Adana Demirspor deplasmanda Giresunspor’u Gökhan İnler, Belhanda ve Onyekuru’nun golleri ile 3-2 mağlup ederek hem lige iyi bir başlangıç yapmış oldu hem de Karadeniz deplasmanı fobisini kırmış oldu. Son 4 Giresun deplasmanında gol dahi atamadığımızı göz önünde bulundurursak maçtan önce ‘acaba yine mi?’ demedim değil.

Hızlı organizasyonlarla baş döndüren bir Demirspor oyunu olmasada şüphesiz bizler için çok güzel bir galibiyet. Maçın içinde ki bazı detaylar beni çok sevindirse de bazıları da düşündürdü…

İlk maç olduğu için tam hüküm verememekle birlikte takım organizasyonu ve yeni transferler hakkında hem benim hem de taraftarların zihninde bir fikir oluştu.

Geriden başlayacak olursak Ertaç;  Muriç sonrası herkesin aklında soru işaretleri dolu olsa da hazırlık maçlarında gösterdiği performans ve Giresun maçı performansı ile tamamen işine odaklandığını gösterdi ve iyi bir performans sergiledi. Yediği gollerin ikisinin de uzaktan olması dikkat çekici olsa da 14. Dakika da ki karambolde çıkardığı ‘toplar’ belki de maçın kırılma anıydı..

Rakitskiy; 33 yaşında ki tecrübeli stoper daha ilk maçında bizleri kendine hayran bıraktı. Geriden oyun kurulumuna yardım etmesi, attığı isabetli paslar ve defans arkasına gelen topları çok iyi kesmesi herhalde herkesten tam not aldı. Devam etmesi dileği ile.. 

Samet ve Svensson; yaz dönemin de ki tüm transfer dedikodularında sıyrılıp işlerini hakkı ile yaptılar. Geçen sene kaldıkları yerden devam ettiler.

K. Rodrigues; transfer döneminin ilk transferlerinden olan ve kampa en erken katılan isimlerden biri olan Portekizli sol bek, ilk maçında kamp sürecinde ki performansından oldukça uzaktı. Özellikle ilk yarıda ki pozisyon hataları ve yetişemediği toplar nedeniyle kalemizde birkaç pozisyon verdik. Bir ara o kadar yetersiz kaldı ki Rakitskiy’in sola yardıma geldiğini gördük. Henüz ilk maç, daha iyi olacağına umudumu koruyorum.   

Maçı kazandıran bana göre orta sahaydı. Kaptan Gökhan İnler’in 1 gol 1 asistlik ekstra performansı ve N’Diaye’nin adeta bir orkestra şefi gibi takımı yönetmesi maçı bize getirdi. Haklarında çok konuşmaya gerek yok. İkisi de muhteşemdi..

Geçen sene Yunus ve Vargas’la oynadığımız kanat oyunumuz bu sene Yusuf Sarı ve Onyekuru ikilisi olarak değişti. Yusuf Sarı’nın oynadığı dakikalarda ki mücadelesi beğenilse de istediği pozisyonları yakalayamadı ve verimli olamadı.

Henry Onyekuru.. Maçın belki de en iyisiydi. Attığı gol, son dakikalarda ki forvet oyunu, maç içinde ki kilit paslar, koşular vs. fazla söze gerek yok, Onyekuru Süper Lig’e geri döndü.

Maçın sevindiren kısmı Giresun’dan 3 puanla dönmek olsa da düşündüren kısmı Belhanda ve Assombalonga.. Belhanda; gole kadar sahada yok golden sonra sahada yok.. Geçen seneki görüntüsünden üzerine pek fazla bir şey koymamış gibi. İlerleyen zamanlarda daha iyi olur mu göreceğiz.. Ancak Assombalonga geçen seneki performansından daha gerideydi. Maç içinde neredeyse hiç olumlu katı vermeyen ‘Asso’ Demirspor’un sahada ki en kötü ismiydi.

Balotelli’nin geleceği transfer dönemi bitene kadar netleşmeyecek gibi. Assombalonga’nın performansı da bu maçta ki gibi devam ederse Adana Demirspor’un forvet hattı için yeni bir plan yapılması gerekmektedir. Başkan Murat Sancak her senaryoda gereğini yapacaktır hiç şüphesiz. En başta da söylediğim gibi ilk maç, ilk galibiyet önemliydi. Hocayı ve takımı yürekten kutlarım..

Son olarak; pandemi nedeni ile 2 yıldır deplasman hasreti çeken ve ilk maçta Giresun’da takımı yalnız bırakmayan 90 dakika oyunun içinde olan Adana Demirspor taraftarını tebrik ederim. Emeğinize sağlık.