1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Çelik: Kimin hangi restorana gittiği kimseyi ilgilendirmez ama…
Çelik: Kimin hangi restorana gittiği kimseyi ilgilendirmez ama…

Çelik: Kimin hangi restorana gittiği kimseyi ilgilendirmez ama…

“Kimin hangi restorana gittiği kimseyi ilgilendirmez. Ama yüzbinlerce İstanbullu perişan olmuşken bir belediye başkanının saatlerini restoranda geçirmesi problem olur ve bu siyasi bir tartışma meydana gelir”

A+A-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Karla mücadele konusundan bahseden ve İBB’yi hedef alan Ömer Çelik’in sözlerinden satır başları şu şekilde:

“İBB'in büyük bir yönetim zafiyeti olduğu ortaya çıktı. Açıklama yapmak yerine suçlayıcı bir yaklaşım var. Yoğun bir kar yağışının beklendiği açıklandı. İstanbulluya sahip çıkmayan bir belediye yönetimi ortaya çıktı. Belediye herkese tedbir çağırısı yaparken kendi tedbir almamış. Belediye yönetiminin sorumluluk alanı içerisinde insanlar mahsur kaldı.

Kar temizleme araçlarının zincirsiz bir şekilde nasıl savrulduğu, kendisinin bir kriz unsuru olduğu görüldü. Kar küreme araçlarından bir tanesi belediye başkanının yemek yemesine yardımcı oldu. Bilgilendirmeyi yapan belediye görevlisinin yurtdışında olduğu görünüyor. “

“CHP YÖNETİMİ OLAYA EL KOYMALIYDI”

“CHP yönetiminin yapması gereken olaya el koymaktı. Ama CHP'nin belediyelerin hangi tedbiri aldığından haberi yok. İstanbul'a kar ilk defa yağmıyor. 2017'de daha yoğun bir kar yağışı vardı. Sanki belediyenin kurumsal hafızası ortadan kalkmış. Beyin yıkama faaliyetiyle karşı karşıya kalınmış gibi. Yönetim zafiyetinin çok ötesinde bir durum var. Duyarsızlığa işaret ediyor.

Bundan önceki krizlere müdahaleler açısından bakıldığında, İBB yönetimi çeşitli kurumlarla provalar gerçekleştirir ve tedbirleri alırdı. Şimdi tedbir almayı bırakın yol haritasından uzak, hangi noktaların kilitleneceğinden başıboşluk içerisinde savrulan bir yönetimsizlik var. Bir koordinasyon olmadığı görülüyor. İBB yönetimi bu koordinasyon içerisinde İstanbulluya sahip çıkan bir davranış içerisinde olmuyor.

Kriz hazırlıklarının hiçbirinin olmadığı ve yönetim anlayışının kriz sebebi olduğu bir tablo olduğu anlaşıldı. Kimin hangi restorana gittiği kimseyi ilgilendirmez. Ama yüzbinlerce İstanbullu perişan olmuşken bir belediye başkanının saatlerini restoranda geçirmesi problem olur ve bu siyasi bir tartışma meydana gelir.”

ERDOĞAN’I VE İKTİDARI ÖVDÜ

“Nasıl oluyor da CHP milletvekillerinin ve yerel yönetim sorumlularının böyle bir krizin ortasında İBB Başkanı'nın nerede olduğuna dair bir bilgisi yok. AK Partili yerel yönetimler krizle mücadele ederken yolda kalan vatandaşlarımıza yardımcı olmak için belediye binalarını açtılar. Belediye başkanlarımız 24 saat esasına göre uyumaksızın aktif bir şekilde rol aldılar. Cumhurbaşkanımız olayın ilk anından itibaren bakanlarımızı olay yerine gönderdiler. Belediyelerimizin kriz faaliyetlerini koordine ettiler. İstanbullunun sahipsiz olmadığı ortaya çıktı.

Bir başka yalan da İBB'nin sorumluluk alanları kilitlenmişken bakanlığın faaliyet alanlarının tıkandığı söyleniyor. Tabii ki bu afette tıkanmalar oldu. Önemli olan bunlarla nasıl mücadele edildiğinin gösterilmesidir.”

“BİR SUÇLAMA KAMPANYASI YAPILDI”

“Günlerce açılamayan yerler olabilir. Önemli olan bir afet yönetiminiz var mı, afet nedeniyle sıkıntıya düşecek vatandaşlar için bir eylem planınız var mıdır? İBB'nin bir müdahale planı yok. Daha da kötüsü, bir suçlama kampanyası yapıldı. Üstelik bu CHP Genel Merkezi eliyle yapılıyor.

