Bilge koyunla göz göze...
Tarihte "İzm" adına kendini kurban etmiş bir koyun yoktur.
Ben, en yüce değer olan Allah adına kurban edilirken,
Sen hayatı peş para etmez bir takım haramiler uğruna kurban ediliyorsun.
Kurban pazarını geziyordum. Bir yanda elinde bıçak, kanca, masat ip vs bulunan kasaplar, diğer yanda ne olduğunu anlamadan onları seyreden kurbanlıklar. İşlediği günahın şiddetine göre değil, cüzdanının gücüne göre pazarı dolaşan insanlar bir yanda ve cebine girecek para ve maliyet hesabını yapan celepler diğer yanda...
Kurban pazarı curcuna...
Ben bile oradaydım; gerisini siz düşünün.
Çok güzel bir koç ile göz göze geldim. O bana baktı, ben ona baktım; bakıştık.
Kişinin kurban etmeyi düşündüğü bir canlının gözüne bakması, cellat için bir zaaftır. Çünkü göz göze gelmek, kalpler arasında kurulan bir merhamet köprüsüdür. Yaşadığımız çağ, göz göze gelmeyi kaldırmayı başardığı için, merhamet yoksunu insanların sayısı çoğalmaktadır.(*)
Kurbanla göz göze gelince ona karşı bir "acıma hissi" duydum. O da hem gözünü gözüme dikmiş hem de tembel tembel geviş getiriyordu. Kafasını okşadım. Koyun dile geldi:
"Benim halime üzülüyorsun değil mi?" dedi. Çok şaşırdım, ancak:
"Evet" diyebildim. O,
"Ben de parçası bulunduğun insanlığın haline üzülüyorum" dedi.
"İnsanlığın haline ne olmuş ki?" diye sordum saflıkla.
"Öyle mi?" derken sanki aklımla alay ediyordu "Anlatayım da dinle" dedi ve başladı anlatmaya:
Benim koyun olduğumu ve kurban edileceğim bilincinde olmadığımı düşünüyorsun değil mi? Peki, sen kurbanlık olduğunun bilincinde misin?
ALLAH İÇİN KUTSAL, SİZİN İÇİN MUNDAR
Mesela senin ataların Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında kurban edilmediler mi?
Biri Katolikliğin, diğeri Ortodoksluğun kutsal değerleri için kurban edilirken, "öteki" hep mundar sayıldı. Haç, Hilal ve Davut Yıldızının kendi kutsal değerleri için kurban ettiği insanların sayısı, kurban ettiği koyunlardan çok fazladır. Allah adına bu kutsal değerlerin hepsi aynı iken, insanlık adına neden bunlar birbirileri için mundar sayıldılar? Bundan daha vahim kurbanlık olabilir mi?
Senin o mukaddes dediğin hayatın siyasiler tarafından devamlı cehenneme çevrilirken benden ne farkın kalıyor? Şimdi Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de kimler inançlar ve değerler peşine kurban edilirken, kimler kazanıyor?
Bana kurban olduğumu fark etmediğimi söylüyorsun?
Sen hangi konuda kurban edildiğini fark ettin ki?
Hala o kör gözün ve kıt aklınla demokrasi adına kurban edildiğini göremiyorsun bile.
Geleceğini aydınlatacak olan varlıkların birilerin cebine girerken sen farkında bile olmadın. Elden çıkan fabrikalar, madenler, ağaçlar değil, senin geleceğindi. Fark ettin mi bunları?
"İZM" LERE KURBAN EDİLMEK
Ben bir kamyonetin kasasında mağrur olarak mezbahaya giderken, sen, sana sunulan "izm"lerle kol kola meydanlarda seni kurban edecekleri alkışlıyordun. Tarihte "izm" adına kendini kurban etmiş bir koyun yoktur. Ama senin insanlık tarihin "izm"ler uğruna kurban edilmiş insanlığın hazin hikâyeleriyle doludur
HEM BENİ HEM DE KENDİNİ...
Ben bir koyun olarak asla kendi kendimin yok oluşunu kendi elimle hazırlamadım Ama sen kendini akıllı sanan insan olarak, kendi yok oluşunu kendi ellerinle hazırladın. Bu yok oluşa, siyasi olarak demokrasi, inanç olarak kader dedin.
Ben kurbanım, kendimi asla ve asla avutacak değerler üretmedim; ama sen kendini her yok edişe erdemli gerekçeler bularak avundun.
Evet, beni kurban etmek için besliyorlar. Bunu bilmek ve ya bilmemek beni bir hayal kırıklığına sürüklemiyor. Hiç bir koyun bir beklenti uğruna, ilkelerini, onurunu sahibinin ayakları altına sunmaz. Kasap bıçağının altına minnetsiz yatar, ama beklentiyle kendini teslim etmez.
Sen benim için üzülme, ben kurban edilmek için besleniyorum ve kurban ediliyorum.
Ama sen, mutlu, huzurlu bir gelecek için besleniyorsun sen de kurban ediliyorsun.
Ben, en yüce değer olan Allah adına kurban edilirken, sen hayatı peş para etmez bir takım haramiler uğruna kurban ediliyorsun.
Ben senin haline çok üzülüyorum...".
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.