EDEBİYAT İLE YAŞAMAK
ANNA KARENİN
ROMAN TARİHİNDE YASAK AŞKLAR
“Tolstoy yaşlılığında kasvetli bir gün, roman yazmaktan vazgeçtiğinde yıllar sonra, eline rastgele bir kitap almış, ortasından okumaya başlamış, ilgilenmiş, çok hoşlanmış romandan. Sonra adına bakayım demiş ve görmüş ki; ANNA KARENİN – LEV TOLSTOY ” Viladamir Nabokov Rus Dersleri İletişim Yayınları
Romanın ilk sayfasından:
“ Öç almak bana özgüdür, karşılığını ben veririm. Dedi Rab ( Romalılar XII – 19 İncil den )”
Tolstoy ne demek istedi?
Birincisi; Toplumun Anna’yı yargılamaya hakkı yoktur; İkincisi; Anna’nın da intikam dolu intiharı ile Vronski’yi cezalandırmaya hakkı yoktur.
Anna; aşkı ve sevgisi uğruna en çok sevdiği oğlu ve sevgilisinden sonsuza dek ayrılacağını bile bile kendi yaşamına son veren kadındır. En trajik bir şekilde ölüme giden, seven kadındır. Anna mutluluğunu ve mutsuzluğunu her zaman bir arada düşünen biridir.
Anna Karenin romanını daha iyi anlayabilmek için dönemin Rusyasına bir bakış atalım.
19.yy Romonov Hanedanlığından gelen çarlık sülalaesi ile yönetilmektedir. Otokratik, despot bir yönetimdir. İtiffakları; kilise ve zengin toprak soylularıdır. Nüfusun çoğunluğu köle köylülerdir.( mujik ) Gogol “ölü canlar” da bu acımasız düzeni eleştirir. Roman kahramanı Çiçikov köylerde ölen ama kayıttan düşmeyen ölü canlar satın alır.
Halklar hapishanesi de denilen 19.yy Çarlık Rusyasını tanıtmaya sanırım bu deyim yeterli olacaktır. “ İki kardeş top oynar gibi, Çarlık tacını birbirlerine atıp duruyorlar” denilir.
Tolstoy Anna Karenin’i 1872 de yazmaya başlar, 1877 de bitirir. Rusya da nisbi bir Liberal, hoşgörülü toplumsal sistem gelişmeye başlamıştır. 1861 de köle köylülere özgürlük hakkı tanınır. Sanayileşme / kapitalist gelişme Rusya da gelişmeye başlar. Batıya, batı uygarlığına yaklaşma artar. Buna rağmen Çarlık, kilise ve toprak zenginleri ( soylular – asiller ) bu dönemde bile ahlaki, sosyal ve kültürel baskı geleneğini en ağır durumda gösterir.
Sosyete ( soylular – asiller ) toplumun yaşam tarzını – Petersburg ve Moskova – da belirleyen bir Kast sistemi oluşturmuştur.
PETERSBURG SOSYETESİ’Nİ TANIYALIM:
Petersburg sosyetesi aslında yekparedir. Herkes birbirini tanır. Bu büyük çevrenin de kendi içinde alt çevreleri vardır. İlki; iş arkadaşları ve memurlar, ikincisi; kocasının kariyerinde yardımcı olan çevre; bu grup yaşlı, çirkin, iyilik sever, dindar kadınlar; akıllı, bilgili, hırslı erkeklerden oluşur. ( Petersburg grubunun vicdanı ) olarak adlandırılmıştır. Üçüncü grup; sosyetenin tam çekirdeğidir. Baloların, yemeklerin, pırıltılı giysilerin dünyası, yarı karanlık bir alt sınıfa düşmemek için bir elleriyle yukarıya, sosyeteye tutundukları bir dünya.
Bu sosyete Vronski için açık, Anna için ise kapalıdır. Sosyete kedi fare oyununda ki gibi Vronski için havaya kaldırdıkları ellerini, Anna’ya gelince hemen kapatıyorlardı. Anna’nın “ NAMUSLU” olarak adlandırılmasından gocunan ve bıkan “ sosyete ” Anna’dan hoşlanmıyor, tüm nefretleri ile Anna’ya saldırmak için çamur biriktiriyorlardı.
ANNA KARENİN KİMDİR?
Anna genç, güzel, özünde iyi, gene özünde bahtsız bir kadındır. Çok genç bir kızken kendinden 20 yaş büyük, göz kamaştırıcı, bürokrat, kariyer sahibi, yüksek mevki de bulunan bir bürokratla evlendirilir. Anna, St. Petersburg sosyetesinin en pırıltılı çevresinde mutlu bir yaşam sürmektedir. 8 yaşında ki oğlu, Seryoja’yı deliler gibi sevmektedir. Kocasına saygı duymaktadır.
