EDEBİYATLA YAŞAMAK
COŞKU DOLU ROMANTİK BİR İNTİHAR; BİR EDEBİYAT KLASİĞİ
GENÇ WERTHER’İN ACILARI - JOHANN WOLFGANG GOETHE
CAN YAYINLARI – NİHAT ÜLNER
“ Kalp ne ile doluysa dudaklarından o dökülür.”
“ İnsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever. Önceki ve sonrakiler birer arayış, kaçış ya da aldanıştır.”
“ Onun çektiği acılar sizi teselli etsin. Alın yazınızdan ya da kendi kabahatinizden dolayı daha yakın başka bir arkadaş bulamıyorsanız bu kitap size arkadaş olsun”
Siz sevgili dost okurlara diyaletik bir bakış açısıyla edebiyat eserlerini tanıtmak düşüncesindeyim. Bu kez de tarihte ilk intihar “Genç Werter’in Acıları” ile devam edelim.
Romanı incelemeye başlamadan önce prensip edindiğimiz gibi, o dönemin sosyo – kültürel – politik – ekonomik sistemine kısa bir bakış yapalım.
Bugünkü Almanya Kutsal Roma Germen imparatorluğu olarak Orta Avrupa da bugünkü bazı Avrupa ülkeleriyle birlikte bir imparatorluk toprağıdır. Orta Avrupa 1618 – 1648 yıllarında 30 yıl savaşları denilen Din savaşları ( mezhep ) yaşar. Almanya da prenslikler (dük) protestan mezhebini benimserler. Katolik mezhebine karşı savaş açarlar ve başarılıda olurlar. Bu tarihten itibaren ülke dükler tarafından prensliklere ( monarşi ) bölünür. Goethe, Wahlheim prensliğinde doğar. ( 1749 – 1832 )
Almanya bu yıllarda ekonomik olarak zayıftır. İngiltere ve Fransa sanayide ilerleme kaydetmiştir. Ancak edebiyat ve felsefe ( Alman felsefesi, Marx tarafından övülür ) alanında hayli ileridedir. Din savaşları sonrası Avrupada mezhep savaşı kapanmıştır.
“Aydınlanma dönemi” Almanya da erken bir zamanda başlamaya neden olmuştur.
Goethe, bu döneminde “ Coşkunluk Akımı’nın öncülerinden biridir.” Genç Werther’in Acıları, modern Alman romantik edebiyatının başlangıcı olarak kabul edilir. Mektup – roman şeklinde yazılmıştır.
Mektuplaşma kendisine hayali bir arkadaş olarak kabul ettiği Wilhelm adında birine yazılmıştır. Mektupların tamamı 84 adettir.
Birinci bölüm mektupları 38 adettir. İkinci bölüm 43 adet, 3 tanede yayıncının okura notları bölümünde eklenir. ( 46 adettir )
Biz Werther – Lotte – Albert üçlüsünün yoğunlukta olduğu mektuplardan sizlere bilgi vereceğiz. Amacımız Werther’in duygu coşkunluğuna zarar vermemek düşüncesindeyim.
Birinci bölüm; yaşadığı kentin gürültüsünden kaçıştır. Daha sakin doğa harikası küçük bir yerleşim yeri olan Walheim’e yerleşir. Kendisi yetenekli genç bir ressamdır. Mektuplar tarihi sıraya göre ruh sağlığı bir bütünlük sağlar. Coşkulu bir ruh halini yaşar. Havanın güzelliği, iklimin yumuşaklığı doğa olaylarının var oluşu, devinimi, hepsi sanki Werther’in yaşamına akar, renk ve canlılık verir.
Aşk acısını sanatsal bir dille okuruna yansıtır. Umutsuzluğun acısı içinde yaşama son vermeyi düşlerken, her cümlesinde duygusallığın romantik derinliğini yansıtır.
Bu bölümde Lotte ile tanışır v e aşık olur. Bölümün sonuna doğru Lotte’nin aşkına ilgisizliği nedeniyle mektuplarında karamsarlık egemen olur. Bahar aylarının güzelliği, soluk renksiz kış aylarına yerini bırakır. Doğal ki Werther’in ruh sağlığı da kararmaya yelken açar.
