Erişkinlerde göğüs ağrısı çoğu zaman kalbe ait nedenlerle ortaya çıkarken, çocuklarda ve ergenlerde görülen göğüs ağrılarının nedeni çoğu zaman kalp dışıdır.

Kalp damar tıkanıklığı ile uyumlu olan göğüs ağrısı; retrosternal/göğüs kemiğinin arkasında , göğüste rahatsızlık şeklinde tanımlanır. Hastalar bu durumu; ağrı, ağırlık hissi sıkışma,basınç,daralma şeklinde ifade ederler.Göğüs ağrısı şikayeti dakikalar içinde kademeli olarak artış gösterir.Fiziksel egzersiz veya duygusal stres göğüs ağrısının sık tetikleyicileridir.İstirahatte ya da hafif eforlarla oluşan anginal semptomlar çoğunlukla akut koroner sendrom yani kalp krizi hastalarında görülür.

Kalp beslenme bozukluğu ile ilişkili yaygın semptomlar arasında göğüs ağrısı dışında nefes darlığı, çarpıntı,terleme,sersemlik hissi,presenkop,senkop,üst abdomen ağrısı, yemeklerle ilişkili olmayan gastrik yakınmalar,bulantı, kusma sayılabilir.

Bununla birlikte;şeker hastalarında, kadınlarda,yaşlı hastalarda,operasyon geçiren hastaların takibinde göğsün sol veya sağ tarafında,bıçak saplanması gibi tarif edilen keskin ağrı,boğazda, karında rahatsızlık hissi iskemik kalp hastalığı ile ilişkili olabileceği de unutulmamalıdır.

İnspirasyonla veya sırtüstü yatarken artan keskin göğüs ağrısının iskemik kalp hastalığı ile ilişkili beklenmez. Bu tür semptomlar genellikle akut perikardit/kalp zarı iltahaplanması vakalarında sık görülür.

Birkaç saniyelik yani çok kısa süreli göğüs ağrılarının iskemik kalp hastalığına bağlı olması beklenmez. Çok sınırlı bir alana lokalize olan, göbek veya kalça altına yayılan ağrıların kalp beslenme bozukluğu ile ilişkili olması da beklenen bir durum değildir. Pozisyonel göğüs ağrısı genellikle iskemik nedenli değildir. Kas ve iskelet sistemi sorunları da sıklıkla göğüs ağrısına sebep olabilmektedir. Bunlar egzersiz sonrası ya da yük kaldırma sonrası gelişir. Bazı pozisyonlarla, aktivite ve derin nefes alma ile artar. Ağrı göğsün tek tarafında ve bastırmakla artıyor ve nefes almakta güçlük oluyorsa kaburga iltihabı  düşünülmelidir.  

Reflü, gastrit, beslenme sorunları gibi sindirim sistemi ilişkili sorunlar göğüs ağrılarına yol açabilir. Zatürre, plörezi, astım atakları gibi solunum sistemine ait hastalıklar nedeniyle de göğüs ağrıları oluşabilir.

Gençlerde yaklaşık % 10-20 civarında görülen göğüs ağrıları psikojeniktir. Göğüs ağrısına, baş ağrısı ve karın ağrısı eşlik edebilir. Hiperventilasyon sendromu, panik atak ve depresyon da psikojenik göğüs ağrılarına neden olabilir. Bu hastaların fizik muayenesi tamamen normaldir.

Hipertansif olgularda, biküspit aortalı ya da aort dilatasyonlu hastalarda;yırtıcı tarzda,ani başlangıçlı göğüs ağrısı mevcutsa (hastalar hayatlarındaki en şiddetli ağrı olarak ifade ederler) aort diseksiyonu gibi akut aortik sendromlar öncelikle akla gelmelidir.

Göğüs ağrınız varsa doktorunuza görünmenizi; ağrı şiddetli veya ilgili alana başvuru mümkün değilse en yakın acil servise başvurulmasını tavsiye ederim.

Sağlıklı günler dilerim;
Dr. Muhammed Kemal KAHYALAR