Bu özel günün önemi toplumun ve toplumun her alanında engelli bireylerin haklarını ve refahını teşvik etmek; engellilerin durumuna dair politik, ekonomik, kültürel ve sosyal yaşamın her alanında farkındalığı arttırmaktır.

Nüfusumuzun yüzde 13’üne yakınını oluşturan yurttaşlarımızın yaşadıkları sorunlar yalnızca kendilerinin ya da ailelerinin değil tüm toplumun ortak sorunudur. 

Ülkemizin en sessiz ve görünmez çoğunluğunu oluşturan engellilerimizin yaşam kalitesini yükseltmek,  onlara toplum içinde engelsiz bir yaşam sunmak, sosyal devlet olmanın gereğidir. 

Ülkemizde engellilerin eşit birer vatandaş olarak ekonomik, sosyal ve siyasal hayata katılmasının sağlanabilmesi için yapılması gerekenler çok fazladır.

Ancak engellilere yönelik haklar kâğıt üstünde kalmakta; engelli vatandaşlarımız yokluk ve yoksulluğun içine sürüklenmekte, sorunları çözümsüz bırakılmaktadır.

Hane başına düşen gelir hesabına evde bakım maaşının da dâhil edilmesiyle birlikte binlerce engelli vatandaşın engelli maaşı kesilerek mağdur edilmiştir.

Eğitim olanaklarından yeteri kadar yararlanamayan engellilerin toplum içinde görünür olmasının en önemli yolu olan istihdam konusunda da iktidar sorumluluklarını yerine getirmemekte, engelliler eve ve muhtaçlığa mahkûm edilmektedir.

Kamu kurumlarında devlet memuru kadrolarında yüzde 3 oranında engelli çalıştırılması zorunlu olmasına rağmen kamuda yaklaşık 14 bin kadro boş tutulmaktadır. Özelde bu rakam 18.976'dır.

Engellilik bir kader değildir ve engelsiz bir dünya yaratmak mümkündür.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen zor şartlar altında hayata sıkı sıkıya sarılan, yaşama sevincini bir an bile kaybetmeyen tüm engelli yurttaşlarımıza sevgi ve saygılarımı sunarım