Birinci bölüm son mektuplarından itibaren “ elveda ve ölüm ” düşüncesi Werther’in düşüncesinden, yaşamından hiç çıkmaz.
İkinci bölüm; intihar ( ölüm ) düşüncesini karara bağlama ile yazılan mektuplardır. Bu davranış / eylem; Lotte’nin tutumuna bağlıdır.
Lotte’nin Albert ile nişanlı olduğunu bilmesine rağmen devam ettirdiği Lotte aşkı ve sevgisi Albert ile Lotte evlenince tamamen umudunu yitirmeye dönüşür. Lotte’ye küser. Ama ilişkilerini yine devam ettirir.
Gerçekte ise Lotte’de Werther’e aşıktır. Kendisini sever. Albert’de bu duygu ilişkisini sezer. Ama anlayışla ve soğukkanlılıkla karşılar. Üç dost, arkadaş sık sık Lotte’lerde bir araya gelirler.
Romanın üçüncü bölümü; YAYIMCININ OKURA NOTLARI ile devam eder. Bu bölümde yazar bir anlatıcı ( 3. Kişi Goethe’nin kendisidir.) ile mektuplardan ve komşulardan öğrendikleriyle Werther’in Lotte’ye aşkını ve ölümünü yakın geleceğini anlatır.
Melenkolik / romantik bir aşk serüveni Aralık ayının son Pazar sabahı kafasına sağ göz üstünden sıktığı bir kurşunla son bulur.
Goethe sıkça; yürek, ruh, duygu, sevinç, sevgi doğa gözyaşı, acı gibi duygusal kavramları romanın bütününe dağıtmıştır. Mektuplarında çoğunlukla
Ah! Lotte sözcüklerini de okumak mümkün.
Yazar aşk ateşini, heyecanlarını öfkesini ve kızgınlıklarını duygu ve düşünce doruklarını coşku ile anlatır. Werther’in Acıları, Goethe’nin gerçek, yaşanmış aşk yaşantısından esinlenerek kağıda dökülmüş, yazılmıştır. Hatta yazar bu roman için “ yaşadım, sevdim, çok acı çektim ” der.” O bir aşk adamıdır.”
Kendi benliğinin sınır tanımayan hayal gücü romanın yazılmasını, çağın ve zamanın en önde eseri yapmıştır.
İnsan ruhundaki acıları yazıya dökmede çok başarılı olmanın en iyi örneğidir. Özellikle okuyucuya Werther’in acılarına ortak olma yolunu özenle açar.
Werther’in intihar sonrası mavi ceketi, sarı yelek, pantolon ve çizmeleri moda olmuş, umutsuz aşka tutulan gençler arasında intiharlar çoğalmıştır. Werther’in fincanı ve Werther’in parfümleri modası olmuştur.
KONU
Werther baloya davetlidir, yanına kavalye olarak aldığı bayan ve teyzesi ‘Lotte’nin malikanesine arabayla giderler.
Bayan kavalye
Sakın bayana aşık olma der. Werther’e
Neden diye yanıtlar.
Teyze
Çünkü; güzeldir ve nişanlıdır.
Werther ve Lotte en son dansı birlikte yaparlar. Balo sonrası görüşmeleri devam eder. Albert bir iş takibi için başka bir şehirdedir. Werther aşkını, sevgisini Lotte’ye hissettirir. Lotte’de yabancı olmayan duygular yaşamaktadır. Uzun süren bir ikili dostluk ve aşk ilişkisinden sonra Albert geri döner. Werther bundan rahatsız olur. Dayanamaz başka bir kente memur olarak gider. Ancak hasret yüreğini yakmaktadır. . Walhiem’ a geri gelir. Albert ve Lotte evlenmişlerdir. Werther’e haber vermezler. Werther alınganlık gösterir ama üçlü arkadaşlıkları devam eder. Çünkü Albert duygusal yaklaşımı bilmesine rağmen anlayış gösterir. Lotte, Albert ile Werther arasındaki ilişkiyi çok zarif ince bir çizgide götürmede başarılıdır.
Werther bu sık görüşmede Lotte’ye aşkını açıklar. Lotte umutsuzluk ve rahatsızlığa kapılır.
