Erol SAYLAN - ADANA/ÇUKUROVA / YENİÇAĞ

Yeniçağ Gazetesi Adana/Çukurova Temsilcisi Erol Saylan, Deva Partisi Gençlik Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Doğa Şanlıoğlu ile “Gençlik Politikaları“ konulu bir röportaj yaptı. Şanlıoğlu, partisinin gençlik politikalarıyla ilgili sorulara açıklıkla yanıt verdi.

İşte o röportaj:

Deva partisi olarak gençler için projeleriniz nelerdir?

DEVA Partisi olarak bizler gençlerin ön planda olduğu bir yapı inşa ettik. Bu yapı doğrultusunda, diğer siyasi partilerden farklı olarak gençlik ve kadın politikaları parti başkanlık kurulunun bir parçası olarak konumlandırarak, kadın ve gençliği bütüncül ve tüm parti politikalarını yatayda kesen bir yaklaşımla ele alıyoruz. Bu doğrultuda birçok proje geliştiriyoruz. Bunların içerisinde DAMLA Gönüllüleri ismini verdiğimiz ve her teşkilatımızda konumlandıracağımız bir ekibimiz var. Bu ekiplerimiz bulundukları illerde, ilçelerde, mahallelerde ve köylerde sosyal sorumluluk aktiviteleri gerçekleştirerek, DEVA Partisi’nin topluma olan sorumluluğunun vücut bulmuş hali olacak. Bunun dışında eğitim modülleri tasarlıyoruz bu modüller ile gençlerin ihtiyaç duyduğu 21. Yüzyılın ihtiyaçlarına uygun gençlerin yetişmesi için gerekli yetkinlikleri kazandırmaya çalışıyoruz. Yine spor, e-spor ve gençlik alanında gençlerin sorunlarını dinleyen ve gençlerin karar alma süreçlerinde aktif rol alabileceği çeşitli politikalar ve projeler üzerinde çalışmaktayız. Tabi bunlar yalnızca bizim geliştirdiğimiz projeler gençlik politikaları dışında diğer politika başkanlıklarımızın da çok ciddi çalışmaları ve projeleri mevcut. 90 ve 365 günlük planlarımızı hazırlıyoruz. Yani bizlere her hazırlığımızı yapıyoruz. Vatandaşlarımız bize güvensin, biz gençlere öncelik veren ve gençlerin arkasında yürüyen bir siyasi partiyiz.

‘Z’ kuşağından oy almak için nasıl bir strateji geliştirdiniz?

Z kuşağı bugünün siyasi atmosferinin önemli kozlarından biri konumunda. Onların sorunları, ilgi alanları ve duyarlılıkları oldukça farklı. Olabildiğince onları dinlemeye çalışıyoruz öncelikle. Sorunlarını ve bu sorunlara karşı çözüm önerilerimizi belirlemeye çalışıyoruz. Sanıldığının aksine Z-kuşağı gençler apolitik, siyasetten uzak bir gençlik değil. Teknolojiyle oldukça ilgili, hiç bir siyasi partiyle bağı olmayan ancak siyasetle ilgili bir kuşaktan bahsediyoruz. Aynı zamanda, çevreye, insan haklarına duyarlı bunları diğerlerinin merkezlerine yerleştiren bir gençlikten söz ediyoruz. Bizler bu tanımlamaların ve gençlerin isteklerinin farkındayız. ‘Z’ kuşağı gençlere yönelik olarak da ‘Z’ kuşağı gençlerle birlikte çalışıyoruz. Üniversite ve sivil toplum kuruşlarının etkinliklerine katılarak partimizi ve politikalarımızı anlatıyoruz. Partimizde gençler karar alma süreçlerinin doğal bir parçası, partimizde bir genç kotası var. Kurucularımız arasında gençler var. Yine GMYK’da üniversite öğrencisi arkadaşlarımız var. Bizler ‘Z’ kuşağının problemlerini tespit ediyor ve çözüm önerilerimizi listeliyoruz. Onları anlamaya çalıştığımızı aktarmaya çalışıyoruz.  90 ve 365 günlük planlarımızda da onların sorunlarına çözüm önerilerimiz oldukça fazla yer alıyor. DEVA Partisi, tüm gençliğin sesi olma mottosuyla yola çıkmış bir siyasi partidir ve göreceksiniz ki sadece ‘Z’ kuşağı değil, tüm gençlerin sorunlarının çözümünü bizde bulacaklar.

Yurtdışına gitmek isteyen birçok genç var, sizler bu gençleri Türkiye’de kalmaları konusunda ikna etmek için ne tür çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?

