CHP istedi diye olmuyor
Demokrasilerde iktidar icrayı yürütürken muhalefette denetleme yetkisine sahiptir. Bunu yaparken de yasanın kendisine tanımış olduğu kurallar çerçevesinde bu misyonunu yerine getirmektedir. Her daim güçlü muhalefetin olduğu ülkelerde iktidar da rahat etmektedir.
Ülkenin yaşadığı sorunlar belli olduğu için bunu muhalefetin dile getirmesi kadar doğal bir şey olamaz. Fakat bu sorunları icra makamı olarak iktidar hallettiğinde bu sefer büyük bir algı ile bizim sayemizde oldu şeklinde reklamını yapmak siyaseten doğru olmakla birlikte rasyonel değildir. İktidarın yaşanan sorunlar karşısında duyarsız olması söz konusu olmamakla birlikte belli bir plan çerçevesinde bunu gerçekleştirmesi ise devlet aklı ile ilgilidir. Siz bakkal dükkânı değil, 86 milyonluk bir ülkeyi yönetiyorsunuz hesapsız, kitapsız ve popülist politikalarla bunu gerçekleştirmeye kalkarsanız en azından mali açıdan sıkıntıya düşersiniz.
Son günlerde gündeme gelen ve hükümetin bir bir çözdüğü sorunları başta CHP olmak üzere muhalefetin biz teklif ettik çözüldü diye ortalığı inletmeleri onlara getiri sağlamayacaktır. Aklın yolu bir olduğu için bunu farklı görmek olası olmadığına göre sorunların çözülmesi için bir takvim çerçevesinde sırasını bekliyor olması gerekmektedir. Buna bakarsanız muhalefetin o kadar çok uçuk-kaçık teklif ve projeleri var ki bunları dikkate alarak devleti yönetmek haksızlık olacaktır. Mesela işsizliği çözmek adına her muhtara bir özel kalem müdürü tahsis etmek ancak Kılıçdaroğlu’nun icraatı olabilir. Bu bir çözüm müdür? Problemler karşısında hiçbir kadro, ekip, proje ve planı olmayan aynı Kılıçdaroğlu, “Benim adım Kemal, ben çözerim!” şeklinde ki bir yaklaşıma kargalar bile gülmektedir. Siyaseten söylenmiş olsa da bu kadar boş, içeriği olmayan, karşılığı bulunmayan, vizyonsuz ve de muallakta kalan söylem olamaz. Oysaki iktidara aday bir (lider demiyorum) parti başkanının taraftarlarına vaadi bu mudur? Kendisine gönül vermiş taraftarları dışarıya belli etmese de bu ifadeler karşısında saçını-başını yoluyor fakat malzeme ve kumaş bu dolayısı ile yapacak bir şey yok.
CHP kendisini demokrasinin kalesi gibi görse de kendi içerisinde hiziplerin partisi olmaktan kurtulamamıştır. Kılıçdaroğlu başkalarına diktatör dese de delegeler üzerinde kurmuş olduğu kontrol mekanizması ile ebedi genel başkanlığı garanti altına almıştır. Kendisine rakip olma potansiyeli olan tüm adayları ustaca operasyonlarla saf dışı bırakmıştır. Bu konuda eline kimse su dökemez.
Sonuç olarak; toplumun genelini ilgilendiren sorunların çözümü konusunda bütün bunlar CHP istedi diye olmuyor. Dolayısı ile belli bir plan ve program çerçevesinde bunlar zamanı geldiğinde çözülmektedir. Bu şekilde bütün argümanları tek tek elinden alınan muhalefetin bundan sonra ne tür açılımlar yapacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz. Fakat çözmek de yine hükümete nasip olacaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.