Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Adana'da da merkezi idareden kaynaklı sorunlar yaşandığını vurguladı.

Gerek devlet gerekse özel sektör yatırımlarında hak ettiği payı alamayan Adana’nın sorunlarını mecliste haykıran Dr. Şevkin, dünyanın 3. büyük ve verimli tarım topraklarına sahip Adana’da son 10 yılda 55 büyük fabrikanın kapısına kilit vurduğunu, kentin işsizliğin başkenti olarak anılmaya başladığını dile getirdi.

Mecliste CHP grubu adına yaptığı konuşmayı Adana’ya ayıran Dr. Şevkin, kadim bir kent olduğuna dikkat çektiği Adana’nın yarımşar saat arayla hem yaylaya hem de denize ulaşılabilen ender kentlerden biri olduğuna işaret etti.

“BİR ARPA BOYU YOL ALINAMADI”

İktidarın artık yönünü Adana’ya dönmesinin zamanının geldiğini belirten Dr. Şevkin, şunları söyledi:

“Adana'da tarım topraklarının azalmasına, çiftçinin topraktan uzaklaşmasına elbette ki gönlümüz razı değil. Adanalıları borçlandıran hafif raylı sistemin söz verilmesine rağmen Ulaştırma Bakanlığı’na devredilmemesine tepkiliyiz. Dünyanın en stratejik ve aynı zamanda kâr eden birkaç havalimanından biri olan, üstelik de kentin içerisinde bulunan havalimanı çevresinde yeterli arazi olmasına rağmen genişletilmemesine ve iyileştirilmemesine bir anlam veremiyoruz.

Bir stadyumun altı yılda tamamlanamaması, yine Yüreğir'de, Ceyhan'da, Seyhan'da, Karataş'ta, Tufanbeyli'de yatırım programlarında yer almasına rağmen hastanelerin hâlâ bir türlü tamamlanamaması Adanalılar olarak canımızı yakıyor. Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nde bir arpa boyu yol alınamaması, Bakanlar Kurulu kararıyla turizm teşvik bölgesi ilan edilen Karataş ve Yumurtalık'ın ne yazık ki çok yakın bir zamanda Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle turizm teşvik bölgesinden çıkarılmış olması da Adanalılar için ayrı bir handikaptır.”

KOBİ’LER DARBOĞAZDA, KAPANAN ŞİRKET SAYISI ARTIYOR!

Konuşmasında Türkiye’nin genel ekonomik tablosuna da değinen Dr. Şevkin, “Ekonomi son derece olumsuz bir seyir izliyor. KOBİ’ler ciddi bir üretim ve kredi darboğazında. TOBB'nin nisan ayı verilerine göre kapanan şahıs şirketi sayısı bir yılda yüzde 31 oranında artmış, açılan şirket sayısıysa bir yılda yüzde 57 azalmıştır” dedi.

Ekonomik krizin derinleştiği Ocak-Nisan döneminde ülke çapında 4 bin 405 şirketin kapandığını, pandemi döneminde işsizliğin artmasına rağmen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) el ele vererek işsizliği düşürme(!) kararı aldığını ve TÜİK’te 10 bölge müdürünün görevden alınmasının ardından hemen bir gün sonra, kâğıt üzerinde, işsizlik rakamlarının da düşürülmesiyle ilgili komik bir durum yaşandığını vurgulayan Dr. Şevkin, şöyle konuştu:

“Hatırlatmakta fayda görüyorum ki işten atmanın yasaklandığı 9 Nisanda 309 bin kişi işsizlik maaşına başvurdu. Ne yazık ki; işsizlik maaşına başvuranların sayısı salgın öncesine göre 2 katına çıktı ve "Vatandaşlarımız bu maaşını alabildi mi?" diye sorduğumuzda ne yazık ki kocaman bir "Hayır." Mart ve Nisan’da başvuru yapanların sadece yüzde 29'u bu haklardan yararlanabilmiş.”

“HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK SORU SORACAĞIZ”

Hükümetin, Covid-19 salgını koşullarında daha da derinleşen ekonomik krizden çıkılması için gerekli olan ortak aklın harekete geçmesini sağlayacak düzenlemeler yerine kısa erimli ve perspektiften uzak çözümler peşinde koştuğunu vurgulayan Dr. Şevkin, “Meclisin öncelikleri halkın sorunları olmasına rağmen, uzaktan eğitim sistemindeki başarısızlık misali, Mustafa Kemal'in "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" şiarıyla kurduğu Gazi Meclisimiz de uzaktan ve tek bir kişinin erişimiyle hareket ettirilmeye çalışılmaktadır.

Bizler Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri olarak her türlü baskıya ve saptırma girişimlerine karşı milletimizin derdiyle dertlenmeye devam edeceğiz. Halkımızın göz ardı edildiği yönetim anlayışına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Evet, bu Meclis çatısı altında atanmış da olsa bakanların görevlerini yapması gerektiğini hatırlatacağız.

Tamamı halkımızın haklı talep ve isteklerinden oluşan soru önergelerimize Meclis İçtüzüğü'ne rağmen yanıt vermeyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanlara her zamankinden daha çok soru soracağız, bunu milletimiz adına yapacağız. Meclisin işlevsizleştirilme girişimlerine karşı dimdik ayakta duracağız” diye konuştu.