Gençlerin gitmek istemelerinin etmek sebebi kişisele hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılmış olması, iş imkanlarının yetersizliği ve nitelikli eğitim alamamaları. Her yıl yurt dışına giden 600 Bin gencimizin yalnızca 300 Bin kadarı ülkeye geri dönüyor. Bu rakam her yıl artmaya devam ediyor. Bizim burada yapmamız gereken kişisel hak ve özgürlükleri güvence altına almak. Gençlerimiz, attığı bir tweet yüzünden hapse girmeyeceğini bilecek. Özgürce fikirlerini dile getirebilecek. Kendini idame ettirebileceği iş imkanlarının sağlanması önemli. Burada devlet olarak genç girişimcileri desteklemeli ve yeni iş imkanların ve istihdam alanları için finansman ve mevzuatlar ile destekler sağlanmalı. Eğitim politikalarımızın da odaklandığı bir konu olan nitelikli eğitimi sağlamalıyız ki gençlerimizi kendilerini yurtdışına gitmek zorunda hissetmesin. Bu şekilde gençlerin yurt dışına gitmesini engelleyerek, yurt dışından ülkemize eskiden olduğu gibi göç alan bir ülke konumuna dönüşürüz.

Milyonlarca üniversiteli ve üniversite okumuş genç var, bu gençlere istihdam sunacağınız somut verileriniz var mı?

Ülkemizde şu anda ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına kayıtlı 7 milyon 940 bin 133 öğrenci bulunmaktadır. TÜİK’in 2020 verilerine göre genç nüfusta işsizlik oranı 25,0 olarak ölçülmüştür. Bu sonuçlar ülkemizdeki her 4 gençten birisinin işsiz olduğu anlamına gelmektedir.

Ekonomi alanındaki en önemli önceliğimiz, yüksek bir büyüme performansı gerçekleştirerek insan onuruna yaraşır nitelikte ve adil bir ücret sağlayan iş ve istihdam imkanları oluşturmak suretiyle başta gençler ve kadınlarda olmak üzere işsizliği önemli ölçüde azaltmaktır. Tarımsal üretim, kırsal turizm ve ekolojik yenilikçilik konularına yönelik gençlere özel, proje, program ve hibeleri güçlendirerek gençlerimizin kırsal alanlardaki iş ve istihdam imkanlarından daha fazla yararlanmalarını sağlayacağız.

Gençlerin sosyal, ekonomik ve düşünce olarak birçok problemi var. Bu problemlere gerçekten çözüme kavuşturabilecek misiniz? Bunu temelde nasıl yapacaksınız?

Ne yazık ki ülkemiz ekonominin ve sosyal hayatın yapısal sorun olarak devam ettiği, iş gücü arz ve talebi arasında nitelik uyumsuzluğunun bulunduğu, kültür ve sanat faaliyetlerinin üretilemediği bir ülke konumuna gelmiştir. Bu sorunlardan en çok etkilenen kesim ise gençlerimizdir. Son yıllarda yaşanan güven ve istikrar kaybına bağlı olarak yatırımlar ciddi oranda gerilemiş, bunun sonucunda genç işsizlik oranları tarihi yüksek seviyelere çıkmıştır. Teknolojik işsizliğe karşı önlemler alarak aktif iş gücü politikalarıyla gençleri yeni mesleklere yönlendireceğiz. Dijital yetkinliklerin yanı sıra gençlerimizin transfer edilebilir yetkinliklerini geliştirecek ve böylece daha kalifiye olmalarını ve yeni işlere uyum sağlamalarını kolaylaştıracağız.

Bütün bunların yanında ekonomik sorunların çözümünün yegane yolu özgür bir ülke ortamı oluşturabilmektir. Ekonomide olduğu gibi sosyal hayatın, düşüncelerin, sanatın gelişebilmesi de ancak özgür bir ülke olabilmekten geçmektedir. Düşünceler, sosyal hayat ve sanat ancak onu üreten insanların özgür düşünebildiği ve paydaşlarına serbestçe ulaşılabildiği bir zeminde hayat bulur. Bizler bütün sorunların çözümü için özgürlük ve çokseslilik kavramlarını en temel ilke olarak konumlandıracağız.

Ülkemizde son yıllarda gençlerimiz bir çıkmaza girdi. İşsizlik, hayat pahalılığı, ekonomik olarak yara alan bir gençlik var. Bu gençlere ulaşmak ve bu gençlerin tekrar geleceğe umutla bakabilmelerini sağlamak için somut olarak nasıl bir strateji geliştirdiniz?

