Erdoğan'ın açıklamaları:

Kendi adımlarımızı atmaya mecbur kaldık. 9 Ekim'de saat 16:00'da harekatımızı başlattık.

30-35 kilometrelik derinliğe kadar ilerleyeceğiz. Önemli olan en az kayıpla, en az acıyla bu süreci tamamlamak. Şu anda Rasulayn şehir merkezi ve 4 köy kontrol altına alınmıştır.

Bugün harekatın 5. günündeyiz. TSK'mız kara ve hava unsurları ile başarılı bir şekilde operasyonu yürütüyor. Suriye Milli Ordusu da terör örgütünün temizlenmesinde büyük başarılar gösteriyor. Terör örgütü 30 bin kamyon, silah ile teçhiz edilmesine rağmen ciddi bir direniş ortaya koyamıyor. Geçen hafta 400 kamyon gelmesine rağmen, bunlarla beraber bunu sürdürüyor. Bizler bunların bir kısmını da ele geçiriyoruz.

Sınırımızdan içeri 652 havan ve roket saldırısı oldu. Teröristler saldırıları park gibi, hastane gibi sivillerin bulunduğu yerlerden yapıyorlar. Amaçları Türkiye'nin karşılık vermesi halinde sivil kayıpların yaşanmasıdır.

"490 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ, 109 KİLOMETREKARELİK ALAN KONTROL ALTINDA"

Saldırılarda 18 sivil vatandaşımız şehit oldu. Harekat alanında da 2 askerimiz ile 16 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit oldu. 27 askerimiz yaralandı. Etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 490 oldu. 440'ı öldürülmüş olanlar, 26 yaralı var, 24'ü de teslim olanlar. Kontrol altına alan büyüklüğü 109 kilometrekaredir.

Ülkemizi itham etmeye kalkan ülkeler ve çevreler başta olmak üzere, Türkiye DEAŞ'a karşı gerçek anlamda mücadele vermiş tek ülkedir. Operasyonumuz, insani duyarlılığımız olmasa terör örgütünü birkaç gün içinde yerle yeksan etmeye yeterlidir.

Biz, Kürtlere değil, PKK/PYD/YPG, bunlara karşı operasyon yapıyoruz. Biz, Suriye'nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz. Suriye'deki varlığımızın tamamen kendi sınırlarımızın güvenliği ve Suriyelilerin güvenle evlerine dönmelerini sağlamakla sınırlı olduğunu belirtmek istiyorum. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok.

"MERKEL'E 'TERÖR ÖRGÜTÜNÜ NATO'YA ALDINIZ DA BENİM HABERİM Mİ YOK?' DEDİM"

Ülkemiz içinde ve uluslararası alanda kimlerin nerede durduğunu da gördük. İşgal olarak tanımlayan şuurunu kaybetmiş ülkeler var. Ülkemizi ekonomik yaptırımlar ve silah ambargoları gibi konularda tehdit edenlere rastlıyoruz. Bu tehditlerle Türkiye'yi yolundan döndürebileceğini sananlar çok yanıldılar, yanılıyorlar. Alman Parlamentosu'nda Dışişleri Bakanı silah satışını durduracağız diyor. Az önce ben Merkel'e de söyledim, hükümetinizde ortağınız bu ifadeyi kullanıyor. Bunu ne ile izah edeceksiniz? 'Biz sizinle NATO'da müttefik miyiz, yoksa değil miyiz? Terör örgütünü NATO'ya aldınız da benim haberim mi yok?' dedim.

"ONLARIN PATRİOT'U VARSA BİZİM DE SİPER'İMİZ OLABİLİR"

Sıra artık Patriot ve S-400 benzeri sistemlere geldi. Onların Patriot'u varsa bizim de Siperimiz olabilir. Kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz.

"BAZI ÜLKELER GELİN GÜVEY OLUYORLAR"

Bazı ülkeler kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar. Bizimle terör örgütü arasında arabuluculuk yapmaya talip olanlar var. Bunlar nasıl Başbakandır, nasıl Devlet Başkanıdır akıl alır gibi değil. Bunlara bir de kavram açıklaması yapıyoruz. Diyoruz ki, Türkiye'nin karşısında bir terör örgütü var, siz Türkiye ile terör örgütünü mü masaya davet ediyorsunuz. Biz attığımız adımları gayet iyi biliyoruz. Biz bu işe bir haftada, bir ayda hazırlanmadık, aylardır çalışmasını yapıyoruz.

IRAK MESAJI

Biz Irak'la da birçok şeyleri konuşurken bizim yanımızda farklı, arkamızdan farklı açıklamalarda bulunuyorlar. Açıklamalara bakıyoruz, ama canım yanıyor, onlar dara düştükleri zaman biz bizim farklı değerlerimiz var diye yanlarında yer alıyoruz, bunlara gelince, bunlar kalkıyorlar teröristlerin yanında yer alıyorlar. Neymiş? Kürtmüş. Beni Kürt'ü şusu busu ilgilendirmez. Bunlar terörist.

Açıklamalar geliyor, Ermeni Patrikliği yaptı, Kadim Süryani Kilisesi açıklamalarını olumlu bir şekilde yaptılar. Harekata desteklerini ifade ettiler. Çünkü bunlar, teröristlerden Suriye'de çok çektiler. Bu tablo içinde bugüne geldik, bizim kalkıp da teröristlerle masaya oturmak gibi kendimizi inkar edecek halimiz söz konusu değildir. Bu bizim bugüne kadar aldığımız siyasi terbiye ile de bağdaşmaz. Bizim teröristlerle duruşumuz, onlar 30 kilometre derinlik ve en batıdan en doğuya terk edene kadar devam edecek.