Fanatik yazarları Adana Demirspor - Galatasaray maçını değerlendirdi
Süper Lig'in 8. haftasında Galatasaray, Adana Demirspor ile deplasmanda karşı karşıya geldi.
Süper Lig'in 8. haftasında Galatasaray, Adana Demirspor ile deplasmanından 0-0'lık eşitlikle ayrıldı. Sarı kırmızılı takım, rakibinin 64. dakikada kırmızı kartla eksik kalmasını değerlendiremedi. Cim Bom zorlu rakibi karşısında etkili oyun oynasa da istediği sonucu elde edemedi.
Fanatik yazarları bu mücadeleyi köşelerine taşıdı...
EN İYİ MAÇI (MEHMET DEMİRKOL)
Galatasaray’ın sezon başından bu yana sahaya en iyi yayıldığı maç diyebiliriz. Demirspor’un geriden pasla oyun kurma planına çok doğru durarak pek imkan tanımadılar. Bütün pas kanallarını çok fazla enerji harcamadan kapattılar.
Mertens-Gomis ikilisinin bu anlamdaki uyumu iyiydi ancak topu aldıktan sonra aynı uyum seviyesi yakalanamadı. Gomis’i ceza sahası içinde hatta rakip yarı alanda topla buluşturamadılar. Onun açtığı boşluklara sızmakta da ideal seviye yakalanamadı.
Halbuki Midtsjö-Torreira ikilisi olağanüstü bir oyunla onları rahat ettiriyordu. Bu şahane ikili, Okan hocaya, Boey’i de, Onyekuru tehdidine rağmen ileri atma rahatlığını verdi.
Topa sahip olunduğunda stoperleri rakip yarı sahanın ortasına kadar çekebilme şansı doğurdu bu performansları. Abdülkerim bayağı hücumun parçası olabildi. Ancak Demirspor’un kalabalık ve sıkı savunmasını geçecek işleri yapamadılar. Çizgiye inip geriye çıkarılacak toplar bu tip bir savunmayı aşmanın en ideal yolu.
Adana mecbur bıraktı
Bundansa merkezden delmeye çalıştılar. Aslında Demirspor da onları buna yönlendirdi. Stambouli’nin kırmızısına kadari kinci yarıda Galatasaray bu çok da üretmeyen baskıyı iyice artırdı. Okan Buruk, Gomis’i çıkarıp, Montella gibi santrforsuz oyuna dönüşü Mertens’i öne atma anlamında anlaşılır.
Ancak kırmızı sonrası Seferoviç’i oyuna almak için 15 dakika beklemesi tartışmalı bir karar. Ve yine göbekten delmeye çalıştılar. Kısır bir hücum oldu. Montella ise muhtemelen verim alamadığı öndeki 3’lüyü biraz daha erken değiştirseydim diyordur.
YOKMUŞ GİBİ (SERKAN AKCAN)
Maça 11 başlayan Galatasaraylı 10 futbolcu santrforlarını görmezden geldikleri bir ilk yarı oynadı. Gomis’in, rakip yarı sahada sadece 1 kez topla buluşması felaket bir istatistik. Galatasaray takım halinde Mertens’e kadar topu nispeten doğru dolaştırıyor ama santrforuna topu geçiremiyor.
Fransız golcü de pas alamamasını erken kabullenerek oyuna küstü. Okan Buruk’un ya Gomis’i çıkarması ya da onu destekleyici plana geçmesi gerekirdi. 57’ye kadar zorladı, değişen bir şey olmayınca Mata-Gomis değişikliğiyle tıpkı rakibi gibi santrforsuz oyunu tercih etti.
Montella ise bu hamleye karşılık Asambalonga’yı sahaya sürüp koşu kalitesi yüksek bir santrforla Galatasaray’ı açık alanda yakalamak istedi. Ne var ki, Stambouli’nin sadece 4 dakika sonra atılması Mata ve arkadaşlarının rakip ceza sahasına pasla girmelerine olanak sağladı.
Galatasaray’ın sezonun ilk maçından bu yana çok net bir gol sorunu var. Dün gece akan oyunda Kerem ve Yunus’un formsuzlukları yüzünden rakip eksilmesine rağmen golü yapamadılar. Okan Buruk’un da kafası hayli karışık anlaşılan.
Elindeki yerli oyuncu kalitesi yüksek olmadığından Kerem ile Yunus’a mecbur kaldığının farkında. Bu durum oyuna hamle yaparken cesaretini yok ediyor. Gol sorununu çözmek için çok fazla idmana ihtiyaçları var. Zira ligin en çok korner kullanan takımı olmalarına rağmen henüz tek bir duran top golü atamamış olmak - dün gece de 6 korner kullandılar. Okan Buruk’un acil çözmesi gereken bir sorun.
Adana Demirspor, Trabzon maçından bu yana santrforsuz bir planla oynuyor. Galatasaray’a karşı Stambouli atılana kadar maçın momentumunu ellerinde tuttular.
POZİSYON ÇOK, GOL YOK (METİN KARABAŞ)
Galatasaray, Milli aranın ardında Adana Demirspor’a konuk oldu. Bu sezonun en zor deplasmanlarından birine çıkan Sarı-Kırmızılılar’da, Okan Buruk savunmanın solunda Dubois’e, orta alanda ise Midtsjö’ye forma verdi.
