1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. CHP Merkez Yönetiminin Tasfiye Olacağı Anlaşılıyor
CHP Merkez Yönetiminin Tasfiye Olacağı Anlaşılıyor

CHP Merkez Yönetiminin Tasfiye Olacağı Anlaşılıyor

Turgay Develi yazdı...

A+A-

Üç çeyrek yüzyıllık iktidar olamama zincirinin son 10 yılının sorumlusu olan iş başındaki CHP yönetiminin, önümüzdeki ilk kurultayda tasfiye olacağı görülüyor.  Şimdi tartışılması gereken asıl soru kimin Genel Başkan olacağı değil, ülkemizin nasıl bir CHP'ye ihtiyaç duyduğu...

Kurultay delegelerinin önünde iki yol var;

Birinci yola girip "Bu yöneticiler gitsin de kim gelirse gelsin, gelenler daha kötü olamaz." mı diyecekler?

Yoksa parti yönetimini tarihinden utanmayan, neoliberalizm saplantılı, Stockholm sendromlu, sivil toplumcu, alt kimlikçi olmayan; bunların yerine devleti bir iktidar aracı olarak gören ve bilen, dolayısıyla hedefine o aracı ele geçirmeyi koyan devrimcilere mi teslim edecek?

Onların utandığı bizim devrimci tarihimiz, Kurtuluş savaşını yürütüp CHP'yi ve Cumhuriyet'i kuran dönemin devrimcilerinin, her türlü mekanik ve aşamacı tezin üzerini çizip atmaları ile başlamıştı. Sarayı, saray yanlısı çeteleri ve üstelik mandacıları da karşılarına alarak, Anadolu'nun bağrına "iç" savaş bayrağını dikerek başarılı oldular.

Mevcut parti yönetiminin ise neoliberalizm dışında amentüleri yok. Zihinleri de başka bir gelecek tasavvur edemeyecek kadar çorak. Yoksul kitlelere çözüm diye, yaşadıkları yıkıma katlanmaya dönük ikna çabası ve çözümün yine bu sistem içerisinde olduğu çaresizliği dışında net bir çıkış yolu gösteremiyorlar.

Hükümete Ekonomik Sosyal Konsey çağrısı yapmak ve küresel finansın ülkemizdeki uç beyleri olan BDDK, Merkez Bankası ve diğer üst kurullardan oluşan aparatlara dokunmama ricası ise aynı gemide olduklarının kanıtı.

Büyük yıkımın başlangıcı 24 Ocak 1980'dir. İşçinin, köylünün, emeklinin ellerinden alınan haklarının ve baskılanan taleplerinin miladıdır o tarih. Şimdilerde Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu'un büyük devlet adamı olarak andığı Turgut Özal dönemi yani.

Sayın Öztrak'ın hükümete takviye güç olarak imdada çağırdığı "Yapısal!" reformlara bizzat katkısı var ve kendisi bunu iftahar meselesi sayıyor. Olsun. Bizim için zifiri karanlığın başlangıcıdır o günler. Kendisi şu an Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturuyor.

"15 günde 15 yasa" çıkarmak için Dünya Bankası ve IMF adına tehditler savuran Kemal Derviş, utanmadan CHP'ye genel başkan yardımcısı da yapılmıştı. 

Bu isimlerden söz edişim onları şahsen sorumlu tutmak için değil. Düzenin görünür yüzü olmalarından. CHP bu durumdaysa, her partide, daha yüzlerce adamları var.

Bunun adı çürümedir, çözümsüzlüktür. Buradan mevcut politikalarla çıkış yok.Bu sorunların çözümü parti içi siyasal bir devrim ile olanaklıdır. Neoliberal düzenden bağımsız siyaset üretilebilmesi için parti homojenleşmeli, ideolojik ve siyasi netlik sağlanmalı. 

Yeni bir gelecek için yalnızca zihnimizde değil, partide de bir perspektif sıçraması yaratmalı, ideolojik ve siyasi bu dönüşümü gerçekleştirmeli, devrimci olmalıyız.

Halkın çıkarlarını öne koyan merkezi bir planlama ile onların ekonomi politiğine ve yaşattığı yıkıma  uyum sağlamayı reddedip, "Özgürlük ve eşitlik" ideali ile karanlığı yırtabiliriz.

Daha zaman var. Bu ve benzeri politikaları tartışıp, iktidara giden yolu bulacağımıza inanıyorum..

Turgay Develi.
24. Dönem Adana Milletvekili.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.