Akıbetimiz hayatımızın finalinde  hayr mı, şer mi olacak ? 

En büyük sınavımız  bu aslında.
Son nefeste, susuzluktan çatlayacak hale gelecek dudaklarımız olacak. Şeytanın, imanımızı verme şartıyla vermeyi teklif edeceği bir bardak soğuk su karşılığı imanımızdan, dünya sınavımızdan vaz geçmemiz istenecek. 

Dünya için, hırslarımız için, Rabbimizin rızasından, Hz Muhammed'in SAV dostluğundan, Ehli Beytin komşuluğundan vaz mı geçeceğiz?

Kuran'ı anlamak için çabaladık mi?
Adaletsizlikler, yolsuzluklar, liyakatsizler için ses çıkardık mi?

Taraftarlıklarımız bizi adaletten alıkoydu mu?

Gazze tavrımız neydi?

Mağdurlar, mazlumlar bizim hayatımızda neyi ifade edebildiler?

Nefsimizin doymak bilmeyen arzularını terbiye edebildik mi?

Oku emrini takdir edebildik mi?

Her şartta, kim olursa olsun, hakkın/haklının yanında durabildik mi?

Her şartta, kim olursa olsun, zalime karşı çıkabildik mi?

Bakıyoruz insan biraz gelişince, zenginleşip, makam sahibi olunca kendini imtihandan muaf zannetmeye başlıyor!

Kibir, gösteriş, israf ve yol arkadaşlarını tanımama.. Doğal olarak kendini yeni duruma göre yeniden inşaa ediyor. Hiç uzatmadan söyleyeyim: ortaya karaktersiz, bozuk, sırıtan çirkin bir insan tipi çıkıyor.

Düşünsenize hayatınız, İslami mücadelede ön saflarda geçmiş sonra duygusal bir teklifle Gazze için hicretten bahsetmeye başlatmışlar size!

Bunu da gördük ya .!

Trump HİCRET kavramını bilmez. Bizdeki gönüllü köleler Amerikalı kafirlere GAZZE'ye kumarhaneler, gazinolar, oteller,  sayfiye yerleri inşa edebilmeleri için danışmanlık soysuzluğu yapmaya başladılar.
" Ver imanını, vereyim yemyeşil cennet rüyanı" alışverişi.

Ortadoğu’daki azgın Araplara, Yahudilere;  Kumarhane, fuhuş merkezleri, oteller, sayfiye yerleri, süper lüks AVM’lerin açılabilmesi için İslami ıstılahı kullanarak danışmanlık yapıyorsunuz.

2 milyon müminin Gazze'den  sürülmesi için çaba göstermek kimin işi olabilir?

İsrail her yerden petrol, demir-çelik,  çimento, gıda alamıyor, malum savaş şartları. Bu ürünlere iyi para veriyor. Cazip fiyatlar karşısında dayanamayan muhafazakâr, malını  satarken, mukaddesatını da sattığının bizzat farkında aslında. 

İslâm nerede?
İnsanlık nerede?
Değerler nerede? 
Bu din, bu dünyada iyilik, ahlak, tevhid, kardeşlik üretemiyorsa ahirette ne işimize yarar ki ?

Unutma!
Dünyanın cazibeleri ve verdikleri karşılığında göstereceğimiz tavrımız kalitemizi, sonumuzu ve ahiretimizi belirleyecek.

Ne demiş gözümüzün nuru SAV :
"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!