"Ceza artırmakla, soğan deposu baskınıyla fahiş fiyat önlenemez"
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, komisyondan geçip mecliste görüşülmeyi bekleyen yeni yasanın da fahiş fiyata engel olamayacağını vurguladı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, gıda fiyatlarının artışını doğru yerde aramayan iktidarın soruna yanlış teşhislerle gittiği için tedavinin de yanlış bölgeden başladığını vurguladı.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi ve Grup Sözcüsü Dr. Şevkin, komisyonda kabul edilip meclise sunulması beklenen, "Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
9 ayrı kanunda değişiklik öngören torba yasa teklifinin fahiş fiyat ve yüksek enflasyona çare olamayacağını dile getiren Dr. Şevkin, "Gıda enflasyonunun arkasında; tarım ve ticaret politikası, yanlış faiz ve ithalat politikası, hatalı teşvikler ve eksik desteklemeler, bir türlü kapsamlı kanun düzenlemesi yapılıp meclise getirilmeyen Hal ve Perakende Ticaret Yasaları var" dedi.
"Stokçuluk ve fahiş fiyatçılara kesilen cezanın yetersiz, ürün maliyeti artışlarının nedeninin pazar tezgahlarındaki yüksek kira bedelleri olduğunu" varsayan kanun teklifinin sorunun merkezine değil çeperlerine odaklandığını belirten Dr. Şevkin, "Kanun teklifi; zincir marketleri, tarladan rafa kadar ulaşan zincirdeki sorumluları ve AKP'nin kendi hatalarını görmezden geliyor" diye konuştu.
KORKUNÇ RAKAM!
Ticaret Bakanlığı, İç Ticaret Genel Müdürlüğü'nün 2023 yılından 2024 Mart ayına kadar otomotiv, emlak, haksız fiyat, fiyat etiketi kapsamında kestiği ceza toplamının 848 milyon 240 bin TL olduğunu ifade eden Dr. Şevkin, "Son 20 yılda 102 milyar dolar tarım/hayvancılık ihracatı yapıldı. 150 milyar dolarlık da ithalat yapıldı. 20 yıllık tarım/hayvancılık ithalatının Türk lirası cinsinden faturası 885 milyar TL oldu. Korkunç bir rakam!" ifadelerini kullandı.
"ÇİFTÇİNİN ALACAĞI 538 MİLYAR LİRA NEREYE GİTTİ?"
Tarım Kanunu'nun 21. maddesinin; "Tarımsal destekleme için bütçeden ayrılan kaynağın 1 yılda ülke çapında üretilen milli gelirin yüzde 1'inden az olamayacağına" hükmettiğini dile getiren Dr. Şevkin, "17 yılda çiftçinin kanunen devletten alması gereken ama ödenmeyen tarımsal destekleme tutarı 538 milyar TL'ye yükseldi. AKP ne yaptı? Bu paraları çiftçiye vermek yerine bir takım çetelere, faiz lobilerine, geçilmeyen köprüye, bir avuç yandaşa, saraya, lüks uçaklara, lüks araçlara saçtı" diye konuştu.
"FAHİŞ FİYATTA ASIL NEDEN AKP'DİR"
Fahiş fiyatın bu noktalara gelmesinin bir sonuç olduğunu, önlem almayan AKP iktidarının ekonomi, tarım ve ticaret politikasının fahiş fiyatın asıl nedeni olduğunu dile getiren Dr. Şevkin, "Etiketler bir sonuç, AKP'nin fiyata etkisi fahiştir. Soruna ceza artırmakla, firmalara sopa göstermekle çare olunsaydı, soğan deposu baskınlarında, 3 harfli marketlere milyarlık cezalar kesildiğinde sorun giderilmiş olurdu" ifadelerini kullandı.
