Ekonomi yazarı Uluğtürkan Adana için kriz masası önerdi
Rakamlar içaçıcı değil
Adana Ticaret Odası’nın ‘Haziran 2019’ bülteni, ekonominin durumunu anlatmaya yetiyor.
Artmasını beklediğimiz ihracat, 2019 Haziran’ında bir önceki yıla göre yüzde 17,6 azalmış. Oran hayli yüksek…
Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden biri olarak kabul ettiğimiz Adana’nın geçtiğimiz haziranda gerçekleştirdiği toplam ihracat 117 milyon dolar. Rakamın düşüklüğü kadar ihracat istatistiklerinin detayları da iç açıcı değil.
Adana’nın aylık 10 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirebildiği ülke sayısı 3’ü geçmiyor. Üstelik ürün çeşitliğinin neredeyse tamamında düşük teknoloji hâkim. Tekstil, gıda, mobilya, plastik ürünlerden oluşan ihraç ürün çeşitliliği şehrin potansiyeline gerçekten yakışmıyor.
Sıkıntı, aylık bültenin sadece ihracat verileri bölümünde yer almıyor.
Aynı dönemde Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde kullanılan elektrik ve doğalgaz tüketiminde de önemli miktarda düşüş var. 2019 Haziran’ında geçen yılın aynı ayına göre elektrik tüketiminde yüzde 15,4’lük, doğalgaz tüketiminde yüzde 16’lık azalma var. Elbette bu rakamlar üretimin önemli ölçüde azaldığının bir göstergesi. Diğer taraftan dikkat çeken iki tablo daha var. Protesto edilen senetler ve karşılıksız çekler… Adana’da protesto edilen senet tutarında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 127,4’lük, karşılıksız çekte ise yüzde 5,1’lik artış var.
Bültene konulan tablolardaki olumsuzluklara eklenebilecek bir başka konu yatırımlarla ilgili. 2019 Mayıs’ında Adana’ya yönelik toplam 214 milyon lira tutarında 32 adet yatırım teşvik belgesi düzenlenmiş. Oysa bir yıl önce aynı dönemde 1 milyar 70 milyon lira tutarında 71 adet teşvik belgesi düzenlenmişti.
İç piyasanın en doğru gözlemlenebileceği tablolardan biri de konut satışları. İstatistikler, Adana’da konut satışlarının bir yıl öncesine göre yüzde 23,5 azaldığını gösteriyor. Buradaki detay daha ilginç… Konut satışlarının yüzde 39’u ilk satış… Yani yeni konut… Kalan kısmın önemli bölümü de ipotekli satışlardan ibaret.
Özetle; üretimi ve ihracatı düşen, protestolu senedi ve karşılıksız çeki artan, yeterli yatırım alamayan bir Adana’yla karşı karşıyayız. Elbette bu tablolarda genel ekonomik sıkıntıların payı var. Ancak neredeyse tüm verilerde Adana’nın Türkiye ortalamasının üzerinde sıkıntısının bulunduğu görülüyor.
Böylesi bir durumda gösterilmesi gereken ilk tepkinin moral bozmadan işe öncesinden daha sıkı sarılmak olduğuna inanırım.
Bu çerçevede önerim bir kriz masası kurulması.
Yerel yöneticilerimizin, meslek odası yöneticilerimizin, milletvekillerimizin, üniversite, kalkınma ajansı, finans kuruluşları temsilcilerimizin yer alacağı bir birlikteliğin ortak çalışmasına, proje geliştirmelerine ihtiyaç var.
Zorda olan sanayi kuruluşlarına nasıl destek olunabileceği, içeride ve dışarıda alternatif pazar arayışları, yeni yatırım çekecek çalışmalar, katma değeri yüksek üretim arayışları, üniversite - iş dünyası iletişimini geliştirecek adımlar tam da bu dönemin üzerinde daha fazla durulması gereken konuları arasında yer alıyor.
Bir önceki yazımda savunma sanayiine ilgi duyacak Adana’nın bu sektörden önemli ölçüde kazanç sağlayabileceğine dikkat çekmiştim. BMC’nin seri üretime geçmeye hazırlandığı yerli ve milli tankımız Altay’ın birçok parçasının Adana’da üretilebileceğini belirtmiştim.
Bu ve buna benzer birçok fırsatı değerlendirip somut adımlar atacak kriz masasına ihtiyacımız var.Örneğin bir yıl sonra olimpiyat Tokyo’da yapılacak. Yüz binleri ağırlayacak Japonya’da olimpiyatla ilgili hazırlıklar sürüyor. Bu çerçevede Adana ve bölge iş dünyası ortak girişimde bulunabilir. Japonya’ya başta narenciye olmak üzere bakliyattan yemeklik yağa, hatta şalgama kadar birçok ürün satabileceğimizi göz ardı etmemek gerek.
Bu ve buna benzer onlarca fırsatı konuşacağımız ve birlikte eyleme geçeceğimiz bir kriz masasına ihtiyacımız yok mu?
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.