Genç işsizlik, eğitimde fırsat eşitsizliği, ekonomik ve politik çıkmazlar hiç şüphesiz ülkenin genç kitlesine de ciddi problemler yaşattı. Ve hatta günümüzde ‘ne eğitimde ne istihdamda’ olan bir kitle yarattı, ev gençleri. Gençlerin potansiyellerini keşfetmelerini sağlayacak, genç girişimciliği destekleyecek, yaşam boyu öğrenme programları ile gençlere tekrar topluma aidiyet duygusu kazandıracağız. Marjinal azınlık grupları ve engelli gençleri toplumun her alanına entegre edecek sosyal çözümler getirmekle birlikte, tekrardan özgüvenlerini kazanmalarını, geleceğe umutla bakabilmelerini sağlayacağız. Gençlere hür, hızlı, hesaplı, her yerde ve hizmet odaklı internete kavuşturacak, onları KYK borcu altında ezilmekten kurtaracak, eğitim destek programları sağlayacak, hibe ve destek programlarını genişletecek ve beyin göçünü engelleyeceğiz. Bütün gençlerin ülkelerinde, kendi topraklarında fikirlerini hayata geçirmelerini sağlayacak dinamikleri inşa edeceğiz. Üniversiteleri öğrenci odaklı hale getirecek ve bozulmuş yapılarının yeniden idamesini sağlayacağız. Gençlerin yerel yönetimlerde temsil hakkı bulduğu, korkmadan tweet atabildiği, fikirlerini hür bir şekilde sokaklarda haykırabildiği bir Türkiye inşa edecek, vatanın yarınlarını yine vatanın gençlerine göz kırpmadan emanet edebilecek cesaret ve azim ortamını tesis edecek bir ülke için DEVA Partisi ve DEVA Gençliği olarak gece gündüz durmadan, yorulmadan çalışacağız.

DEVA Partisi Genel Başkanı Sayın Ali Babacan ve Gençlik Politikaları Başkanı olarak sizi ne zaman gençlerle bir arada sahada göreceğiz?

Bugüne kadar 50’den fazla ilde yaklaşık 4000 genç ile buluştuk. Gençlik kulüplerini, yerel amatör spor takımlarını, dernek ve kuruluşları ziyaret ettik. Ali Bey’in ve benim de katılımlarımla ‘Söz Gençlerde’ programları düzenledik,  geride bıraktığımız günlerde 19 Mayıs etkinlikleri kapsamında Webinar etkinliği düzenledik. Teşkilatlarımızın tamamlanması ile birlikte de 81 ilde sahaya inecek, daha çok aktif olacak, STK’lar, öğrenci kulüpleri, üniversiteler ve gençlik yapılanmaları ile bir araya geleceğiz. Yeri gelecek e-spor turnuvaları, yeri gelecek fikir maratonları düzenleyeceğiz. Birçok alanda komisyon kurup çalıştaylar düzenleyecek, gençlerin sorunlarına yine gençler ile birlikte çözümler üreteceğiz.

Önümüzdeki seçimlerde ‘Z’ kuşağı olarak oy kullanacak seçmen sayısı ne kadar olacak? Ve bu pastadan Deva Partisi’ne sizce ne kadar oy düşecek?

Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (ADNKS)’nin 2019 verilerine göre 2020 yılının sonunda ya da 2021 yılının başında olası bir erken seçimde ‘Z’ kuşağının oy potansiyeli yaklaşık 7,9 milyon. Seçimin 2021 yılının sonunda yapılması halinde ise oy kullanacak ‘Z’ kuşağı sayısı 9,1 milyona yükseliyor.

Daha önce dile getirdiğim gibi, DEVA Partisi gençlerin arkasından yürüyen bir parti. Gençler karar alma ve çözüm üretme gibi tüm süreçlerin bir parçası durumunda. Genel merkezimizde ve teşkilatlarımızda yer alan gençlik kotalarımız da tüm bunları kanıtlar nitelikte. Çevreye ve insan haklarına duyarlı, gençleri ve sorunları anlayan, bu sorunlara da yine gençlerle çözüm üreten bir parti olarak ‘Z’ kuşağı dahil tüm gençlerin çözümü bizde bulacağına inanıyoruz.

Son soru olarak; bildiğiniz gibi seçim barajı yüzde 7 oranına düşürüldü, bazı kesimler seçim barajının tamamen kalkması yönünde fikir beyan ediyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?

Genel Başkanımız Sn. Ali Babacan’ın da ifade ettiği gibi, seçim barajının düşürülmesi iktidarın mevcut kurallarla seçimi kazanamayacağını anladığını gösteriyor. İktidar partisi 2018 seçimlerinden önce de barajın düşürülmesi gerektiğini söylüyordu fakat o zaman siyasi ittifaklara izin vermişti. Bunun sebebi ise o dönemde AKP ve MHP’nin oylarının yüzde 60'ın üzerinde olmasıydı. Fakat şu anda ikisinin toplamı yüzde 40 etmiyor.

DEVA Partisi olarak temsilde adaleti sağlamak amacıyla barajın düşürülmesi taraftarıyız ve bu konu parti programımızda da yazmakta. Bununla birlikte iktidarın bu dönemde attığı bu adımın amacı asla demokrasi değil, yalnızca önümüzdeki seçimlerde kendi lehine kullanmak üzere düşündüğü kirli hesaplardan ibaret.