Deprem notları Adana: Biliyor musun beş gün önce benim de senin gibi gideceğim evim vardı
T24'ten Murat Sabuncu'nun yazısı
Kutuplaştırma için uğraşan "siyaset esnafı" birlik duygusu duvarına çarpmış görünüyor
Bir pazar yeri…
Adı ‘sosyete pazarı’…
Yan yana yüzlerce çadır…
Önlerinde ya da içlerinde oturan her yaştan insan…
Hemen her çadırın önünde yerde ya da bir teneke içinde yanan odunlar…
Ne kadar ısıtır?
Birkaç çadırın içinde soba var.
AFAD çadır vermiş ama sobayı kendileri ‘eş-dost’ yardımıyla getirip kurmuşlar…
İçeri çağırıyorlar beni göstermek için…
Yerde bir döşek üst üste atılmış battaniyeler üzerinde bir genç uyuyor.
Çadırın dışında çocuklar…
İki kız çocuğu ellerinde bez bebekleri…
Ne zaman biteceği belli olmayan bu büyük dramın içinde kendi oyunlarını oynuyor.
Bir çadırdan çıkan orta yaşlı bir bey ‘seni tanıdım’ diyor.
Sonra ekliyor:
Biliyor musun benim de beş gün evvel senin gibi gideceğim bir evim vardı şimdi ne olacağım belli değil.
İçim yanıyor.
İki genç sohbete katılıyor:
Pek muhtemel şehir değiştiririz. Ama nereye gidilir, nasıl hayat kurulur ki?
Çadırların olduğu pazar alanında yürümeye devam ediyorum.
Tuvalet büyük sorun, çok sıra var.
Bir yaşlı kadın pek muhtemel hasta olduğu için zor ayakta duruyor, uzun kuyruğun sonunda üstünde pijamalarıyla ellerini duvara dayamış sıra bekliyor.
Biraz ileride bir aile beni çağırıyor.
Yanlarına gidiyorum.
"Buraya yardım geldi ama organizasyon bozuk" diyorlar.
"Bak bir TIR battaniye geldi hâlâ sorun var. Kimi üç tane aldı bize hiç kalmadı mesela. Yiyecek derdi yok burada ama..."
Gençler ellerinde cici bebe bisküvileri, gofretler çocukların olduğu çadırlara dağıtım yapıyorlar.
Adana’da Süleyman Demirel Bulvarı ile Turgut Özal Bulvarı arasında kalan blokların olduğu yerin çevresi en çok etkilenen bölgelerden.
Ben de o bölgede notlarımı alıyorum.
Cuma günü gelen son sayıya göre Adana’da 360 kişi hayatını kaybetti, 6 bin 993 kişi yaralı. Hâlâ kurtarma çalışması yapılan yerler bulunuyor.
Tarihe not düşmek için yazıyorum:
Adana’da AFAD’ı da Kızılay’ı da polisi de alanda gördüm.
Çadırların olduğu alanda geç bir saatte Çukurova Belediyesi Başkan Yardımcısı’nın "bir ihtiyaç var mı" diye alanda çalışmasına şahit oldum.
Ancak esas gördüğüm; her yaştan her sınıftan, memleketin her yerinden insanların acıya nasıl merhem olurum çabası.
Kutuplaştırma için uğraşan ‘siyaset esnafı’ birlik duygusu duvarına çarpmış görünüyor.
Keşke bu birlik ruhu bu kadar büyük bir acı karşısında olmasaydı.
NOT: T24’ten ekip arkadaşlarım Candan Yıldız, Berna Abik ve Faruk Ekici ile deprem not-video ve yazılarını aktarmayı sürdüreceğiz. Bugün (11 şubat cumartesi Hatay’a geçiyoruz.)
Kaynak: T24 - Murat Sabuncu
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.