Bulut, “Özel hastanelerde genelgede belirtilen 250 TL’nin üzerinde bedel ödeyip PCR testi yaptıran vatandaş ücret iadesi istediğinde, “siz sadece test yaptırmadınız, muayene de olmuşsunuz diyorlar” dedi.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM’de görüşülen Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine CHP Grubu adına söz aldı. Ülkemizin ve dünyanın birinci konusunun pandemi olduğunu kaydeden Bulut, ölümlerin ve vakaların arttığı bu dönemde en çok ilginin Sağlık Bakanı’nda olduğunu belirtti. Bakan Koca’nın pandeminin başında her akşam ekranlarda boy gösterdiğini, sempatik davranışlarıyla, hekim kimliği üzerinden ilgi gördüğünü söyledi. Bulut, pandemide sayılar artmaya, kaos çıkmaya başlayınca Bakan’ın da bir anda o sempatik hâlinden çıkıp tipik siyasetçi hâline döndüğünü, hekimlik kimliğinden ziyade, siyasetçi kimliğini ön plana çıkardığını, bir başarı öyküsü yaratmanın derdine düştüğünü kaydetti.

İKİ AY MASKE KAOSU YAŞANDI

Algı yönetimi ve PR çalışmasına giren Bakan’ın her gün bir köşe yazarını aradığını ve konuyla ilgili bilgi aktardığını belirten Bulut, Sağlık Bakanını ilgilendiren hususa aslında, bu ülkeyi bu pandemi döneminde kaosa itmemek, topluma güven vermekti. Maske sorununda bu ülke iki ay kaos yaşadı, iki ay boyunca insanlar maskeye ulaşamadı. SMS gönderildi, "E-devletten alabilirsiniz." dendi, hatta 65 yaş üstünün evine sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde Cumhurbaşkanı maske ve kolonya gönderdi. Ancak, Sayın Bakan o gün ne diyordu? "Yoğun maske var elimizde. 60'a yakın ülkeye biz maske gönderiyoruz." Hükûmet hep bir ağızdan: "Avrupa felaket yaşıyor ama bizde hiçbir şey yok, dünya bize hayran." Diyordu” ifadelerini kullandı.

BİLİMİ POLİTİKANIN ALETİ HALİNE GETİRDİ

Maskenin hemen arkasından grip aşısı tartışmaları olduğunu, CİMER'e “kaç tane aşı ithal ediyorsunuz?” diye sorduğunu söyleyen Bulut, CİMER'den ticari sır yanıtının geldiğini bildirdi. İran’ın 7,5 milyon grip aşısı temin ettiğini belirten Bulut, bunun yürütememenin bir göstergesi olduğunu, hala aşılanmayan binlerce kişi olduğunu, kronik hastaların bile hâlâ aşıya ulaşamadığını kaydetti. Bulut, Bakanın siyasetin büyüsüne, belagatin şehvetine kapıldığını, bilimi politikanın aleti hâline getirdiğini belirtti.

BAKANIN KENDİ HASTANESİNDE RAKAMLARLA OYNANIYOR

PCR testi fiyatlarıyla ilgili tartışmalara da değinen Bulut, şöyle devam etti:

“PCR'la ilgili bir genelge yayınlandı. Çünkü vatandaşlar gerek endişeden gerekse yoğunluktan hastanede Covid testini yaptıramaz hâle geldi. Ama özel hastanelerden "PCR testi 350 liraya yapılıyor"  diye şikayet gelmeye başladı. Ben de Sayın Bakana dedim ki: "Sayın Bakan, sizin kurucusu olduğunuz hastane de dâhil olmak üzere 350 liraya yapıyor PCR testini." Bakan biraz önce yaptığım eleştirilerden daha ağır eleştiriler yapmama rağmen hemen bir şahin edasıyla "Yalan söylüyorsun." dedi. Arkasından: "Sayın Bakan, ben kendim aradım, elimde belgeler var." dememe rağmen, Sayın Bakan ikinci defa "Yalan söylüyorsun." dedi. Nedir Bakanın bu endişesi? Sayın Bakan, Sağlık Bakanlığını kendi hastanesi gibi yönetiyor, bir şirket edasında yönetiyor. Şirket mantığıyla yanına Bakan Yardımcılarını alması yetmiyormuş gibi Bakanlığına değil, kendisine değil, hastanesine laf söylenince hemen şahin kesiliverdi. Söylediklerimin doğru olduğunun ifadesi olarak ertesi gün bir genelge daha yayınladı. O genelgede, özel hastanelere " 250 liranın üstünde aldığınız ödemeleri vatandaşa iade edin." dedi. Turkuaz tabloda yaptığının aynısını kendi hastanesinde yapıyor. Vatandaş: "Ben gittim size, test yaptıracağım dedim. Bana test yaptırdınız -bir hemşire tarafından- ve 350 lira aldınız, paramı iade edin." "Hayır, siz muayene olmuşsunuz." diyor. Hasta diyor ki: “Ben muayene olmadım, görmedim bile." "Hayır, bizim belgelerimiz öyle." diyor. Yine rakamlarla oynayarak vatandaşı kandırmışsınız.”

BAKAN ÖZÜR DİLEMELİ

Halk sağlığı için çabalayan ve bu konuda fedakârlık yapan iktidarın “hakları ödenemez” dediği sağlık emekçilerinin haklarının verilmesini isteyen Bulut, Sağlık Bakanı Koca’yı da maske, aşı, PCR testinde yaşanan kaostan, hasta-vaka sayılarını yanlış açıklamasının ülkede yarattığı güven bunalımından dolayı  özür dilemeye davet etti.