İnanç Krizi gün geçtikçe büyüyor
İnanç Krizinin Kaynağı;
İnsanlık tarihinin en büyük ironilerinden biri, cennete gitmek isteyenlerin dünyayı cehenneme çevirmesi olmuştur. Özellikle de dinin samimiyetsizce kullanıldığı toplumlarda, bu ironi daha da belirginleşir. Günümüzde, dindarlık kisvesi altında sergilenen muhteris ve sahte tavırlar, insanları içten içe inançlarını sorgulamaya itiyor. Öyle ki, birçok insan farkında olmadan "gizli deist" hâline geliyor.
Peki, bu gizli deizm nasıl ortaya çıkıyor?
●Sahte Dindarlık:
Söylem ve Eylem Çelişkisi.
Dinin samimi bir inanç ve ahlaki duruş olması gerekirken, bazı çevrelerde güç ve çıkar aracı olarak kullanıldığına sıkça tanık oluyoruz. Örneğin, sürekli ahlaktan ve maneviyattan bahseden birinin, haksız kazanç peşinde koştuğunu veya adaletsizliklere göz yumduğunu gördüğümüzde içimizde bir kırılma yaşanır. Çünkü insanlar söylediklerinden çok, yaptıklarıyla ölçülür. Artık ülkemizde ve diğer islam coğrafyalarında dindar olmanın neredeyse hiçbir ahlaki ogelerini taşımadan, şekli ibadetlerle dindarlık yapılabiliyor. Eğer dindarlık sadece gösterişten ibaretse, bu durum dini değerlerin içinin boşaltılmasına sebep olur.
●İnanç Erozyonu:
Gizli Deizmin Doğuşu
İnsanlar, inandıkları dinin mensuplarından samimiyet, dürüstlük, merhamet ve adalet bekler. Ancak sahte dindarlık, bu beklentileri yerle bir edince, bireylerde bir kopuş başlar. Kimileri açıkça inançlarını sorgulamaya yönelirken, kimileri de bunu iç dünyasında yaşar. İşte bu noktada "gizli deizm" devreye girer. Kişi, Tanrı’nın varlığına inanmayı sürdürebilir ancak dinin uygulamalarına ve kurumsal yapısına güvenini kaybeder.
Dini sembol ve söylemleri öne çıkaran kurumlar ve partiler, eğer islam dininin izzetini, örnekliğini kişisel ve kurumsal çıkarlarına alet ederlerse, milyonların dinden soğumasını, uzaklaşmasına vesile olurlar. Bu değer erezyonunun izleri onlarca yılda düzeltilemez.
Örneğin: Dini, siyasi veya STK liderlerin büyük servetler içinde yaşaması, ancak yoksullara yardım çağrısı yapması.Teklif ettikleri yaşamı, kendi yaşamlarında temsil etmemek munafiklığın, gizli deizmin kapılarınıacar sessizce...
Dindarlık iddiasında bulunan kişilerin hoşgörüden uzak, ötekileştirici tutumlar sergilemesi.
Adaletin, gücü elinde tutanlar tarafından dini referanslarla çarpıtılması.
Bu gibi durumlar insanları, "Eğer din buysa, ben bu dinin içinde değilim" noktasına getirebiliyor.
●Toplumun Deistleşmesi:
Sessiz Çoğunluk
Gizli deistlerin sayısı, sandığımızdan çok daha fazla. Ancak çoğu insan, bu durumu tam olarak tanımlayamadığından ya da toplumsal baskılar nedeniyle açıkça ifade edemediğinden, sessiz bir çoğunluk hâline geliyor. Kendi içinde inançla ilgili sorgulamalar yaşayan bireyler, dışarıdan hâlâ "dindar" gibi görünebilirler. Bu durum, toplumun büyük bir kısmının dinle olan bağının aslında görünenden çok daha zayıf olduğunu gösteriyor.
●Sahte Dindarlığın Sonuçları ve Çıkış Yolu
Toplumun dinle olan bağını güçlendirmek için: samimiyetin, doğruluğun, merhametin, iyi ahlakın yeniden inşa edilmesi şarttır. Bunun için rol model olan, aile büyüklerinin, siyasetçilerin, sanatçıların, medya mensuplarının, üniversite mensuplarının, sporcuların, bürokratların, öğretmenlerin, din görevlilerinin dinlerini dürüstçe, samimice , Kuran'da anlatılan müminlere, peygamber ahlakına benzer şekilde yaşamaları gerekir.
Dinin ahlaki bir rehber olarak ele alınması, dinin gerektirdiği ahlakını ve fikri namusunu koruyan insanların fark edilmesi ve desteklenmesi gerekir. Din ile alâkalı kurumlara olan olağanüstü güvensizliğin giderilmesi için önlemler alınmalı.
Samimi ve vicdanlı dindarlığın teşvik edilmesi, dinin bireysel özgürlükleri kısıtlamak yerine, insanlara iç huzur vermesi gerektiğinin anlaşılması gerekir.
Sonuç olarak, eğer bir toplumda sahte dindarlık artarsa, inanç kaybı da kaçınılmaz olur. Din, özünde insanı iyiliğe ve huzura yönlendiren bir kavramdır. Ancak bu değerler unutulup din, çıkar aracı hâline getirildiğinde, insanlar kendilerine yeni yollar arar. Ve bu yollar, çoğu zaman sessizce deizme ve ateizme çıkar.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.