İnler, geçtiğimiz dönemde Süper Lig devi Galatasaray'ın kapısından nasıl döndüğünü de anlattı.

Babasının işi dolayısıyla İsviçre'de doğan Gökhan İnler, İsviçre'de futbol oynadıktan sonra bir dönem Türkiye macerası yaşıyor ve yaşadığı olumsuz durumları röportajda detaylı bir şekilde şöyle anlatıyor.

"Oynadık, yani ben geldim buraya ama benim yüzüme bakmadınız"

"Basel'den sonra Schaffhausen diye bir takım yeni çıktı, Süper Lig'e İsviçre takımı. Oradaydım denendim aldılar beni. Beni getiren kişiler dediler; Gökhan sen Fenerbahçe 'de denenmek ister misin? Ben de Türkiye büyük bir camia Türkiye için dedim; "Tabii ki bu şans her gün gelmez"..

Gokhan İnler'in Juventus'a Muhteşem Golü

Ama Gökhan tek başına gelmeyecekti. Arkadaşı Önder Çengel ile beraber geldiler. İki gurbetçi Fenerbahçe'ye denenmeye çağrılmıştı. Fenerbahçe'de o dönem Christoph Daum var. İkisi Manheim'a gidiyorlar. Gökhan ikisinin de iyi olduğunu ve Daum'un onları beğenip, kulübün Gökhan'a ve Önder'e 4 sene mukavele verdiğini söylüyor. O dönem ki rakamların ise cüzi olduğunu ifade ediyor.

Ve sarı lacivertli kulübe imzayı atıyorlar. Lakin Gökhan idmanlara çıktığı halde lisansına bir türlü kavuşamıyor. Hatta lig başlıyor, kadroya dahil olamıyorlar. O dönem maçları yedekte, tribünde takip etmek durumunda kalıyorlar. Çıkmayan lisansın akıbetini merak eden Gökhan'a toplantının olacağını söylüyorlar. Bunun üzerine Gökhan ve arkadaşı Önder, Samandıra'nın yolunu tutuyor. Ofise giden gurbetçiler Daum ile beraber oturdular. Daum'un üzgün ve hiçbir şey söylememesi üzerine yöneticiler Gökhan'a ve Önder Çengel'e " İkiniz bugüne kadar süper idman yaptınız. Süper futbolcularsınız ama şu anda yeriniz yok takımda" denilip, genç futbolcuların önlerine fesih kağıdı koyuyorlar. Gökhan o an kendini baskı altına olduğunu ve o durumda imzayı attığını söylüyor. Ama feshin ne demek olduğunu bile bilmiyor. Gökhan bunun takımsız olmak olduğunu ise sonra öğreniyor.

"İlk defa futbolda ağladım"

Yaşadığı durumu hemen babasıyla paylaşmak istiyor Gökhan ve otoparkta babasını arıyor. Bu olaydan sonra da "İlk defa futbolda ağladım ben" diyor ve üzüldüğünü dile getiriyor. Gökhan'ı Fenerbahçe'ye getirenler ise "Kusura bakma böyle olacağını.." diyen cümleler kurmaya başlasalar da Gökhan "İş işten geçti" diyor o zaman için.

" Galatasaray 'a yollayacağız"

Onlar "Biz seni ve Önder'i Galatasaray'a Florya'ya denemeye yollayacağız" diye tekrar Gökhan'a ve Önder'e umut veriyorlar.  Gökhan o gün Samandıra'dan taksiyle bütün bavullarla 2 saatte Florya'ya geldiğini ifade ediyor. Florya'ya altyapı tesisinin oraya geliyor Gökhan, o dönemde altyapıda Arda Turan, Uğur Uçar da yer alıyor.

Abdullah Avcı da paf takımında yer alıyor ve Gökhan birkaç maça çıktıklarını anlatıyor. Daha sonra sportif direktör geliyor ve Gökhan ile Önder'e yarın bir hazırlık maçı olacağını ve o dönem Gheorghe Hagi'nin de onları görmeye geleceğini söylüyor.

Hagi'nin yüzünü göremiyor

Bu noktada Gökhan tek başına yoluna devam etmek zorunda kalıyor çünkü arkadaşı Önder, yarın maçta olmayacağını, ailesinden birisinin Beşiktaşlı bir kişiyi tanıdığı için Beşiktaş 'ta deneneceğini anlatıyor. Gökhan da sabah kalkmış, arkadaşı ortada yok. Hazırlanıp, Florya'daki üst taraftaki sahaya çıkıyor. Gökhan çıkıyor çıkmasına ama bu sefer Gökhan'ı getirenlerden birisi tekrar geliyor. Gökhan da haliyle " "Ne oldu gene, bir şey mi oldu?" dedikten sonra Hagi'nin arkadaşı Önder gelmediği için Gökhan'ı da görmek istemediğini söylüyor. Değil maçı oynamak, Hagi'nin suratını bile göremiyor Gökhan. 

