kişiden 52’sin en fazla lise mezunu olan adayların 26’sı ya emekli ya da serbest meslek mensubu…  

YSK, bazı kayıtların mesleğini “serbest” bazılarının da “Serbest meslek” olarak yazmış, ikisinin toplamı 2.350 kişidir.

Serbest ne demek? Ben hala anlamış değilim. Sözlükler, serbesti: “istediği gibi davranabilen, hiçbir koşula sınırlamaya bağlı olmayan” olarak tanımlar.

Benim anladığım ise : “Ne iş olursa yaparım abi…”

(Bu serbestçiler, milletvekilleri oldukları an kendi serbestliklerini liderlerinin serbestliğine terk edecekleri açıktır. Bu tavra, parti disiplini denir. Bu yöntemle seçilmiş milletvekili, iradesini genel başkana teslim etmiş kişidir.

(Tanrım ne olur bir kişi bana yanlış düşündüğümü söylesin. Yanlış yazdığıma inanmak istiyorum)

Araştıracaklar için sayılara devam edeyim:

İşçi, tezgâhtar ve sekreter: 1525, 1066 İş insanı, 596’sı öğrenci, 488’i ise öğretmen.

Mali Müşavirler (Vergi Finans vs) meslekten olanlar 320, Avukat, hukukçu olan 731, Esnaf 652, Mühendislerin toplamı ise 638, Ev hanımı 183…

Doktor 219, eczacı ise 71’dir. Yönetici sayısı 211, mimar ise 104, siyaset bilimci 102, Bu adaylar arasında 43 işsiz var.

Müteahhit sayısının 68 olduğunu görünce şaşırdım, felsefeci sayısını da 4 görünce şaşırmadım.

Gazetesi sayısı 138, Ekonomist 119 (Oysa bir tane yeterdi), Veteriner 38, Asker 37, Sosyolog 36, elbette bu kadar yönetme heveslisi insana ruhsal tedavi asla gerekmez o yüzden sadece 33 Psikolog ve psikiyatr var.

19 terzi, 13 kuyumcu, 34 satış danışmanı, 34 sigortacı, 23 yazılımcı, 19 terzi.

Meslek rengi bu durumda… Kalanlar çeşitli meslek gruplarına dağılmış durumda.

Bu araştırmanın devamı gelecek…