Kısa bir süre önce yaklaşık 2 hafta Konya'da idim. Objektif olarak söylüyorum ,63 yaşımdayım ve " 50 yıldan beri yerel yönetimler Adana'ya sadece vakit kaybettirmiş. Bunu  o kadar açık gördüm ki !

Konya'da gördüğüm şehircilik uygulamaları, sosyal projeler, insanların önemsenmesi, çevre duyarlılığının zerresi yok bu kentte .30 yıldır iktidarların önemli desteğini alan Konya ; Kayseri, Gaziantep gibi bu desteği iyi değerlendirmişler.
Yerel anlamda hatalı secimler yapmayı alışkanlık haline getiren Adana, bu tercihlerinin bedelini ağır ödedi.
Zamanında yapılan; bulvarlar, baraj, köprüler, Üniversite, Allah vergisi doğa güzellikleri kentin hâlâ ana imajını oluşturuyor. Ne kuzeye giden geniş ana arterler yapıldı ne doğru güzergahı olan metro, ne otogar ne de çevre düzenlemeleri.

Seyhan nehrinin üzerine yapılacak bir köprüyü bile beceremeyip, Türkiye gündemine de taşıdık ya...
Kentin ortasında yapayalnız bir vaha gibi kalan Atatürk parkını ellerinden gelse imara bile açarlardı. Sosyal anlamda, çevre düzenlemeleri anlamında, kültürel merkezler bağlamında Türkiye'nin en yoksul iliyiz. Ne doğudan gelen göçler planlanabildi ne de eski mahallelerin özgün yapıları korunabildi.. 

Sonuç olarak 50 yıldan beri bizi heyecanlandıracak, süper bir proje hizmete girmedi...

Çocukluğumdan beri Tepebağ düzenlemesi konuşulur durur. Seyhan Nehri ve Gölünün kent yaşayanları ve turizm açısından değerlendirilmesi, şehrin kuzeyi ile güneyini birleştiren en az 50 metrelik bir bulvar,1.000 kişilik sergi ve kongre salonu, şehri saran su kanallarının üzerinin örtülerek kapalı  pazar yerleri, eğlence ve sanat merkezleri yapımı, Doğal yaşam parkı, hayvanat bahçesi...hep ulaşılması imkansız gibi uzaktan bize göz kırpıyor hâlâ. 
Tarsus Belediyesi'nin, Gaziantep Belediyesinin başarabildiklerini biz sadece yutkunarak / söylenerek / iç geçirerek izliyoruz.

Bildiğim tek gerçek: Başkanlar ve siyaset esnafımız, yakın aileleri, bürokrasi ve az sayıda müteahhit çok mutlu ve müreffeh oldular.

Ya Adana Halkı ? 

Onlar hep bir umutla bu sefer tamam inşallah diyerek boşa kürek çektiler. Avara kasnak gibi boşu boşuna oy verdiler. Çoğu umudunu kesip malını mülkünü satıp büyük illere kaçıp gittiler. 

Bol bol arsa toplayan başkanları konuştuk, orantısız zenginleşen bürokratları, imar cinayetlerini, belediye meclis üyelerinin petrol istasyonlarını, oturdukları villaları ve yurt dışı "görgü artırıcı" gezilerini ve de yakınlarının belediyelerde çalışmadan maaş almalarını.
Kimi suçlayacağız ?
Ne sen sahip çıkmamışsın ne de temsilcilerin...
Ankara seni umursar mı ?