Mazlumder Adana: Mavi Marmara'nın 10'uncu yılında hala adalet sağlanamadı
Mazlumder Adana, Mavi Marmara'nın 10. yılında şehitleri ve gazileri anan bir açıklamada bulundu.
İşte o açıklama:
İsrail’in Filistin’e özelde Gazze’ye yönelik yıkıcı saldırıları ülkemizde çok ciddi tepkilere sebep olmuştu. Gazze’ye uygulanan ambargo ile en basit insani ihtiyaçların girişine bile izin verilmiyordu. Ambargo ile birlikte Gazze dört bir yandan da abluka altında tutularak adeta bölgenin nefes dahi almasına müsaade edilmemekteydi.
İşte bu şartlar altında Gazze’ye nefes aldıracak insani yardım girişimi için, Mavi Marmara gemisi 2010 yılı Mayıs ayı ortalarında, 37 farklı milletten ve değişik dinlere mensup aktivist, gazeteci, sanatçı ve gönüllüler ile işgalci Siyonistlerin Gazze’ye uyguladığı ambargoyu kırmak için İstanbul Sarayburnu’ndan demir aldı. Antalya limanında birkaç gün kalan Mavi Marmara yolcuları 27 Mayıs 2010 tarihinde limandan ayrıldı. Kıbrıs açıklarında da 30 Mayıs 2010 tarihine kadar bekleyen Mavi Marmara Gemisi aynı günün akşamında Gazze’ye doğru rota belirledi.
İşgalci Siyonist ordu 31 Mayıs 2010 tarihinde uluslararası sularda kendi karasuyu sayılmayan 72 km açıklarda, Mavi Marmara gemisine saldırıda bulundu. Herhangi bir uyarıda bulunmayan İsrail, savaş gemisi, zodyaklar ve helikopterle düzenlediği saldırıda 10 Türk vatandaşını şehit ederken birçok yolcuyu da yaraladı. Dünyanın gözleri önünde sivil insanların katledildiği ve gerek insani yardım boyutu gerekse olayın gerçekleşme şekli ile açıkça “savaş suçu” ve “insanlığa karşı işlenen suç” niteliğindeki kara bir lekeyi insanlık tarihine kazıdı.
Bu gelişmelerden sonra Türkiye ile Siyonist işgalci devlet arasında yaşanan krizden dolayı diplomatik ilişkiler bitme noktasına geldi. Türkiye’nin tepkisi doğal ve olması gereken nitelikteydi. Üç temel şartı vardı Türkiye’nin, işgalci devletin ablukayı kaldırması, özür dilemesi ve tazminatın ödemesi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde ve Türkiye dahil bir çok ülkede işgalciler aleyhine davalar açılmış ve bu davalarda işgalci devletin cürmü tescil edildi.
Ancak ne acı ki, hiçbir mahkeme cezai müeyyideyi uygulayamadı. İkili görüşmelerde Türkiye’deki ana dava TBMM kararıyla bir oldu bitti mantığı ile düşürüldü. Türkiye’nin talep ettiği şartlar yerine getirildi iddiası maalesef havada kalan beyhude bir beklentidir. Taraflar arasında imzalan 6 maddelik anlaşma tam bir fecaat. Anlaşmada İsrail neredeyse aklandığı görülmektedir. İsrail’e herhangi bir müeyyide uygulanmadığı gibi bu anlaşmayla eli güçlenerek sıyrılmayı başarmıştır. Olayların başında Türkiye’nin sergilediği dik ve onurlu duruş bu anlaşma ile maalesef yerini hayal kırıklığına bırakmıştır.
Yapılan anlaşmadan hemen sonra Gazze’ye gönderilen iki insani yardım gemisi üzülerek söylemek gerekir ki, sadece bir göz boyamadan öteye geçmedi.
Ancak bu süreçte Mavi Marmara’nın kırmayı amaçladığı abluka ve ambargo daha da derinleşmiştir. Resmi bir özür dilemesi yapılmamış sadece iki lider arasında sözlü bir beyandan öteye geçmemiştir. Tazminatlar ise belirsiz bir sürece sokulmuştur.
MAZLUMDER Adana Şubesi olarak;
Mavi Marmara olayının savaş suçu ve insanlığa karşı suç olduğu halde örtbas edilmesini asla kabul etmeyeceğimizi beyan ediyoruz.
Türkiye’nin ülkemizdeki mahkemeler üzerinde ister TBMM aracılığıyla ister siyasi kanallar ile engel ve baskı oluşturmasını kabul etmeyeceğimizi ilan ediyoruz.
Aynı zamanda Türkiye’nin BM nezdinde, UCM’de İsrail üzerinde baskı oluşturmak için gerekli desteği vermesini talep ediyoruz.
Kamuoyunu Filistin’in mazlumiyet ve mağduriyetinin ortadan kaldırılması adına dökülen kanların yerde kalmaması için Mavi Marmara davasına sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Bu vesileyle; Mavi Marmara şehitlerimizi rahmetle anıyor, Mavi Marmara’nın yiğit gazilerini bir kez daha minnetle ve dualarımızla salamıyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.