Yeryüzünde Aşka karşı zafer kazanmış, hiçbir diktatör yoktur.

“Lukianos için gitme zamanı gelmişti…”

Kitabın ilk cümlesi ile birlikte mistik bir dünyanın kapısından girdim.

“Gitme” eyleminin kendisi başlı başına mistik bir kavramdır…

İçerisinde insana ve yaşadığı çevreye ait bütün duyguları barındırır.

Böyle bir mistik dünyaya gidişti, “Bir Samsat Efsanes” olan “Aze İle Zeze” adlı kitabı okumak.

Sayın Cevher Süzen ile ortak bir dostumuzun cenaze töreninde bir araya geldik. Orada gördüm; ne güzel ortak dostlarımız varmış…

Uzun zamandır görüşmemiştik. Bu karşılaşma üzerine bana 2022 yılında yayınlamış olduğu “Aze ile Zeze” adlı öykü kitabını verdi.

O cenaze anında bile kitabın baskısı, mizanpajı, kapağı ve seçilmiş renkler insana sıcaklık vermişti.

Bir hafta sonra kitabı okumak için açtığımda, işte yukarıda sözünü ettiğim cümle ile binlerce yıl öncesine ait dünyaya yolculuğa çıktım:

“Lukianos için gitme zamanı gelmişti…”

Öykü bir Samsat Efsanesi olan “Aze ile Zeze”nin aşkını konu almaktadır.

Bu aşk öyküsünün örgüsü içerisinde, yaklaşık iki bin yıl öncesi Samsat’ının sosyal ve ekonomik hayatı içinde buluyoruz kendimizi.

Kilimci Zeze ile Mozaik ustası Aze’nin aşkı…

Güzelliği dillere destan olan Zeze, Vali Cosius’un da ilgisini çeker.

Artık, valinin otoritesi ile aşkın gücü karşı karşıya gelmiştir.

Öykü bu örgü içerisinde devam eder.

Bir çırpıda okuduğumu söyleyebilirim…

DİKTATÖRLERİN ÇARESİZLİĞİ: AŞK

Yeryüzünde Aşka karşı zafer kazanmış, hiçbir diktatör yoktur.

Diktatörler bu aşkı, yakmış yıkmış, zulmetmiş ama asla bu aşkları yok ederek zafer kazanmamışlardır. Diktatörlerin aşk karşısında bütün çabası, zulümleriyle tarihe geçmiş olmalarıyla sonuçlanmıştır.

Âşıklar, ölümsüz değildir; ölümsüz olan aşklardır. İşte bu aşk, Canan’ı ve maşuku ölümsüz yapar.

Maşuk Aze ile Canan Zeze, diktatörün zulmü altında ölümsüz bir aşkın kahramanı olmuşlardır.

*

Efsaneler ve aşkların ömrü, devletlerin ömründen uzundur. İmparatorların ömrü ise, efsane ömürlerine kıyasla bir günlük bile değildir. İmparatorlar, sonsuza doğru yolculuğa çıkan efsanelerin figüranlarından öteye geçemezler.

Asıl olan efsaneleşmiş aşklardır.

Aze ile Zeze’de masum bir aşkla çıkılan yolda bir şehrin lanetlenmesine ulaşıyoruz.

Masumiyetten lanete…

İlginç, değerli ve anlamlı bir öykü…

Sayın Cevher Süzen, konusunu efsaneleşen “Aze ile Zeze” aşkından aldığı öyküyü, ustaca işlemiştir. Kendisi ile geçmiş dönemlerde birçok sohbetim olmuş ve konulara bakış açısındaki derinliğe her zaman hayran olmuşumdur.

Yazmaya başlaması bence edebiyat dünyasının bir kazancı olacaktır.

Kitap, kapağı, sayfa düzeni, kağıt ve baskı kalitesi ile ayrıca takdirlerimi kazanmıştır. Konunun derinliğine ek olarak, kitap teknik donanımı ile “Beni oku” diye çağırmaktadır.

Bu çağrıya kulak verin. Akademisyen Yayınevi’nden temin edilebilir…

Sayın Süzen; lütfen devam…