Sarıçam’da İYİ Parti’den istifa eden bin kişi…

Bu partinin teşkilatları hakkında fazla bilgim yok, ancak istifalarla ilgili aklıma takılanlar var.

İstifa edenler tam bin kişi mi? 

Diyelim ki, 987 kişi veya 1018 kişi olabilir mi?” 

Eğer bu sayı tam bin kişi değilse, bu partide küsürat olan üyeler kim? 

Kelle hesabı sayınca 1, 2, 3, ... 848, 849… Amaaaaan işte düz bin kişi deyince, küsurat sayılan asıl rakama dâhil edilmeyenler alınganlık gösterecekler mi? 

Bu bin kişiye, İlçe başkanı dâhil mi? hariç mi, onunla beraber mi bin kişi olmuş… 

Gerçekte istifa enler 999 kişi de başkanla beraber bin mi olmuş veya bin kişi olmuş da başkanla beraber bin bir kişi mi olmuşlar…

Eğer öyleyse binbir kere maşallah…

Diyeceksiniz ki bunların ne önemi var?

Çok önemli, 

Kendi partisinin üyelerini bile hesaba almayıp küsurat sayan bir görüntüden söz ediyoruz. 

Sarıçam’da kaç üye var ve bu üyelerden kaç tanesi, partinin kurumsal kimliğine değil de düdük çalana saygılı… Bunu bilmez elbette önemli…

LİSTE ELİNDE MİYDİ? 

Kafamda bir soru işareti daha var. 

İlçe Başkanı kurucu imiş… Doğal olarak üyeleri kendisi kaydetmiş. Acaba, bu muhterem ilçe başkanı, aday olmadığını öğrenince istifa edeceklerin listesi cebinde hazır mıydı? 

Yoksa, hemen üye defterini açıp, kaç tanesini üye yapmışsa onları mı aramış, ya da onlar mı aynı duygu ve düşüncelerle partiye gelip istifa etmişlerdir. 

Ya da Mevlana gibi düşüneyim. Üyeler istifa etmek isteyince bu muhterem ilçe başkanı aşağıdakilerden hangisini yapmıştır: 

• Arkadaşlar ne münasebet istifa ediyorsunuz? Partimiz Sarıçam’da güçlüdür, değerli bir adayımız vardır, enerjimizi partiye harcamalıyız deyip vazgeçirmek istemiştir. 
• Kem… Küm… Hık… Mık…
• Bu partiyi bu ilçede ben kurdum, sizi ben üye yaptım, madem başkan adayı olamadım, o zaman Benden Sonra Tufan…” 
• Hiçbiri

BAŞKA BİR PENCERE

Şimdi başka bir penceren bakalım. Partiyi Sarıçam’da organize eden İlçe başkanı, istediğini elde edemeyince, istifa ederek tepki koymuş… 

Bu demokratik midir? Evet.

Peki, ahlaki midir? Bilmiyorum. Buna cevap verebilmem için şu soruların cevabını bilmem lazım:  

Sarıçam’da partiye üye olanlar, İlçe Başkanı’nın adaylığı şartıyla mı üye olmuşlardır? 

Bu üyeler için parti çıkarları mı daha önemliymiş? İlçe başkanlarının çıkarları mı? 

Haydi çok önemsiz bir soru daha sorayım: Bu üyelerden kaç tanesi, partinin tüzük ve programını okumuştur? 

Zaten bu gereksiz bir soruydu; bilmediğiniz gibi partinin tüzük ve programları üyeler okusun diye değil okumasın diye hazırlanır. 

PEKİ, NE YAPACAKLAR?

Şimdi bu bin kişi, başlarında istediğini elde edememiş ilçe başkanı ile diğer partilerde “Üyelik için münhal bir kadro” arayışına girer mi? 

Bir adam diğer partilere gidip, “Arkadaş elimde bin kişi var, hepsinin de iradesi tarafımdan teslim alınmıştır. Partinize üye olmak istiyoruz” derse; 

Böyle bir ilçe başkanı ve arkasından giden üyelere hangi parti güvenir? 

Bunlara güvenen partiye hangi aklıselim yurttaş güvenir? 

YUSUF ÖZER’E ÖNERİM: 

Önce şunu söyleyeyim, İYİ Parti ile uyuşmadığım birçok nokta vardır. Malumunuz İYİ Partili de değilim. Ancaaaak: 

Yusuf Özer Sadece Sarıçam için değil, bence insanlık için değerli bir kazanımdır. Nazarımda çok değerli bir şahsiyettir. Bu istifalar konusunda tek kelime bile konuşmuşluğumuz yoktur. Ama inanıyorum ki, yüreğindeki hoş görü ve insanlık anlayışı, onlara kızgın ve öfkeli olmasına manidir. 

Ve yine öyle zannediyorum ki, bu istifa edenlerin birçoğu, kendi vicdanlarında bir muhasebe yapmakla meşguldürler. Birkaç kişinin şahsi hırslarının peşinden gitmeyi sorguluyorlardır. 

Şimdi İstifa edenlere soruyorum: “Yusuf Özer, İYİ Parti Tüzüğünün hangi maddesine aykırı hareket etmektedir? Parti programının hangi ilkesine uygun davranmamıştır? 

Yusuf Özer’e önerim: İstifa eden yelerden bir tanesi: “Yusuf Özer’in adaylığı, İyi parti Tüzüğü’nün şu maddesi ve programın şu ilkesine şu aykırıdır. Bu nedenle istifa ettim” deyip haklı bir gerekçe ileri sürerse lütfen istifa edin. 

Not: Olayın siyasal ahlak boyutuna hiç değinmek istedim, ama en küçük tutar bir yan göremedim.