Bu durum sonrası arkadaşı vasıtasıyla Sergen Yalçın'ın kardeşi ile iletişime geçiyor. Durumu anlatıyor. Sergen Hoca sana da bir baksın deniyor. Sergen Hoca'nın sayesinde Beşiktaş'a, PAF takımına gidiyor. İşin ilginç noktası arkadaşı Önder de birinci takımda ve karşılıklı maç yapılıyor.

Beşiktaş'ta Del Bosque var

Beşiktaş'ta o dönem ise Del Bosque var. O zaman Gökhan'ı beğeniyorlar ve Beşiktaş'ın başkanı da o dönem Yıldırım Demirören. Gökhan deneniyor, Del Bosque de beğeniyor. Ama Gökhan'ın kulübü Basel onu bırakmaya niyetli değil. 3-4 aydır takımsız olmasını bilen kulübü "Gökhan geri dönsün hem bizde de oynar" diyorlar ve Gökhan'ı geri çağırıyorlar.

Gökhan İnler'in Ümit Milli takımda yer aldığı dönem antrenörler: Reha Kapsal ve Tolunay Kafkas

Gökhan Milli takım serüvenin de ise kırgınlığını dile getiriyor. Zamanında Ümit Milli takıma çağrıldığını söyleyen Gökhan İnler, orada kendisini farklı hissettiğini dile getiriyor. O dönemde de antrenör Reha Kapsal ve Tolunay Kafkas onlar Ümit Milli Takımının başındaydı. A Milli takıma çıkmak hedefimdi bir daha da çağırmadılar. 

Köbi Kuhn Gökhan'ı İsviçre Milli takımına çağırıyor

İsviçre Milli takımında yer almasını ise şöyle anlatıyor Gökhan "Rahmetli Köbi Kuhn, A Milli Takım'ın hocasıydı ve o sene Avrupa Şampiyonası İsviçre'deydi (2008) Ben seni orada oynatmak istiyorum, seni kazandırmak istiyorum İsviçre için. Bu söylem için Gökhan "İsviçre bana hep değer verdi" diyor.

"Ben değer verene, ben de değer veririm böyle, net"

İsviçre Milli Takımı ile 89 maça çıktığını söyleyen ve kaptanlığı da üstlenen İnler, "Bir Türk oyuncu için kolay bir şey değil kaptanlık bir İsviçre ülkesinde biliyorsunuz. Bunları başardım. Neden? Çünkü değer aldım onlardan ben de geri verdim" 

En çok üzüldüğü durum ise Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye'ye karşı oynadığı maç olduğunu söylüyor.

"Hayatım Napoli'de değişti"

Napoli serüveni için ise "Maradona'dan sonra biz geldik. İyi bir aşamaya geldi Napoli"

Napoli'den Leicester'a transferinin sebebini "Napoli gençlere yatırım yapmak istedi ve beni de Leicester'a sattı" diyor Gökhan. Leicester'ın başarısını ise "Leicester küçük bir takımdı ve Premier Lig'de tanınmıyordu.

Ama karakterli oyuncular bulunuyordu. Kante (3.Lig'den gelme) Okazaki (Almanya'dan gelme) Riyad Mahrez, Vardy bu oyuncular çok oynamıyordu" diyor. Drinkwater ise neredeyse hiç oynamıyormuş. Ama ne oluyorsa birden takım değişiyor.

Takımı Claudio Ranieri değiştirdi

Takımın değişmesinin sebebi ise o dönem hocası Claudio Ranieri'nin İtalyan ve İngiliz mentalitesini karıştırdığını ve böylelikle iyi bir takım olduklarını ifade ediyor. Haliyle de "Biz yapabiliriz" inancına sahip olmuş Gökhan ve takım arkadaşları.

Adana Demirspor'u seçmesinin sebebini "Manevi"

Adana Demirspor'a gelme sebebini ise "Maddi olarak gitsem başka yerlere giderim değil mi? Manevi olarak 26 sene çıkmamış ihtiyacı olan bir şehir. Ben bunu tercih ettim ve sevdim"

Ayrıca Adana Demirspor için zor bir camia olduğunu ve burada her maçta iyi olmalısın diyor. Eğer iyi değilsen seyirciler de baskı yapar. Bu normal futbolda olan şeyler diyerek durumu çok güzel özetliyor Gökhan.