Mersin Akkuyu santrali için mahkemeden stratejik karar
Akkuyu Nükleer Santralı inşaatının durdurulması için açılan davada mahkeme, Rus şirketin yaptığı santralın milli güvenlik tehdidi oluşturabileceğini belirten STK’lerin “ilgili bakanlıklar ve MGK müdahil olsun" talebini kabul etti.
Sivil toplum kuruluşlarının (STK) Rusya Devlet Atom Enerjisi Şirketi Rosatom’un Mersin’de inşaa ettiği Türkiye’nin ilk nükleer santral projesinin durdurulması talebiyle açtığı davada önemli bir gelişme yaşandı. STK’lerin ilgili bakanlıkların ve Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) davaya müdahil olması talebini kabul eden mahkeme, davanın ilgili bakanlıkları ve MGK’yi de etkileyeceğine dikkat çekti. Dava MGK’ye bildirilecek, zorunlu olmamakla birlikte kurum davaya müdahil olabilecek.
Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberin göre, aralarında Çevre ve Tüketici Koruma Derneği Adana, Mersin Çevre Dostları Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, Adana Tabip Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası’nın da bulunduğu 11 sivil toplum kuruluşu, Akkuyu Nükleer Santralı’nın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu ve üretim lisansı alana kadar inşaatının tamamen durdurulması talebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı dava açmıştı.
Kuruluşlar santralın ÇED sürecine başlanmasını ve santralın “Türkiye’nin Milli Güvenliği’ni, ekonomik geleceğini ve halk sağlığı üzerindeki olası yıkıcı riskler” dahilinde ÇED raporunun düzenlenmesini istedi. Kuruluşlar davaya Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve MGK Genel Sekreterliği’nin de davacı olarak dahil olmasını talep etti. Mersin 3. İdare Mahkemesi davaya mecbur olmamakla birlikte bakanlıkların da katılma talebini kabul etti. Mahkeme davanın ilgili bakanlıkları ve MGK Genel Sekreterliği’ni etkileyeceğinin anlaşıldığını belirterek söz konusu bakanlıklara davanın ihbarına 15 Haziran günü oybirliğiyle karar verdi.
‘MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİ’
Kuruluşların avukatı İsmail Hakkı Atal özetle şöyle konuştu: “Rusya’ya ait Akkuyu Nükleer Santralı, Türkiye için milli güvenlik tehdidi olup, 28 Şubat’ta Suriye’nin kuzeyinde 33 askerimizin şehit edilmesiyle sonuçlanan menfur saldırı sonrası Türkiye ile Rusya neredeyse savaş konumuna gelmiştir.
Bizimle her an çıkarları çatışma noktasında karşı karşıya gelebilecek Rusya’nın denetiminde ve kontrolünde bir Akkuyu Nükleer Santralı Türkiye için milli güvenlik tehdididir. Türkiye ile Rusya arasında yapılan enerji transferi anlaşmasının 16 maddesine göre olası bir kaza durumunda Rusya’nın ve Rus şirketi Rosatom’un hiçbir sorumluluğu olmayıp, sorumluluk Türkiye Cumhuriyeti’ne aittir.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.