Lotte, Werther’e sık sık eve gelmesinin doğru olmadığını ancak herkesle birlikte noel öncesi Perşembe akşamı gelmesini söyler. Werther o güne kadar dayanamaz, erken bir günde ( Salı günü ) gider. Yan yana oturup sohbet ettiklerinde Werther Lotte’yi dudaklarından öper. Lotte rahatsız olur ve üzülür. Bir daha eve gelmemesini ister. Zaten Albert’de Lotte’den Werther’in gelmemesini istemişti. Werther’in acıları bu olaydan sonra daha bir yoğunluk kazanır ve
Elveda / ölüm artık kapıdasın der.
Werther için ölüm yolculuğu başlamıştır. Ölümünü zaten mektuplarında belirtir.
Son yazdığı mektuplarda - “Elveda ve uğruna ölüme gideceğim” der. Lotte’ye
Lotte’nin elleriyle temizlediği, Albert’in silahıyla Werther sağ gözünün üzerinden başına ateş eder.
Bütün giysileri üstündedir. Mavi ceket, sarı yelek, pantolon ve çizmeler.
Albert cenazeye gelemez, Lotte’nin yaşamından endişe edilir. Cenazeyi birkaç zanaatkar taşır ve kiliseden hiç kimse ona eşlik etmez.
4 Mayıs 1771’de ( bahar ayı ) başlayan mektup – roman; 20 aralık 1772’de ( kış ayı ) biter.
SÖZ MEKTUPLARDA
4 Mayıs 1771
-------Cenneti andıran bir çevre,
-------Bahçe oldukça yalın ( Walheim ); daha ilk bakışta buranın planını bilgili bir bahçıvan değil de, duyarlı bir yüreğin kendi keyfi için çizdiği hissedilir.
10 Mayıs
……..İçindeki bu sıcak ve dolu yaşantıları ruhumun aynası olarak, onları kağıda dökebilsem.
13 Mayıs
…….Yüreğime hasta bir çocuğa bakar gibi bakıyorum.
17 Mayıs
….Dokuz çocuğu olan devlet görevlisi biriyle tanıştım. En büyük kızı pek övülüyor.
16 Haziran
……Gönlümü yakından ilgilendiren biriyle tanıştım. Sevinçliyim, mutluyum.
O kadar akıllı o kadar yalın bir insan ki, baloya gitmeseydim, sessiz bir çevrede gizlenen o hazineyi hiçbir zaman keşfedemeyecektim.
Kavalyem ile balo yerine gitmeye karar verdik. Kavalyemin teyzesi;
Çok güzel bir bayanla tanışacaksınız! dedi.
Kavalyem;
Dikkat edin, aşık olmayınız diye ekledi.
Niçin? diye sordum.
Teyze;
İyi yürekli bir adamla sözlüdür, diye yanıtladı.
Biz dans ederken bir kadın Lotte’ye gülümseyerek baktı, parmağıyla uyarı işareti yaptı. Anlamlı anlamlı iki kez Albert ismini söyledi.
Albert kim? Diye sordum.
Albert çok iyi bir insan, bende onunla nişanlıyım dedi, Lotte
Penceresinin yanına geçtik. Gözünde yaşlar belirdi. Eli elimin üstündeydi.
8 Temmuz
……Lotte’nin gözlerini arıyordum. Ah! Gözleri bir ona bir diğerine bakıyordu.! Ama bana! Bana!.... tek başına hayal kırıklığı içinde önünde durup ona bakan bana, kesinlikle bakmıyordu…..
Yüreğimle ona bin kez adieu dedim.! O ise bana hiç bakmadı. Nasıl bir çocuğum?
13 Temmuz
……O beni seviyor. Beni sevdiğinden beri kendi gözümde nasıl da değer kazandım. Nasılda kendime tapıyorum. Beni sevdiği için.
16 Temmuz
Ah, tesadüfen eli elime dokunduğunda, suçsuz ve kaygısız ruhu, bu küçük yaklaşımların bana verdiği acılardan habersiz.
Onun varlığında bütün arzularım susuyor.
18 Temmuz
Wilhelm, sevgisiz bir dünyanın yüreğimiz için ne anlamı olabilir?
20 Temmuz
Sonunda dünyanın bütün işleri aşağılıktır. Hiçbir tutkusu, gereksinimi olmaksızın; para, şan, şeref uğruna didinen biri her zaman budaladır.
