Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, bereketli Çukurova topraklarını 'Sarı sıcak' tabiriyle anlatan Yaşar Kemal'i ve Türk sinemasının önemli filmlerinden Susuz Yaz'ı anarak Adanalı çiftçilere yönelik sulama kısıtlamasına tepki gösterdi. Bereketli topraklarda üretim sezonu tüm hızıyla sürerken çiftçilerin susuz bırakılmasına isyan eden Barut, "Ürettiğinden kazanamayan, maliyet yükünün altında ezilen ve tüm bunlara rağmen alınteriyle toprağı sulayan çiftçilerimizin şimdi sulama suyuna kavuşamaması kabul edilemez. DSİ yetkilileri ve Sulama Birlikleri'nin yöneticileri plansızlığın bedelini çiftçimize ödetmeyin. Bu soruna çare bulun" dedi.

"PLANSIZLIĞIN BEDELİNİ ÇİFTÇİYE ÖDETİYORLAR"

Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin beslediği Çukurova'da, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Sulama Birlikleri tarafından barajlardaki yetersiz doluluk oranları ve azalan suyla ilgili tasarruf gerekçeleriyle çiftçilerin sulama suyunda kısıtlamaya gidildi. Mısırdan soyaya, yerfıstığından ayçiçeğine, narenciyeden pamuğa bir çok ürünün Çukurova'da su beklediğini hatırlatan Barut, "Seyhan, Yüreğir, İmamoğlu, Kozan, Ceyhan ve Karataş gibi sadece Adana'nın değil ülkemizin tarımsal üretiminde kalbi sayılan bölgelerde çiftçilerin üretim sezonunun tam ortasında yaşanan bu su kısıtlamasıyla çiftçilerimiz mağdur olmuştur. Suya kavuşamayan çiftçilerimizin hem verim hem de ürünlerinde çok ciddi kalite kaybı vardır. Sulama suyuna fahiş zam yapmayı bilenler, üretim sezonuyla alakalı işbilmezliklerinin ve suyla ilgili plansızlıklarının bedelini çiftçimize ödetiyorlar" diye konuştu.

"SUYA FAHİŞ ZAM YAPANLAR NEREDE?"

Küresel ısınma, kuraklık ve iklim değişikliklerinden kaynaklı su konusunda yaşanan sorunların farkında olduklarını anlatan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Ülkemiz tarımında Adana neredeyse tüm ürünlerde en erken üretimin yapıldığı bölgedir. Ülke tarımının başkenti olan bölgemizde çiftçilerimizin üretim sezonunun tam ortasında susuz bırakılması nasıl kabul edilebilir. Elbette suyla ilgili sorunların farkındayız. Küresel iklim değişikliği, kuraklık gibi bir çok sorunun neden olduğu sıkıntılar var ancak hala önlem alınmamasını, etkin planlama yapılmamasını ve suyla ilgili krize çözüm bulunmamasını nasıl kabul edebiliriz. Yaşar Kemal'in tarifiyle bereketli topraklarda sarı sıcaklar yaşanırken, Metin Erksan'ın dramatik Susuz Yaz filmini anımsatırcasına sanki kötü ağalarmış gibi DSİ ve Sulama Birlikleri eliyle çiftçinin susuz bırakılmasını kim kabul eder? Biz nasıl isyan etmeyiz! Sezon başında sulama ücretlerine fahiş zam yapanlar hani neredeler? Zaten ekonomik kriz var. Alınteriyle üreten çiftçinin ürünü para etmiyor, borç dağları aştı. Mazottan tohuma maliyet yükünün altında ezilen çiftçiye şimdi de su darbesi vuruluyor. Zararı kim karşılayacak? Üreticinin heba olan emeği ne olacak? Daha fazla vakit kaybetmeden çözüm bulunmasını, su bekleyen çiftçiye yanıt verilmesini talep ediyoruz. Sürdürülebilir üretim ve suyun korunması için de bölgemizde yılan hikayesine dönen Kapalı Sistem Sulama Projesi'nin hemen uygulamaya alınmasını istiyoruz."