Kanatlar katkı vermedi Karşılaşmanın ilk dakikalarında iki takım da birbirini tartarken, orta alanda bir hayli fazla pas hatası yapıldı. Galatasaray Mertens ile ataklarına yön verirken, ev sahibi takım Onyekuru’nun kanadına yöneldi. Sarı-Kırmızılılar 9. ve 24. dakikalarda Mertens’le gole çok yaklaştı.
30 ve 33’te ise Onyekuru skoru değiştirme fırsatından yararlanamadı. Son bölümde tempo artarken, Galatasaray rakip kalede etkili oldu. Okan Buruk’un takımı Kerem, Yunus ve Gomis’ten beklenen katkıyı alamayınca skoru değiştirmeyi başaramadı. Soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.
Baskı sonuç getirmedi
İki takım da ikinci yarıya aynı onbirlerle çıktı. İlk müdahaleyi ise 57’de Okan Buruk, Gomis-Mata değişikliği ile yaptı. Galatasaray bu hamlenin ardından daha fazla önde oynamaya başladı. Buruk’un takımı 64’te on kişi kalan rakibi karşısında baskısını artırdı.
Galatasaray her ne kadar son bölgede topla daha fazla oynasa da bitirici hamleyi bir türlü yapamadı. Adana Demirspor ise savunma tedbirlerini artırarak risk almak istemedi. 78. dakikada Mertens altı pasta çok net bir pozisyondan yararlanamadı, direğe takıldı. Okan Buruk oyuncu değişiklikleri ile galibiyeti arasa da bunu başaramadı. Zorlu mücadele 0-0 sona erdi.
GÜZEL BERABERLİK (OĞUZ DİZER)
Talih pilicinin beklendiği değil, futbol bilincinin doyasıya izlendiği şahane bir 90 dakika; sahne aldı Adana’da. Tribünlerden, yeşil zemindeki starlara kadar herşey mükemmeldi. Gol sevinci yaşanamadı, kaleciler başarılıydı. Golcüler şanssız! Ama bu denli dolu dolu keyifli mücadeleye şahit olabilme; şansı hamillerinin tamamı mutludur, futbol seyri adına diye düşünüyorum.
Oyun planına sadık iki taraf futbolcuları da, teknik kapasite, mücadele, şık estantaneler sunumu adına birbiriyle yarıştı adeta. Zirve mücadelesine layık 4 dörtlük bir 90+10 dakika izledik yani. Adana camiası da, Rürk futbolu adına nasıl güzel bir renktir, adeta belgelendi.
Hem ev sahibinin hem de konuğun tamamen kendi havasını solutma gayreti ve azmi her iki taraf adına da, doyumsuz bir heyecan fırtınası estirdi. Organize savunma işleri, disiplin ve fedakarlık gösterileri, her sporsever için takdirname vesilesi oldu.
Adana Demirspor ‘Çin seddi ‘ örneği ise Galatasaray’da ‘Majino’ hattı kıvamındaydı. 35 dakika Stambouli’siz oynayan Montella ekibi, alkışı hak etti tabii.
Dün gecenin hiçbir emekçisi için ‘şuydu, buydu’ diyemem. Ertan ve Muslera’nın başarısını, Nelsson ve Semih’in mükemmel hamlelerini, Midtsjö ile Torreira e tabii illede Boey ve Dubois’in fevkalade gayretlerini görmezden gelemem. Hele hele Mata oynadıkça hepimizin yüreğini titretecek valla.
Bu denli şık bir futbol akşamından sonra ‘şu şunu yapsaydı, bu da bunu!’ Dersem ayıp olur valla… Güzel beraberlik 0-0 yani! Talihe değil, futbol değerlerine baktığımız nadir 90 dakikalardan biriydi. Teşekkürler …
DAHA CESUR OLMALI (YAKUP ÇINAR)
Galatasaray ilk yedi hafta kötü oynadığı maçlarda dâhi kazanmayı bildi. Ancak bu kez rakibine oranla özellikle üçüncü bölgede çok daha üretkendi. Bu kez rakip son 35 dakika 10 kişi kalmasına rağmen maçtan galibiyet çıkartamadı.
Maça forvetsiz başlayan Montella özellikle orta saha üstünlüğünü ele almayı hedefliyordu ancak beklediği gibi olmadı. Torreira & Mijtsö ikilisinin enerjisi buna izin vermedi.
Icardi'ye ihtiyaç var
Torreira & Mijtsö aynı zamanda Mertens'in daha az savunma yapmasını ve hücumda etkili olmasını sağladı. Tüm bunlara rağmen Gomis doğru zamanda topla buluşturulmayınca üst üste kaçan pozisyonlar izledik. Tecrübeli golcü sonradan girdiği maçlarda hep daha etkili oldu. Seferovic'in de bu kadar yetersiz kaldığı dönemde Icardi ihtiyacı tavan yaptı.
Yabancı kuralına çözüm!
Rakip 10 kişi kalmışken ve Kerem bu kadar kötüyken (ilk yarı 20 top kaybı) 90 dakika sahada kalmamalı. Okan hoca kanat oyuncusu değişikliği için gerekirse iki hamle birden yapmalı. Dubois daha erken çıkıp yerine Berkan girse, Rashica etkisiz Kerem yerine daha verimli olmaz mıydı? Diye düşünmüyor değilim...
Okan hocayı eleştirirken yeni kurulan takımın 8. haftada en zorlu deplasmanda iyi oyunla zirveden kopmadan döndüğünü de unutmayalım. Herkesin beklentisi 10 kişi kalan takıma karşı daha cesur futbol...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.