30 Temmuz
Albert geldi. Sevimli bir damat. Lotte’yi benim yanımda hiç öpmedi.
Kadınlar bu konuda çok hassastırlar. İki hayranının birbirleriyle iyi geçinmesini sağlayabilirse kazançlı çıkan kendileri olur. Ama Lotte’nin yanında almakta olduğum sevinç gitti.
Adam gelip de kızı elimden alınca gözlerim fal taşı gibi açıldı.
18 Ağustos
Böyle mi olmalıydı? İnsanın mutluluğu aynı zamanda kederinin kaynağımı olmalıydı?
21 Ağustos
Sabahları ağır bir düşten uyandığımda Lotte’yi boşuna arıyorum ağlayarak karanlık bir geleceğe devam ediyorum.
22 Ağustos
Umutsuz bir durumdayım Wilhelm, huzursuz bir durgunluk içindeyim, bir şey yapamıyorum. Hayal gücünden yoksunum, doğa duygularımı uyandırmıyor ve kitaplardan iğreniyorum.
30 Ağustos
Bahtsız! Sen bir budaladan başka nesin? Yaptığın kendini kandırmaktan başka ne ki? Bu tutku nereye varacak?
Ah, Wilhelm! Yüreğim beni sıkıştırıyor. Adieu? Bu sefalete mezardan başka son göremiyorum.
On beş gündür onu terk etme ( ölüm ) düşüncesiyle boğuşuyorum.
10 Eylül
Gidiyorum diye haykırdım. İsteyerek gidiyorum demeyi Lotte’ye diyemedim. Elveda Lotte! Elveda Albert kendi kendime tekrarladım.
Yine görüşeceğiz dedim.
Lotte:
Yarın sanırım dedi. Ah! Elini çektiğinde hiçbir şey bilmiyordu, bende o yarının ne olduğunu hissediyordum.
20 Ekim
Sabır! Sabır! Daha iyiye gidecek. Bu durumda en tehlikeli şey yalnızlıktır.
20 Şubat 1772
Beni kandırdığın için sana teşekkür etmem gerek Albert. Düğün gününüzün haberini almayı bekliyordum.
Aynı gün Lotte’nin siluetini duvardan diğer kağıtların arasına gömmeyi tasarlıyordum. Şimdi siz bir çift oldunuz ve resmi hala asılı!
19 Ekim
Ah! Bu boşluk. Göğsümdeki bu korkunç boşluk! Yalnızca bir kez, yalnızca bir kez yüreğime bastırabilsem onu.
27 Ekim
Sahip olduğum o kadar çok şey var; ama onsuz her şey bir hiç.
3 Kasım
Tanrı biliyor ya! Çoğu zaman bir daha uyanmama isteğiyle, hatta bazen bir daha uyanmama umuduyla yatıyorum yatağıma.
Bütün suç bende. Çok acı çekiyorum o kutsal o can veren gücü yitirdim. O güç yok oldu!
8 Kasım
Aşırılıklarımdan ötürü Lotte bana sitem etti.
Yapmayın böyle şeyler, beni düşünün dedi.
Sizi düşünmüyorum, siz her an ruhumdasınız.
21 Kasım
Dün ayrılırken elini uzattı.
Hoşça kalın sevgili Werther dedi.
Bana ilk kes sevgili dedi. Ve bu söz etime kemiğime işledi.
22 Kasım
Acılar içinde kuruntulara dalıyorum. Düşündüklerimi kağıda dökmeye kalkışsam, bir karşıtlıklar ilahiyesi çıkar ortaya.
24 Kasım
Çektiklerimi hissediyor. Bugünkü bakışı büsbütün yüreğime işledi. Yalnızca o bana baktı o andaki sevimli güzelliği, harika ruhundaki o ışıltıyı göremiyordum, yitip gitmişti. Benim içinde bütün bunlar.
4 Aralık
Görüyorsun bittim, tükendim. Artık dayanamıyorum.
Bugün Lotte’nin yanındaydım.
Werther, sizin sağlığınız hayli yıpranmış dedi.
Ey tanrım sefaletimi görüyorsun, ona bir son vereceksin.
