Maliye’nin yeni “vergi barışı” ne getiriyor?...
Nevzat Saygılıoğlu: Maliye’nin yeni “vergi barışı” ne getiriyor?...
Meclis’in bu yasama döneminin son gününde, gündemde bulunan ve çok sayıda düzenleme içeren Torba Kanun teklifine son anda eklenen bir önerge ile yine ve yeniden “Vergi Barışı” hükmü getirildi. Her zaman olduğu gibi Maliye yine sürprizini yaptı.
“Vergi Barışı” Maliye’nin artık vazgeçilmezi…2008 yılından beri devam edegelen neredeyse bir alışkanlık.
Peki, niye Maliye bu sevdasından vazgeçmiyor? Ya da mükellef niye bu sevdaya karşılık vermiyor?
Maliye’nin sevdası belli!... Maliye, özellikle yurt dışından para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, vergisiz Türkiye’ye getirilmesini istiyor. Zira ülkenin çok ciddi kaynağa ihtiyacı var. Türkiye’den daha önce çıkmış ya da Türkiye’ye getirilmesi gereken varlıkların geri getirilmesi adına her türlü çabayı sarf ediyor.
Ancak, uygulama sonuçları gösteriyor ki mükellef bu sevdaya kayıtsız kalıyor. Zira para, döviz ve varlıkların bir ülkeye gitmesi için öncelikle güvenli ortam gerekiyor. Mükellef bu güvene sahip değil. Ayrıca Türkiye’ye getirilecek varlıkların, bir şekilde vergi dışı bırakılacağı kanunla güvence altına alınsa da kara para, kambiyo, banka suçlarından dolayı kovuşturma ve inceleme riski çok yüksek.
Dolayısıyla bir türlü sonuç alınamayan çabalar serisi…
Vergi Barışı’nın geçmiş kronolojisi…
Akparti Hükümetleri döneminde vergi barışı ile tanışma 2008 yılında başladı ve bugüne şöyle geldi.
- Kasım 2008’de yayımlanan 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun
- 2 yıl 3 ay sonra Şubat 2011’de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun
- 3 yıl 3 ay sonra Mayıs 2013’de yayımlanan 6486 sayılı Varlık Barışı Kanunu
- 15 ay sonrasında Eylül 2014’de yayımlanan 6552 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun
- Yaklaşık 2 yıl aradan sonra Ağustos 2016’da yayımlanan 6736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun
- Aradan daha 9 ay geçmeden Mayıs 2017’de yayımlanan 7020 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun
- Bu sefer de 1 yılın tamamlanmasıyla Mayıs 2018 ayında yayımlanan 7143 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun
- 2.5 yıl aradan sonra Kasım 2020 ayında yayımlanan 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun çerçevesinde 2 kez Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlük süresi 30 Haziran 2022 tarihine kadar uzatılan düzenleme
- Nihayet Haziran ayının son günü Torba Kanuna eklenen bir önerge ile kabul edilen yeni düzenleme.
Bugüne kadar 9 kez yapılan düzenlemelerin bir kısmında matrah artırımı, stok affı, kesinleşmiş alacakların yapılandırılması varken bir kısmında da yurt içinde ve yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek kayıtlara alınması şeklinde olmuş. Özellikle varlık barışına yönelik düzenlemelerde ya çok düşük oranda vergi alınmış veya hiç alınmamış. Öte yandan vergi incelemesi yapılmayacağı güvencesine de hemen tüm düzenlemelerde yer verilmiş.
Yeni düzenleme ne getiriyor?...
Şimdi 10. kez getirilen ve dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan 7417 sayılı Kanun’un 50. maddesiyle getirilen bu yeni düzenleme ile biraz daha farklı hükümlere yer verilmiş. Bu yeni hükümleri kısaca bir özetleyelim.
- Gerçek veya tüzel kişilere ait yurt dışındaki para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları şeklindeki varlıklar 31 Mart 2023 tarihine kadar beyan edilebilecek. Galiba 100. yılın barışı(!)...
- Bu varlıklar, fiilen getirilmese bile, 31 Mart 2023 tarihine kadar firmaların kayıtlarında yer alan kredilerinin kapatılmasında kullanılabilecek. Bu sürpriz ve yeni bir düzenleme!...
- Aynı şekilde bu varlıklar 31 Mart 2023 tarihine kadar sermaye avanslarının kapatılmasında da kullanılabilecek. Bu da yeni düzenleme.
- Ayrıca Türkiye’de bulunan taşınmazlar da aynı tarihe kadar beyan edilebilecek.
- Bu taşınmazların işletme kayıtlarına alınmasında tapu harcı ödenmeyecek. Ki çok cazip ve ilk kez getirilen bir hüküm.
- Banka ve aracı kurumlar; bu varlıklardan 30 Eylül 2022 tarihine kadar bildirilenler üzerinden yüzde 1, 31 Aralık 2022 tarihine kadar bildirilenler üzerinden yüzde 2 ve 31 Mart 2023 tarihine kadar bildirilenler üzerinden yüzde 3 peşin vergi alacaklar.
- Banka ve aracı kurumlara yatırılan varlıklar eğer bu hesaplarda en az 1 yıl süreyle tutulursa vergi oranı sıfır olacak, yani hiç vergi alınmayacak. Hatta daha önce ödenmiş vergi varsa o da iade edilecek.
- Vergi dairelerine beyan edilen varlıklar üzerinden yüzde 3 oranında vergi tarh ve izleyen ayın sonuna kadar tahsil edilecek.
- Bildirilen varlıklara ilişkin olarak hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak.
- Eğer bu madde kapsamına giren beyan edilmiş varlıklar ile ilgili daha önce başlatılmış inceleme varsa bulunan matrah farkı ile karşılaştırılarak dikkate alınacak.
- Ancak bildirilen varlıklara ilişkin olarak öngörülen gerekli yükümlülükler yerine getirilmezse vergi incelemesi yapılabilecek.
Görüldüğü gibi yeni düzenlemeyle mükelleflere ve hatta mükellef olmayanlara bile yine çok ciddi imkanlar getirilmiş durumda.
Sonuç olarak; bakalım mükellefler getirilen bu imkanlardan yararlanacaklar mı? Açıkçası içinde bulunduğumuz ekonomik ve siyasi konjonktür buna pek imkan vermiyor. Bu onuncu düzenlemenin sonuncu olmasını dileyelim.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.