1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. "Kurtultayda yapılan ciddi hata, CHP tarihine geçmiştir"
"Kurtultayda yapılan ciddi hata, CHP tarihine geçmiştir"

"Kurtultayda yapılan ciddi hata, CHP tarihine geçmiştir"

Av. Mengücek Gazi Çıtırık yazdı

A+A-

CHP, pandemi ve çeşitli sebeplerle yapılmaması istenen 37. Olağan kurultayını gerçekleştirdi. Kurultayla ilgili gözlemlerimizi anlatmaya devam edelim.

Öncelikle parti içi muhalefet konusuyla, yazımıza başlayalım. Üç ismin aday adayı olduğu, genel merkez yönetimine somut ve ciddi eleştirileri kürsüde dile getirdikleri gerçekliği karşısında, adayların hiçbirinin aranan 68 imzayı bulamaması parti içi muhalefetin sorgulanmasını gerektirmektedir. Genel merkez yönetiminin siyasi iktidarın maceracı, öngörüsüz dış politika, anayasa aykırı olduğunu bilerek dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet oyu verilmesi, kayyum uygulamaları karşısında net ve kararlı tavır sergilenmemesi gibi eleştirilecek bu yanlış politikalarında, parti içi muhalefetin imzayı bulamamasının nedenlerini iyi sorgulamak gerekir.

Bunda 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde partimizin kazandığı belediyelerdeki başarıda Sayın Kılıçdaroğlu’nun izlediği yöntemler, verdiği emek, ilçe ve il başkanlarının mevcut yapıyla devam edilmesi konusundaki iradenin ağır basmış olduğu görülüyor.

Rahmetli Atatürk’e, rahmetli İsmet Paşa’ya, rahmetli Bülent Ecevit’e, Deniz Baykal’a parti içi muhalefetin olduğu gerçekliğini unutmamak gerekir. Bugün parti içinde muhalefet olsa bile, bir aday çıkartma gücünün olmadığı ya da geçmiş genel başkanlar döneminde hep olan muhalefetin, artık kalmadığı, güç yitirdiği ve tasfiye edildiği ortaya çıkmıştır.

Ankara’da ya da İstanbul’da arkadaş gruplarıyla yapılan, diğer iller ile bağlantıyı kuramayan, görüş ve düşüncelerini almayan, kendisinin ne düşündüğünü yeterince Anadolu’ ya anlatmayan, seçim dönemiyle sınırlı bir muhalefetin, başarılı bir sonuç alamayacağı ortaya çıkmıştır.

İkinci başlık olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun “ İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesinin “ hazırlanma ve kurultayda açıklanma yöntemi üzerinde durmak istiyorum. Gerek beyanname ve gerekse de temel beş sorun üzerinde ayrıca duracağım.

Bundan önce yazdığım kurultaya doğru yazılarımda, genel merkezin Türkiye sorunlarını saptadığı ve bunlar üzerindeki çözümlerini de netleştirdiği Türkiye manifestosunun açıklanması gerektiğini, iktidara geldiğinde sorunlar ve çözümlerini yaşama geçireceği bu manifestonun öncelikle ilçe ve il örgütlerinde, sonra bölge toplantılarında tartışılması gerektiğini, buralardan gelecek raporlara akademisyen, uzman ve genel merkez yönetiminin de görüşlerinin eklenmesi suretiyle partimizin en yetkili organı olan kurultaya sunulması gerektiğini açıklamıştım.

Sayın genel başkanın açıkladığı beyanname nasıl, ne zaman, kimler tarafından hazırlanmıştır? Öncelikle bunların netleştirilmesi gerekir. Parti tarihinde yer alan, 12 Ocak 1959’da yapılan 14.Kurultayda açıklanan İlk Hedefler Beyannamesinin hazırlanma, ilan ve oylanmasıyla, sayın genel başkanın açıkladığı beyanname arasında bu yönlerden ciddi ayrılıklar vardır. 14.Kurultayda okunan Parti Meclisi raporuna göre;

Seçim yasasındaki eşitsizlikler, Demokrat Parti iktidarının yurttaş, basın, yargı, üniversite, siyasal partiler üzerindeki baskı, sindirme politikaları, rejimin demokratikleşmesi ve bu gelişmeye engel olan anti demokratik yasa, usul, zihniyet ve uygulamanın kaldırılması, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan yeni bir anayasa ve yasa denetimi konusunda Anayasa Mahkemesi, seçim sisteminin güvence altına alınması gibi konularda yapılacak olan değişiklikler ve CHP’nin iktidara gelmesi durumunda bunları nasıl gerçekleştireceği raporlanmıştır.

Kurultayda bu konularda komisyonlar oluşturulmuş, kurultaya Aydın Delegesi olarak katılan ve Ana Davalar Raportörü merhum Turan Güneş tarafından okunan ve sonrasında kurultayda oylamaya sunulan İlk Hedefler Beyannamesi bu yönleriyle 37.kurultayda Sayın Kılıçdaroğlu tarafından okunan ve yine sayın genel başkan tarafından oylamaya sunulan ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinden çok farklıdır.

Öncelikle ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinin hazırlanması için bir komisyon oluşturulmuş mudur? Bu komisyonda kimler vardır? Kimler hangi yöntem, öncelikle nasıl hazırlamışlardır? Ayrıca bir önergeyi oylamaya sunduracak olan sayın genel başkan değildir. Bu yetki, divan başkanlığına aittir.

Divan başkanlığına, bu beyannamenin okutulması, üzerinde lehte ve aleyhte konuşmalar yapılması ve sonrasında oylanması gibi bir işlem gerçekleşmemiştir. Genel başkan konuşması içinde kendi okumuş ve sonra da kabul edenler / etmeyenler diyerek oylamaya sunmuş ve kabulünü açıklamıştır.

Bu, böylesi önemli bir kurultayda yapılmaması gereken ciddi bir hata olarak, parti tarihinde yerini almıştır. Devam edeceğim. Tüm okurlarımın Kurban Bayramlarını kutluyorum. Bayramın toplumsal huzur ve barışa, birlik ve beraberliğe, sosyal adalete hizmet etmesi dileklerimi paylaşıyorum.

Saygılarımla. Av. Mengücek Gazi Çıtırık

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.