YAYINCININ OKURA NOTLARI
Werther’in son zamanlarda garip günler geçirdiğini, belge bırakmadığını, rahmetlinin bazı mektuplarından yararlanarak, araştırarak, komşulardan öğrendiklerini de aktarmaktadır.
12 Aralık
Ama ah, ayağımı yerden kaldırıp, bütün acılarıma bir son verme cesareti bulamadım! Henüz sanatımın zembereğini boşalamadığımı hissediyorum!
14 Aralık
Bu nedir? Sevgili dostum! Kendimden korkuyorum.
Ben artık yitik biriyim. Sekiz gündür düşünemez oldum. Gözlerimin yaşı dinmek bilmiyor.
Lotte, Werther’i kendinden uzaklaştırmak için her şeyi yapmaya karar vermiştir. Werther için acı olacağını da biliyordu.
Lotte, Werther’e
Niçin bir an için düşünün kendinizi aldattığınızı bile bile kendinizi mahfettiğinizi fark etmiyormusunuz.
Ölümünden sonra mühürlü olarak masada bulunan Lotte’ye bir mektup yazılı idi.
Kararımı verdim Lotte! Ölmek istiyorum ve sonra bunu romantik iç gerilimden uzak sakin bir anda yazıyorum.
Kararımı kesinleştiren, belirleyici bu gece oldu, ölmek istiyorum.
Senin yanı başındaki umutsuz, sevinçsiz varlığımı, bütün soğukluğuyla fark etmiştim. Ölmek istiyorum! Ölmek istiyorum! Çaresizlik değil bu; düşüncelerim senin için kendimi feda etmem gerektiği. Benim için kesin artık üçümüzden birinin yok olması gerekir ve o, ben olmak istiyorum.
Lotte, Werther’in tasarladığı o korkunç şeyi ( ölümü ) sezer oluyor, fenalaşıyordu.
Elveda Lotte, sonsuza dek elveda diyerek son kez gözlerini açtığı sabahın sisli gününde yas tutmaya başla Doğa ana! Oğlun, dostun, sevgilin sonuna yaklaşıyor. Bu benim son sabahım sevgili Lotte, ölmek! Hala sana aittim. Ben nasıl yok olabilirim? Sen nasıl yok olabilirsin?
Werther, Albert’ten tabancasını alması için uşağını gönderir.
Tasarladığım yolculuk için tabancalarınız ödünç vermeniz mümkün mü? Acaba
Elveda
Albert ;
Tabancaları ver, dedi Lotte’ye . Ona iyi yolculuklar dilerim dedi.
Lotte yıldırım çarpmışa döndü. Titreyen ellerle silahın tozlarını sildi. Yüreği korkunç geleceği okuyabiliyordu. İçi daraldı.
Werther kendisini yitirdiğinde, kendisinin de her şeyini yitirmiş olacağını hissediyordu.
Werther Lotte’nin silahı temizlediğini öğrenince mutlu olur. Bin kez öptüm onları kararımı onaylıyorsun, araçlarını sunuyorsun. Onları uzatırken ellerin titriyormuş.
Eyvah! Eyvah! Bir elveda gönderemedin. Elveda bile dememişsin!
Albert için
Sana karşı hiç iyi davranamadım. Evinin huzurunu kaçırdım. Aranızdaki güveni sarstım. Artık bitsin. O meleği mutlu etmelisin.
Sevgili Lotte, öyle bir soğukkanlılıkla, öyle bir katılıkla çalıyorum ki ölümün demir kapısını
Ne mutlu bana senin uğruna ölüyorum, vazgeçiyorum kendimden.
Bu giysilerimle toprağa verilmek istiyorum. ( mavi frak, sarı yelek, sarı pantolon ve çizmeler ) sen onlara dokundun. Benimle birlikte toprağa gömün.
---------Sağ gözünün üzerinden başına ateş etmişti. Bütün giysilerini üstündeydi çizmeleri, mavi ceketi, sarı yelek ve pantolonu.
Gece saat on bir sularında onu istediği yerde toprağa verdiler.
VADİDEDKİ ZAMBAK – BALZAC
PLATONİK BİR AŞK – UMUTSUZLUK é ÖLÜME YATMAK ” ; HENRİETTE
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.