Halkın Gündemi
Yenidoğan çetesini ve Devlet içindeki bağlantılarını konuşmak istiyoruz.
Narin cinayeti neden işlendi, cinayet neden karartıldı onu konuşmak istiyoruz.
Sayısı belirsiz milyonlarca göçmeni artık ülkenin taşıyamadığını konuşmak istiyoruz.
Uyuşturucu kullanımının ve ticaretinin rekora koştuğunu konuşmak istiyoruz.
Şans oyunları denilerek, internet yoluyla evimize kadar giren kumar illerini konuşmak istiyoruz.
Sebzeye, meyveye, ete, peynire ulaşamadığımızı konuşmak istiyoruz.
Üretebildiğimiz "yerli" et ve süt miktarını, tüketebildiğimiz et ve süt ürünleri miktarının seviyesini konuşabilmek istiyoruz.
Ekilebilen tarım arazilerinin gün geçtikçe tehlikeli bir biçimde azaldığını konuşmak istiyoruz.
Eğitimde yaşanan olumsuzlukları konuşmak istiyoruz.
Hukuk standartlarımızın düzeyini konuşmak istiyoruz.
Liyakatsizliğin bir yol, yöntem olarak kullanılmasının, hakkı yenen insanlara olduğu gibi, ülkeye vereceği zararları konuşmak istiyoruz.
Ülkenin neredeyse en önemli mali ve insan kaynaklarını kullanmasına rağmen "diyanet" kurumunun neden etkisiz kaldığını konuşmak istiyoruz.
Soykırım yapan bir ülkeye "tepkilere" rağmen başta petrol, demir-çelik ve enerji olmak üzere, dolaylı olsa üsler üzerinden bilgi naklini konuşmak istiyoruz.
Ülkede yaşanan can yakıcı enflasyonu ve bunun maaşlara yansımasındaki manüplasyonları konuşmak istiyoruz.
Diziler, medya ve sosyal medya eliyle ailelerin yaşadığı tehlikeleri konuşmak istiyoruz.
Geleceğimizi inşaa eden siyasetin düzeyini, kalkınmada model olarak seçtikleri yöntemleri konuşmak istiyoruz.
Gelirdeki adaletsizlik kaderimiz mi? Bunu değiştirme yollarını konuşmak istiyoruz.
Emeklilerimizin ülkemize katkılarını ve mevcut maaşlarının yetersizliğini konuşmak istiyoruz.
Ülkedeki maaşların, neredeyse yarısının maaşlarının asgari ücret seviyesinde olmasının sonuçlarını konuşmak istiyoruz.
Üretimimizin, yüksek teknolojili ürün üretiminin, çip ve dijital teknoloji yatırımlarına teşvik verilmemesini konuşmak istiyoruz.
Sağlıkta rekor derecede bina inşaa edilmesine rağmen vatandaşın tedavi olanaklarına ulaşmada yaşadıkları zorlukları konuşmak istiyoruz.
Eğitimde, hukukta, sağlıkta, üniversitelerde, gösterişli binalar yerine tatmin edici içerik olmamasını konuşmak istiyoruz.
Onyıllardır girmek için büyük çabaları gösterdiğimiz, tavizler verdiğimiz ve bir türlü alınmadığımız AB üyeliğindeki ısrarımızı, NATO üyeliğimizin sonuçlarını, ABD ve NATO üslerinin işlevlerini konuşmak istiyoruz.
Başını Amerikan’ın çektiği şeytani güçlerin, bölgemizde, 22 ülkenin sınırları değişecek sloganıyla vizyona soktuğu BÜYÜK ORTADOĞU PLANINI konuşmak istiyoruz.
İsrail soykırımı ve buna direnen güçler ile dayanışmanın mezhep mensubiyetiyle alakası olmadığını, savaşın bizzat İslam'a karşı açılmış olduğunu konuşmak istiyoruz.
Hep farklı gündemler bize dayatılıyor. Sürekli toplum mühendisliği, sürekli aynı belirleyicilerle, kısıtlı mutluluk ve gelişimle nereye koşuyoruz?
Vedat Kahyalar
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.