Çalışkan, İdlib ve Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dramıyla ilgili yaptığı açıklamasında, İdlib ve Doğu Türkistan’daki zulme tüm dünyanın seyirci kalmasının, kanayan yaraya yenisini eklediğini ifade ederek, "Özellikle İslam ülkelerinin birlik ve beraberlikten yoksun olması bugün dünyanın birçok yerindeki Müslüman din kardeşlerimizin zulüm altında inlemesinin en temel nedenlerinden birini oluşturuyor.

İdlib'de, Soçi ve Astana'da anlaşmaya varılan çatışmasızlık bölgesine yapılan kara ve hava saldırılarında her gün onlarca savunmasız insan ölmeye, çok sayıda insan da yaralanmaya devam ediyor.

Tüm uyarılara ve anlaşma şartlarına rağmen ne yazık ki yapılan acımasız saldırılarda ölenlerin yanında yüz binlerce insan da Türkiye sınırına yakın bölgelere sürülerek sığınmacı konumuna düşmüştür" dedi.

Açıklamasında Doğu Türkistan’da yaşanan zulümlere de değinen Çalışkan, "Yıllardır Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman kardeşimiz zulüm altında inliyor.

1949 yılından bu yana Çin’in kontrolü altında bulunan Doğu Türkistan Müslümanlarını asimile etmek ve etnik soykırım yapmak için sistematik olarak uygulamaya koyduğu projeleri, küresel tepki çekmemek için adını süslü kelimelerden oluştursa da mızrak çuvala sığmıyor ve yaptığı zulüm artık herkesin gözleri önündedir.

Birçok İslam ülkeleri İdlib ve Doğu Türkistan'ın acılarını görmezden geliyor. Müslümanlar reel politikaya kurban ediliyor. Dünya susuyor. Fakat biz bu zulme sessiz kalamayız.

Mazlum kim ise bizim de onunda yanında yer almamız gerekiyor. İslam'ın kuralı da budur. Müslüman dünyanın paslanmış vicdanlarını harekete geçirmek için birlik ve beraberliğimizi en kısa zamanda tesis edip kardeşlerimizin yanında olmalıyız" ifadelerini kullandı.