Bir arkadaşım çekle mal satıyordu, bir çeki dönen alıcısı hala mal istiyordu. Konuşmaya şahit olmuştum o gün, mal veren bak bir kere mal verdim çeki ödemedin beni eşek yerine koydun, bununda ödemeyip eşekoğlueşek yapma beni!

Tabi ki, sonuç aynıydı birini ödemeyen ikinciyi de ödemeyip eşek oğlu eşek etmişti mal vereni.
Yani demem o ki, alışmış kudurmuştan betermiş derler.

Bilmem örnek konumuza uyar mı? Ama, ben çok uygun bulurum bu örneği. 

Her emekli artışlarında bir ay önceki enflasyon oranına göre açıklanır farklar. 
Sonrası malum ayın ilk haftası büyük zamlar oluyor ülkede. 

Emekli Aralık ayı enflasyon oranını bekleyip 2021 enflasyonu ne olacak benim maaşım ne kadar zam gelecek derken bir ocakta Her şeye yüzde 36 zam gelmesi hatta bazı tüketim mallarına yüzde yüz zam gelmesi "ne verirseniz verin" umurumda değil düşüncesi doğurdu. 

Geçen ay asgari ücrete gelen yüzde elli zam birden uçtu gitti. 
Çarşı pazar çok pahalı, birde dolar düştü fiyatlar neden düşmedi sorusu bir türlü değer bulamadı. 
Yani, asgari ücrete 10 bin yapsanız ne yazar, çarşı pazar düşmedikten sonra!... 

Gelelim şu dolar meselesine, 
Ülke garibanı kandırma pazarı gibi! Bir gecede 18.5 den 13 e düşmesi Bakanın deyimiyle bundan en çok küçük yatırımcı etkilendi demesi Zengin yine kazandı anlamı çıkmaz mı? 
Ülkede bu gibi manipülasyonlar çok oluyor, o zaman vatandaş neye güvenecek? Diyorlar Türk parasına güvenin, tamam paramıza güvenelim, size nasıl güveneceğiz? 

Her keresinde emekleye verilecek zam sonrası zam,  üstüne zam yaparsanız verdiğiniz zammı başınıza çalın derlerse sakın kızmayın, bu kaçıncı emekliyi kandırmak?