Anna; aşkı ve sevgisi uğruna en çok sevdiği oğlu ve sevgilisinden sonsuza dek ayrılacağını bile bile kendi yaşamına son veren kadındır. En trajik bir şekilde ölüme giden, seven kadındır. Anna mutluluğunu ve mutsuzluğunu her zaman bir arada düşünen biridir.
Anna yalnızca bir kadın ve de kadınlığın parmakla gösterilecek bir örneği değil, dopdolu yaşayan doğası gereği ahlaki yönü ağır basan bir kadındır da.
Anna göz alıcı bir kişidir. Bu aşkı içinde geçerlidir. Gizli kapaklı işleri red eder. Birbirinden farksız aşıkların yataklarına giren, arzu dolu bir kenar dilberi değildir.
Anna, toplumun ( sosyetenin ) bütün öfkesinin sonuçlarına katlanmaya hazırdır. Sosyetenin züppe davranışlarına karşı durur. Hakaret görür, sosyeteden dışlanır, yine de aşkını kocasından, sosyeteden saklamaz. Kocası ile çatışmaya girer. Ölümü göze alacak kadar aşka ve sevgiye tutkuludur.
ALEKSEY VRONSKİ KİMDİR?
Vronski, uzun boylu olmayan, sağlam yapılı, esmer biridir. Yüzü sevecen ve güzel, son derece sakin keskin hatlıdır. Yüzündeki ve bedenin deki her şey sade bir bütünlük gösterir ve çok zariftir.
Vronski aile yaşamını hiç bilmez. Annesi gençliğin de, evliyken ve evlilik sonrasında bütün sosyetenin bildiği birçok gönül macerasına adı karışmış parlak bir sosyete kadındır. Oğlunu soylu ailelerinin çocuklarını okuttuğu okulda okutmuştur. Vronski babasını hemen hemen hiç hatırlamaz. Çok genç yaşta parlak bir subay olur. ( yüz başı ) Vronski sosyal yaşamda Petersburglu zengin çemberine dalar. Bütün gönül işlerini sosyete dışında yaşar. Kaba ve şaşaalı Petersburg hayatından sonra, onu seven masum ve narin bir sosyete kızı ile yakınlaşmasının ilk kez Moskova’ da yaşamaya başlar.
Çevresin de Vronski’yi hem sevilir, hem de onunla övünç duyulur. İyi eğitimli, yetenekli, çok zengin, her türlü başarı, yükselme ve şöhret yolu açık bir adamdır.
ALEKSEY ALEKSENDROVİÇ KARENİN:
Petersburglulara özgü tazeyüz, kendinden emin hali, yuvarlak şapkası, hafif kambur sırtlı, küt kalçalı biridir. Kıskanç değildir, kıskançlık ona göre kadını küçük düşürmektir. Bütün hayatını memuriyet ile geçirmiştir. Yüksek düzey de bir komite, birde komisyon üyesidir. Aleksey Karenin, bir çocuğun ya da kadının gözyaşlarına kayıtsız davranamaz. Bu durum ruhsal bozukluğuna neden olur. Memuriyetin de katı, ödünsüz, dindar, ahlaki geleneklerine ( yeni reformist gelişmelere rağmen ) bağlı katı kişilik biridir. Anna’nın deyim ile
- İnsan değil, bir makine, kızdığı zaman ise kindar bir makinedir.
BİR ÖNERİ:
Kitabı okumayı düşünen okurlar için faydalı olacağını düşündüğüm bir bilgi vereyim. Roman da üç ayrı konu ve üç ayrı kişiler grubu var. Bütün kahramanlar aynı olay ögrüsü içinde yer almazlar. Gruplardan her biri bağımsız olarak işlenir. Bazı bölümlerde ihtiyaç oldukça bölümlerdeki kahramanlar bir araya gelir.
BU GRUPLAR :
1 – Dolli – Stiva ( Anna’nın erkek kardeşi )
2 –Kiti – Levin – Vronski
3 – Anna – Vronski – Aleksey Karenin( Anna’nın kocası )
Roman okumada önerim; kitabı sonuna kadar okumak. Anna – Vronski olay örgüsünden zevk almak istenirse bölümlere ayrılmış Anna – Vronski bölümlerini yeniden diğer bölümlerden bağımsız okumak olmalı. Eğer bu yöntem ile okunursa Dünya edebiyatının en büyük aşk öykülerinden biri olan Anna Karenin romanı ile bu alanda ki susuzluğunuzu gidermiş olursunuz.
Çeviri
Can Yayınları 2 cilt
Uğur BÜKE
2. BÖLÜM
AŞK ÜÇGENİ
ANNA – VRONSKİ – ALEKSEY KARENİN
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.