Sonuç olarak İstanbullular yalnız değildir. İstanbul ve İstanbulluya sahip çıkılmaya devam edilecektir. Bütün belediyelerimiz fedakarca bir şekilde ellerinden geleni yapacaklardır. Bizim sicil amirimiz sokaktaki vatandaştır. Tepkileri önemsemiyoruz demek de siyasi bir sorumsuzluktur. 15 Temmuz'da genel başkanları, kriz anında belediye başkanları yok olur. Siyasi tartışma suçlama kampanyası sonucu bu noktaya geldi.”

"İBB'NİN KRİZE MÜDAHALE EDECEK YAPISI VAR"

“İstanbul'u kazandık, onun rövanşı alınmaya çalışılıyor diyorlar. Herkesin talep ettiği, seçimlerin üzerinden o kadar zaman geçti üzerine düşeni yapsınlar. Vatandaşa gitmesi gereken hizmet gitmiyor. Siyasi tartışmaların merkezinde olması doğaldır. Hiç bir şeye karışmasalar belediyenin kendi kendine krize müdahale edecek yapısı var.

Kendi takibini kendisi yapar. Kendisi de söylüyor. Burası herkesin gittiği bir restoran. Restoran bir sürü insanın girip çıktığı bir yer. İBB Başkanı, krizle ilgili bir açıklama yapmak yerine; zaaf var, krizi yönetemiyorsunuz, saatlerinizi bir restoranda nasıl harcayabiliyorsunuz bunları açıklamak yerine suçlamalar yoluyla bir yaklaşım ortaya koyuyor.”

"KRİZ ZAMANINDA BÖYLE BİR GÖRÜŞME YAPILMAZ"

(İmamoğlu’nun İngiliz Büyükelçiyle görüşmesi) Netice itibariyle çok önemli bir kriz var. Herhangi bir şekilde toplantıyı iptal ettiğinizde bu çok anlaşılır olur. Neticede siyasi bir tecrübesizlik var. Ancak bir kriz zamanında böyle bir görüşme yapılmaz."

SORULAR VE YANITLAR

(Mobese görüntüsü tartışması) "Kendi takibini kendisi yapar. Herkesin gittiği, İstanbul'da bilinen bir restoran. Muhtemelen orada başkaları da var. İddia ettiği gibi midir, bir sürü insanın girip çıktığı bir yer. Burada mesele İBB Başkanı krizi yönetemediği ile ilgili açıklama yapmak yerine meselenin açığa çıkmasına odaklanıyor."

FAZIL SAY’I DA HEDEF ALDI: “NİTELİKSİZ İRONİ”

Bir sanatçının böyle bir kriz zamanında vatandaşımız sıkıntıyı çekerken böyle bir üslupla konuşmasını doğru bulmam. Kendi sanatçı arkadaşları sosyal medyadan yayın yaptılar. Sıkıntı varken de ironi yapmaya çalışsa bile yetenekli ve nitelikli bir ironi olmamış. Dalga geçmek doğru bir şey değil. Böyle dediğinizde hemen bize 'siz bu sanatçıyı hedef aldınız' deniyor ama vatandaşlar hedef alınıyor. Devlet Bahçeli ile ilgili ifade çirkin bir ifade. Vatandaşlarımızın mağduriyetlerine niçin böyle niteliksiz ironi ile yaklaşır?

Bu kadar vatandaşımızın sıkıntı çektiği ortamda bu şekildeki yaklaşım doğru olmamıştır. Şahıslara yönelik çirkin yaklaşımlar söz konusu oluyor. İnsani duyarlılıkla da bağdaşmayan bir yaklaşım oluyor. Salvador Dali meselesini de başka bir bağlamda ele alırız.

FAZIL SAY PAYLAŞIMINDA NE DEMİŞTİ?

Fazıl Say, Ekrem İmamoğlu ile fotoğrafını paylaşarak altına şu notu düşmüştü:

“Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun dün gece bir restoranda görüldüğü yanlış haberdir. İşin gerçeği şudur; bu 4 kişi dün bütün gece diskoda çılgınlar gibi dans etmiş ve içmiş eğlenmiştir. Fotoğrafı çeken kişi de Devlet Bahçelidir! Salvador Dali’nin de selamları var!”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.