Galerici ve emlakçılara cezaları artırılan 2022'deki kanunla da çözüm bulunamadığını vurgulayan Dr. Şevkin, şunları söyledi:
"O zamanki kanun çare olsaydı ev ve araba fiyatları bugün düşerdi; deprem sonrası gerekli piyasa önlemleri alınsaydı göç edilen şehirlerdeki kira fiyatları bu kadar fırlamazdı. Çare, Aralık 2022'deki asgari ücret zammından sonra, zincir market yöneticilerinin Bakanlığa çağırılıp "işçiye zam yaptık diye fiyatları artırmayın" uyarısıyla olsaydı, oradan AKP'ye büyük başarı hikâyesi çıkardı. Çare, "gözümüz üstünüzde" demekle olsaydı, deprem bölgesindeki yapı malzemesi fiyatlarına fahiş zam koyanlar, korkularından bir sabah vakti fiyatları indirirdi; AKP de yasal düzenlemesini 10 ay boyunca geciktirmezdi. Çare "depremzedenin yanındayız" demekle gelseydi, kamu yararına çalışması gereken Kızılay deprem haftası çadır satarak fiyatları yükselttiğinde, açıkça stokçuluk ve fahiş fiyata ortam hazırladığında AKP seyirci kalmaz, gerekeni yapardı.
Demek ki sorun daha yapısal! Sorun tarıma bakışta, sorun ithalatta, AKP'nin dindiremediği maliyetlerde, sorun yanlış faiz ve ekonomi politikasında, katlanan yakıt ve enerji fiyatlarında, sorun yanlış destek ve teşvik sisteminde! Etiket sadece bir sonuçtur; AKP, depo basarak başlanan yola etiket kovalayarak devam etti. Sonra emlakçı ve galericilere, haksız rekabetçilere cezalar katlandı ama enflasyon canavarının büyüklüğünü bir türlü algılayamadılar.
"200 BİN KAMYON KONTAK KAPATTI!"
Türkiye yüksek gıda enflasyonunda dünyada en üst sıralardaysa; işler daraldığı için her 10 kamyondan 4'ü atıl bekliyorsa, 200 bin kamyon kontak kapattıysa; Türkiye'de tekstil ve konfeksiyonda son 1 yılda 200 bin işçi azalmış, 2.700 işyeri kapanmışsa; koronavirüs salgınının başından bu yana birçok gıda ürününde fiyatlar en az 5'e katlanmışsa; oluşan fahiş etiketlerin sorumlusu AKP'nin tarım, enerji ve ticaret politikasıdır, hatalı faiz ve kur politikasıdır, göstermelik denetimleridir, eksik ve yanlış desteklemeleridir.
Çiftçiyi üretimden, nakliyeciyi taşımaktan, esnafı bir sattığını bir daha yerine koymaktan uzaklaştıran bu düzen, AKP elinde daha fazla tekelleşmeye sürüklenmektedir. AKP, tüketiciyi ve küçük esnafı, belli zincir marketlerin, belli aracıların fiyat oluşumunu belirlediği bir kısırdöngüye terk etmiştir. Fahiş fiyatın sebebi, bu piyasa düzensizliğini yaratan AKP'dir; etiket bir sonuçtur."
"KANUNDA FAHİŞ FİYAT TANIMLANMIYOR"
Kanunda tam olarak ne olduğu tanımlanmayan fahiş fiyatın haftada 2 kez zam gelen sektörler için beklenen bir sonuç olduğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, şu ifadelere yer verdi:
"Etiketlerdeki fırlama mağaza mağaza koşarak yakalanamaz. Hal Yasası'nı, Perakende Ticaret Yasası'nı, kapsamlı AVM düzenlemesini meclise getirmeden, lisanslı depoculuğu geliştirmeden, il ve ilçe bazlı teşvik modelini oturtmadan, doğru tarım politikasını yerleştirmeden, ithalat bağımlılığını azaltmadan bu etiketler asla inmez. AVM'lerin haftada 1 gün kapalı olmasını sağlayacak düzenlemeyi getirmeden, zincir marketlerin satamayacağı ürünleri açıkça Kanun kapsamına almadan, aynı mahalle içinde açılabilecek zincir market sayısını sınırlamadan, alışveriş merkezlerinin şehirdeki konumunu tartışmadan perakende ticaret düzenlemesi yavan kalacaktır. Tarımda, ticarette, sanayide göreve gelen her bakan, meclise geldiğinde ilk iş olarak Hal Yasası'ndan, Perakende Ticaret Yasası'ndan, AVM düzenlemelerinden ve zincir marketlere ilişkin yasalardan söz etti ama ne yazık ki; hiçbiri kapsamlı bir adım atmadı."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.