Hani hatırlayalım, Adana Mustafa Kemal Atatürk’e bağımsızlık duygusunu ilham ederken, ABD ve Batı hayranlarına “Paralı Yol” fikrini ilham ediyordu.

Peki, bu fikrin ne zararı var?

Eğer siz üslere sorumsuzca izin verirseniz, cumhurbaşkanı olsanız bile kendi toprağınızdaki üslere iniş yapamazsınız.

Örneği Sunay’ın şahsında yaşandı.

BİR HATIRLATMA

1945 yılından sonra yerel ve ulusal gazetelerde özelde ABD’yi, genelde batıyı öven haberler yer almaya başladı. Sanki ABD’nin propagandasını yapan haber olmazsa gazetenin satışı yasakmış gibi…

Bu beyin yıkamaları önce sanat ve edebiyat alanında masumane başladı, ardından siyasetle devam etti.

Bu gün Adanalıya birçok konu borçluyum. Bunların arasında Kore’de neden ve kimin için öldük ve İncirlik konusu… Bu konular hakkında bilgi topluyorum.

Şurada burnumuzun dibinde bir bomba deposu var ve biz o bombanın üzerinde yaşıyoruz. (Bomba benim değil, Sayın Aytaç Durak’ın tanımıdır.)

Yine hep birlikte 1967 yılına gidelim.

Hani başta Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ile başbakan Süleyman Demirel başta olmak üzere devlet erkânının katıldığı 5 Ocak kurtuluş törenlerine…

SUNAY’IN UÇAĞI NEDEN İNCİRLİK’E İNMEDİ?

(YA DOĞRUYSA…)

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Şakirpaşa Havaalanından yolcu edildiği zaman geride bir soru işareti kalmıştı:

“İncirlik hava üssünü kullanması için Cumhurbaşkanına izin verilmemiş miydi?”

Sunay’ın Güney Anadolu gezisi için yapılan programda Adana İncirlik Hava Üssü’ne inmesi planlanmıştı. Başta TRT olmak üzere basın ve yayın kuruluşları Cumhurbaşkanı’nın 4 Ocak’ta İncirlik Havaalanına ineceğini duyurdular.

Basın kuruluşları ve protokolün kendisini karşılamak için İncirlik havaalanına gittiği sırada son dakika alınan bir haberle, İncirlik’e inişin iptal edildiği duyuruldu.

Cumhurbaşkanı’nın uçağı Şakirpaşa Havaalanına inecektir.

Açıklama yapılmadığı için bu konuda çeşitli söylentiler yayılmıştır.

“Son dakikada, İncirlik’teki Amerikan askeri makamlarının buna izin vermedikleri, zira Alana, Cumhurbaşkanının karşılamak için sivil  şahsiyetlerin de sokulabileceğinin öne sürüldüğü iddia edilmektedir….”(*)

Yani anlayacağınız, ülkemizin en yüksek düzeyde olan temsilcisinin, Türkiye’deki ABD üssüne girilmesine izin verilmemiştir. Bunun gerekçesi nedir bilemem… Bir açıklama yapılmamıştır. Gerekçesi ne olursa olsun, sonuç bu oluna, üslere sıcak bakmam mümkün değildir.

Bu sonuçtan bir ders almamız gerektiğini düşünüyorum.

32 MİLYONLUK MEZARLIK

1967’li yıllar Kıbrıs sorununun en yoğun yaşandığı yıllardı. Her konu ABD’ye o denli bağımlı hale gelmişti ki, Kıbrıs konusunda özgür karar alabilmek için 1974 yılını Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ı beklemek gerekti.

İncirlik, yapım aşamasından bu güne kadar, başta Türkiye’de ve dolayısıyla Adana’da bir cerahate dönüşmüştür.  

Evet, için için kanayan cerahat.

BÖLÜKBAŞI UYARIYOR

Milliyetçi hareket Partisi’nin kuruluşuna kaynaklık eden patilerden biri Millet Partisi’dir. Genel Başkanı Osman Bölükbaşı, Türkiye’deki Amerikan üslerine şiddetle karşı çıkmaktaydı. 8 Ocak 1967 tarihli bildirisinde:

“Türkiye’deki Amerikan Üsleri bugünkü durumu ile bu memleketi 32 milyonluk bir mezarlık haline getirebilecek bir tehlike kaynağıdır…” (*)

Yıllar sonra bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak Adanalı’nın bir bomba üzerinde yaşadığını açıklayarak İncirlik Hava Üssü’nün tehlikesini gündeme getirdi.

Aynı tarihlerde Belçika’da basın kuruluşları:

“5 ülkede 150 nükleer başlık ve bomba olduğunu bunların 50’sinin Adana İncirlik Hava Üssü’nde bulunduğunu açıkladı.

Millet Partisi Genel başkanı Psman Bölükbaşı 57 yıl önce söylemişti:

“Bu üsler üzerinde hükümranlık haklarımıza ve emniyet ihtiyaçlarımıza uygun bir kontrol ve denetim sağlanmadıkça, milletimiz rızası hilafına bir harp felaketine her an sürüklenebilir…” (*)

Aytaç Durak’ın dediği de buydu.

KANALİZASYON VE İNCİRLİK HAVA ÜSSÜ

Cumhurbaşkanımız İncirlik hava üssüne inemedi. Çünkü ABD askeri makamları izin vermedi.

Aynı tarihli gazetelerde şu haber vardı: “şehrimize kanalizasyon ancak 2007’de tamamlanacak.

Yani şehrimizde ABD’nin güvenliğini sağlayan İncirlik Üssü, sağlığımızı koruyan kanalizasyon sisteminden 53 yıl önce inşa edilmiştir.

ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarını sağlığımızdan önce düşünen hükümetler tarafından yönetildik.

Bu konuda yorum yapmıyorum.

12 Eylül dönemi dışında hepsi de seçilmiş hükümetlerdi.

Gelecek konu: Şah Rıza Pehlevi’nin Adana ziyareti ve çöp toplayan komünistler.

(*)  9 Ocak 1967 Yeni Adana Gazetesi