1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Ders Almak…
Ders Almak…

Ders Almak…

Yat Suriye Kalk Suriye…

A+A-

DERS ALMAK

Acemi futbolcular gibi, hakem de dahil olmak üzere top nerede bütün oyuncular orada…

Bir konu gündem olmaya görsün… Vay geldi başına…

Son gündem Suriye…

Programları izliyor, köşe yazarlarını okuyorum, Adanalı Hemşerimiz ve dostum Erdoğan Özgenç’in yazısını sizlerle paylaşmasam olmaz.

Ders alacak mıyız? Ben paylaşayım, yorum sizden…

 

DERS ALMAK…

YAT SURİYE KALK SURİYE…

Cuma akşamı, Adana’dan “gazeteden” aradılar; ne yazıyorsan bırak, Suriye’deki “isyancıları” Halep’te Şam’da olan bitenleri yaz, dediler…

Önce ne yazacağıma karar vermiş olmaları sinirlerimi allak bullak etti…

Yaşananları izledim…

Çünkü “yandaş” televizyon kanalları Suriye’de yaşanan “savaş ve terör vahşetlerini” allayarak pullayarak, keyif alarak yayınlıyorlar…

İzledikçe, kullandıkları yağdanlık kokan “dili” duydukça sinirlerim daha beter oldu…

Kısaca;

Suriye ile yattım, sabah kalktım Suriye ile…

***

Sinirlerim bozuldu, çatacak yer arıyorum.

Bir gün önce kendimi hazırlamıştım; saat 16.00 da Göztepe Adana Demirspor maçını, akşam 19.00 da Galatasaray-Fenerbahçe maçlarını izlemeye…

Fenerbahçe de Adana Demirspor da benim tuttuğum, sevdiğim takımlar…

İzledim…

İzlemez olaydım; her ikisi de “akıllara” ziyan “şımarıklıklar” yüzünden kaybettiler…

Sinirlerim…

Dokunsanız ağlayacak kadar “bozuldu…”

Çıktım evden…

***

Haberlere göre; Şam düşmüş, Esad kayıp…

Hama…

Humus falan sırada…

Mahallemizdeki Suriyeliler ellerinde bayrakları sokağa fırlamışlar “işgalcileri” alkışlıyorlar…

Sevinçle…

Halay çekiyorlar, şarkılar söylüyorlar, slogan atıp duruyorlar…

Kendimi “üç harfli” bir markete ve önüne kurduğu  “manav” reyonuna zor attım…

***  

Dışarıda yaş sebze meyve fiyatlarını görünce aklım durdu; resmen “uçmuş” fiyatlar. İçeride “gıda ürünlerinin” fiyatları ise “sinirleri” hoplatacak nitelikte…

Karnabahar fiyatına bakarken, mahallemizde çok sevdiğim bir hanımefendi:

“Hocam, dedi bu meyveler AB-Batı ülkelerine gönderdiğimiz ve ‘sağlığa zararlı kimyasal’ yüklü olduğu için iade edilen ürünler mi?”

Diye sordu…

Olabilir, dedim emin değilim ama  “sanırım iade edilen bu malları bize afiyetle yediriyorlar.”

Oysa “imha” edilmeleri gerekiyor…

Hiçbir şey almadan, hanımefendiyle konuşa konuşa döndüm eve…

***

Televizyonda Erdoğan Suriye’deki yapıya “akıl ve nizam vermeye“ çalışıyordu…

Güldüm…

Gülmeyip ne yapayım; karşımda halkının gıda güvenliğini sağlayamayan ama aleme nizam vermeye kalkan bir zihniyet…

Türkiye’de insan yok, birey yok, vatandaş yokmuş, her şey güllük gülistanlıkmış gibi…

Kibir…

Böbürlenme, kendisini dev aynasında görme gırla…

Zehir yiyoruz ulan…

Emeklileriz sürünüyor, işçiler kazalarda ölüyor, kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor, yoksullar aç yatıyor umurunda değil…

***

Adam bunları kurtaracağına Suriye’yi kurtarmayı düşünüyor…

Evet!..

Suriye’de de hukuk yoktu…

Özgürlük yoktu…

Gıda güvenliği yoktu, kısaca insanın değeri yoktu…

Bizde de yok…

Suriye’de korku vardı, yoksulluk vardı…

Siyaset vardı…

Baskı vardı, dayatma vardı, yönetenlerin saltanatı vardı…

Bizde de var…

***   

İnsanı, hukuku öncelemeyen siyaset “devlet” olmayı beceremez…

İşte bu nedenle; Suriye “işgal” edildi…

Bölündü…

Yönetim yıkıldı, askerler Lübnan’a, yönetenler “Rusya’ya kaçtı…”

Umarım:

Geç ve güç olmadan birileri bunlardan bir ders çıkarırlar…

 

(*)https://www.turkishnews.com/tr/content/2024/12/09/ders-almak/

Erdoğan ÖZGENÇ

İstanbul 09.12.2024 04.40

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.